Neredeyse Her Fantastik Filmde Gördüğümüz Yaratık Olan 'Ejderha' Nasıl Ortaya Çıktı?

47
9
4
4
4
Fantastik bir kitabın, filmin, dizinin ya da oyunun olmazsa olmaz karakterleri ejderhalardır. Ejderha miti ile yalnızca kurgu eserlerde değil, tarihi kayıtlarda bile karşılaşıyoruz çünkü bu efsanevi yaratıklar her kültürde kendilerine bir yer edinmiş durumdalar. Peki, bu ejderha miti nereden çıktı? Tarihin biraz derinine inelim.

Ejderhanı Nasıl Eğitirsin? filmi, Buz Ejderhası, Ateş Ejderhası kitapları ve daha nice fantastik türdeki dizide, filmde, kitapta ve oyunda ejderha isimli efsanevi yaratıkla karşılaşıyoruz. Ejderha ile bu kadar sık karşılaşıyor olmamızın nedeni şüphesiz ki tarihi eserler. Ejderhalar gerçekten yaşamadı ancak bu mit, dünyanın farklı bölgelerinde yaşamış olan farklı toplumlarda kendine yer edinmiş bir hikayedir.

Tarihi eserleri incelediğimiz zaman birbiri ile ilişki kurması imkansız toplumlarda ejderha ve benzeri yaratıklarla karşılaşıyoruz. Hepsinin ortak noktası ise kötülüğü temsil ediyor olmaları. Peki, ne oldu da dünyanın bambaşka noktalarındaki bu insanlar ejderha diye bir yaratık olduğuna inandılar ve günümüze kadar gelmeyi başaran hikayeler yarattılar? Tarihin biraz derinine inelim ve ejderha mitine neyin neden olduğuna bakalım.

Firavun mezarına bile giren ejderha tasvirleri:

ejderha, mısır

Efsanevi yaratık ejderha ile tarihin her döneminde, dünyanın farklı bir bölgesinde karşılaşabiliyoruz. Milattan önce 6 yılında, Babil şehrinin kapısına Mušḫušu isimli bir ejderha çizilmiştir. Aynı şekilde Mezopotamya bölgesinde yaygın olarak bilinen Ušumgal isimli mitolojik bir yaratık vardır.

Eski Mısır’da ışığın rakibi Apep isimli bir ejderhadır. Milattan önce 2190 ile 2165 yılları arasında tarihlenmiş kayıtlarda geçen Apep’in yanı sıra Tutankhamun'un mezarında bile görülen Ouroboros isimli, kendi kuyruğunu yiyen ejderha tasviri Ortaçağ’da Gnostik Hıristiyanların ve simyanın sembolü haline gelmiştir.

İncil’de geçen canavar Leviathan, ateş ve duman üfleyen bir ejderha olarak tanımlanır. Homeros’un İlyada eserinde Antik Yunan Kralı Agamemnon’un ejderha amblemi taşıdığından bahsedilir. Apollon tarafından öldürülen Python ise yine bir ejderhadır. 

Dünyanın her köşesinde bir ejderha görmek mümkün:

ejderha

Hindistan kültüründe tanrı Indra tarafından nehirleri tıkadığı ve kuraklık getirdiği gerekçesiyle öldürülen yaratık, Vritra isimli bir ejderhadır. İskandinav mitolojisinde Jörmungand, Níðhöggr ve Fafnir isimli ejderhalar olduğu biliniyor. Kahraman Sigurd, Fafnir’i yakalayarak öldürür ve kanını içer. İçtiği bu kan sayesinde kuşları anlama yeteneği kazanır.

975 ve 1025 yılları arasında yazıldığı düşünülen Anglo - Sakson kültürüne ait Beowulf şiirinde, Beowulf karakterinin bir ejderha tarafından yaralanması anlatılır. Büyük Britanya'da pek çok askeri teçhizatın üzerinde iki bacaklı bir ejderha olan Wyvern’in tasvirleri görülür. 11. yüzyıl Fransa’sında Aziz George ve Ejderha'nın hikayesi oldukça meşhurdur.

Rus masallarında Zmey Gorynych isimli üç başlı ejderhadan sık sık bahsedilir. Çin kültüründe ise ejderhanın yeri hala oldukça önemlidir. Öyle ki Çin takviminde ejderha yılı bile vardır. Çin’de kutlanan pek çok şenlikte, tarihi eserlerde hatta dualarda bile adı geçen ejderhalar vardır. 

Bugün Güney Amerika olarak bildiğimiz Mezoamerika bölgesinde, tüylü yılan anlamına gelen Quetzalcoatl isimli bir ejderhadan bahsedilir. La Venta'da bulunan ve milattan önce 900 yılı civarında inşa edildiği düşünülen bir dikilitaşın üzerinde Quetzalcoatl ile karşılaşıyoruz. Burada ejderhanın bir tanrı olarak görüldüğü düşünülüyor.

