Futbolun ilk yıllarından bu yana çok sayıda yenilik bu eşsiz oyuna entegre edildi ve verimlilik önemli ölçüde arttı. Teknolojinin de gelişmesiyle birlikte VAR sistemi adeta bir devrim yarattı ve bu sayede oyunun pek çok açığı giderildi.
Her ne kadar çok sayıda kural ve yenilik getirilse de futbolseverler tarafından öneriler getirilmeye devam ediyor. Anlaşılan o ki futbolun mükemmelleşmesi için daha pek çok kurala ve teknolojiye ihtiyaç bulunuyor.
Futbolu daha eğlenceli ve adil hale getirebilecek kurallar
- Oyun süresi basketboldaki gibi olmalı.
- Hakem, pozisyonu tekrar izlemek için VAR'a çağrılmamalı.
- Ofsayt bayrağını kaldırmak için pozisyonun tamamlanması beklenmemeli.
- Turuncu kart olmalı.
- Penaltının alternatifleri de olmalı.
- Puan sistemi bir miktar daha teşvik edici olmalı.
- Sahadan alınan veriler, izleyicilerle anlık olarak paylaşılmalı.
1. Oyun süresi basketboldaki gibi olmalı.
Bilirsiniz, takımı önde olan futbolcular oyun süresinden çalmak için sakatlanmış taklidi yapabiliyorlar. Kaleciler ise oyunu geciktirme nedeniyle pek çok kez sarı kart görebilmekte. Bazen de oyuncu değişikliği sırasında oyundan ağır adımlarla çıkabiliyorlar. Bütün bunlar elbette ki futbolcuların sarı kart görmelerine neden oluyor fakat en önemlisi de seyirciyi de oyunu da geren hoş olmayan davranışlar olduğu konusunda herkes hemfikir.
Hakem her ne kadar böyle durumlarda uzatma eklese de bu dakikalar istenildiği gibi olamayabiliyor. İşte bütün bu sorunları önlemek adına basketboldaki sistem getirilerek seyirciler memnun edilebilir. Topun dışarı çıkması, oyun değişikliği, sakatlık vb. durumlarda süre duraklatılır ve oyun başladığında süre yeniden aktif edilir. Böylece 45+, 90+ gibi uzatmalar ortadan kalkar ve pek çok tartışma sonlanmış olur.
2. Hakem, pozisyonu tekrar izlemek için VAR'a çağrılmamalı.
VAR sistemi futbola çok geç getirilmiş yararlı bir fikir olsa da hâlâ eksikleri bulunan bir uygulama olduğu bilinen bir gerçek. Pozisyonu yeniden izleme durumunda oyun uzun süre durabiliyor. Bu durum da seyircilerde sıkılma, futbolcularda motivasyon düşüklüğü ve ter soğuması gibi sorunlara neden olabiliyor. Bu yüzden sadece VAR odasındaki hakemler kesin kararı vererek orta hakeme kararı iletebilirler.
3. Ofsayt bayrağını kaldırmak için pozisyonun tamamlanması beklenmemeli.
VAR sistemi sonrası oluşan sorunlardan biri. Bariz bir şekilde ofsayt dahi olsa, pozisyondaki oyuncu nolur nolmaz düşüncesiyle pozisyonu tamamlamaya çalışıyor. Bu esnada defans oyuncuları ve kalecide motivasyon eksikliği oluşuyor haliyle. Bu durumu ortadan kaldırmak için bilgisayar oyunlarında olduğu gibi yapay zeka sayesinde anlık olarak ofsayt kararı verilebilir.
Bunu tabii ki teknolojik detaylar belirleyecektir, formalara eklenebilecek bir verici sayesinde bu özellik mümkün kılınabilir. Verici sayesinde oyuncunun ofsaytta olduğu kesin bir şekilde anlaşıldığında hakemlerdeki cihazlara titreşim verilebilir. Sadece kamera sistemiyle bile mümkün olabilecek bir yenilik olarak görünüyor. Hatta bu teknoloji üzerinde çalışıldığı konusunda duyumlar bulunuyor.
4. Turuncu kart olmalı.
Sarı ve kırmızı kart varken yeni bir kart rengine neden gerek olabilir? Tahmin edeceğiniz üzere iki kartın ortasını temsilen bir renk. Bazı pozisyonlar için sarı kart hafif, kırmızı kart ise ağır olabiliyor. Bu gibi durumlarda turuncu karta başvurulabilir. Çünkü kırmızı kart gerçekten de oyun gidişatını önemli ölçüde etkiliyor.
Peki turuncu kart gören futbolcuya ne gibi bir yaptırım getirilmeli? Bu kart sayesinde cezalı oyuncu sadece 15 dakikalığına oyun dışı bırakılabilir. İki sarı kart gören oyunculara da kırmızı yerine turuncu kart gösterilebilir. 3 sarı kartta ise kırmızı karta başvurulabilir. Çünkü kırmızı kart o kadar ağır bir ceza ki o maçta zaten oyun dışına atılan oyuncuyu bir de sonraki iki maçta da cezalı duruma düşürüyor. Bu da taraftarlar için çok can sıkıcı olabiliyor.
5. Penaltının alternatifleri de olmalı.
Penaltının sadece ceza sahası içerisindeki bariz golü engelleyen faullerde ve el temaslarında verilmesi daha mantıklı bulunuyor. Örneğin kaleye oldukça uzak bir yerde ve önemsiz denilebilecek bir pozisyonda ele çarpma nedeniyle penaltı verilmesi oldukça mantıksız olarak görülüyor.
Böyle hafif durumlarda penaltı noktası yerine yaydan bir şut çekilmesi kararı verilebilir. Yine penaltıdaki gibi baraj olmaz fakat mesafe daha uzak olacağı için buna "daha uzun mesafeli penaltı" diyebiliriz.
6. Puan sistemi bir miktar daha teşvik edici olmalı.
En az 3 fark atan takımlara bir puan daha verilebilir. Çünkü 2-0'dan sonra oyunda sıkıcılık baş gösteriyor. Bunun yerine bir gol daha attıklarında 1 puan daha alınacağı için oyun kalitesinde düşme olmayacaktır. 0-0 biten maçlara 1 puan yerine yarım puan verilebilir. Gol atmayı teşvik eder ve oldukça sıkıcı geçen maçları alevlendirebilir. 0-0 bitmesine rağmen bol pozisyonlu zevkli maçlar da olmuyor değil tabii. Böyle maçlarda istatistiklere bakılabilir.
Hangi takım daha çok isabetli şut çekmiş, hangi takım daha az kart görmüş, hangi takım daha fazla pozisyona girmiş diye bakılabilir. Üstün takıma 1, diğerine 0,5 puan verilir. Bunu boksta nakavt olunmadığında istatistiklere bakılmasına benzetebiliriz.
7. Sahadan alınan veriler, izleyicilerle anlık olarak paylaşılmalı.
Formula 1 gibi kimi spor dallarında hız vb. teknik bilgilerin anlık olarak verildiğini biliyoruz fakat futbol bu konuda bir miktar geri kalmış durumda. Pas mesafesi, şut ve futbolcu hızı gibi bilgiler sadece spiker tarafından bazen ve gecikmeli olarak veriliyor. Oysa anlık olarak görme imkanı bulunursa seyir zevkini pozitif olarak etkileyebilir.
İşte bunun gibi yenilikler sayesinde futbolun verdiği seyir zevki artabilir ve oyun adaleti daha iyi sağlanabilir. Bakalım zaman ne gösterecek?