Ejderha mitini dayandığı nokta dinozorlar mı?

stegosaurus

Bugün binlerce yıl önce yaşamış atalarımıza kıyasla hayal edilmesi bile güç bir teknolojiye sahibiz ve bu sayede milyonlarca yıl önce dünyada hüküm sürmüş dinozorlara ait kemikleri yerin metrelerce altında bulup çıkarabiliyoruz. Ancak bu kemikler her zaman bu kadar derinde değildi. Öyle ki Çin’de doğru kaynaklara ulaşırsanız köylülerden uygun fiyata ejderha kemiği dedikleri dinozor kemiklerinden satın alabilirsiniz. 

Çin’de keşfedilen ilk dinozor kemikleri ile milattan önce 4 yılında karşılaşıyoruz. Bu dönemde yaşamış olan tarihçi Chang Qu, Sichuan Eyaleti’nde bulunan ve bugün stegosaurus fosili olduğu bilinen kalıntıları kaydetmiş ve şüpheli notunu düşmüştür. 9 metrelik stegosaurus kemiğinden daha iyi ejderha hikayesi mi var?

Günümüz dinozorları olan timsahlar da ejderha mitine neden olmuş olabilir. Boyu 6 metreyi geçebilen nil timsahları Mısır, İtalya, Yunanistan ile genel olarak Akdeniz ve Avrupa’daki ejderha mitine ilham olmuş olabilirler. Normal timsahlardan farklı olarak gövdelerini çok daha yükseğe kaldırabilen nil timsahları, gecenin karanlığında tam bir ejderha gibi görünebilirler.

Tarih öncesi dev yaratıklar sadece dinozorlar değildi:

balina

Avustralya kıtasında goannas isimli bir kertenkele türü yaşamaktadır ve boyu 3 metreyi aşabilir. Kıtanın yerlisi olan Aborjin halkının kültüründe de önemli bir yeri olan goannas, ısırdığı yerde yakıcı enfeksiyon oluşturan bir zehre sahiptir. Isırdığı yeri yakan kertenkele, ateş üfleyen ejderha. Neden olmasın?

Hepsi tamam da soğuk iklim nedeniyle yaşamanın bile zor olduğu İskandinav topraklarında nasıl oldu da ejderha gibi bir yaratıktan bahsedilir oldu? Yanıt, balinalar. Balina avcılığı bugün bile İskandinav halklarının en önemli geçim kaynaklarından biridir. Henüz bu canlılarla tanışmamış olan eski insanların kıyıya vuran devasa balina kemiklerini mistik, tehlikeli ve korkunç yaratıklar olarak hayal etmeleri hiç de zor değil.

Hayal gücümüzün bir ürünü ejderha:

ejderha

Antropolog David E. Jones tarafından kalem alınan An Instinct for Dragons isimli kitap, insanlığın ilk günlerinden başlayarak günümüze kadar gelen gerçek dışı korkularımızı inceliyor. İlk atalarımız da tıpkı birlikte yaşadıkları diğer hayvanlar gibi besin zincirinde kendilerinin üstünde olan yırtıcılardan korkuyorlardı.

Tıpkı milattan önce yaşamış Çinli tarihçi Chang Qu’nun "stegosaurus" kemiklerini şüpheli görmesi ve ona farklı anlamlar yüklemesi gibi... Tarih öncesi atalarımız da gördükleri şeyleri anlamaya çalışırken görmedikleri şeylere de anlam yüklemeye çalışmışlardır. Zaten içgüdüsel olan yırtıcı korkusu, gelişmiş insan zihniyle birleşince ortaya bugüne kadar gelen ejderha miti çıkmıştır.

Ejderha uçar, derisi delinmeyecek kadar kalındır, ateş üfler ve acımasızdır. Uçuyor olması ondan kaçmayı zorlaştırır, kalın derisi ona zarar vermeyi imkansız hale getirir, ateş ise kontrol edilene kadar uzun zaman boyunca insanların en büyük korkusu olmuştur. Kısaca ilk insanlar, korktukları ne varsa bu yaratıkta birleştirmiş ve onu kötülüklerin timsali haline getirmişlerdir.

Ejderha mitinin ortaya çıkışındaki en önemli neden ise bilinmezlik korkumuz. Bugün bile evin karanlık odasından gelen beklenmedik bir ses duyunca korkmuyor muyuz? Eski mitler gibi günümüz bilim kurgu hikayelerinin ortaya çıkışı da bir bilinmezlik olan uzay kaynaklıdır. Ne kadar çok şey bilirsek, o kadar çok şey bilmediğimizi fark ediyor ve üzerine hikayeler yazıyoruz. Daha da yazacağız.

Fantastik kurguların vazgeçilmez karakteri ejderha miti nereden çıktı sorusunu inceledik ve tarihte bu efsanevi yaratık ile nerelerde karşılaştığımızı anlattık. Kimbilir, belki de tüm bu elimizdeki veriler geçici doğrulardır ve bir gün gerçekten bir yerlerde ateş üfleyen yaratıkların yaşadığına dair kanıtlar buluruz. 

47
9
4
4
4
Emoji İle Tepki Ver
47
9
4
4
4