Bilim insanları, küresel ısınmaya bağlı olarak gerçekleşebilecek sorunlara çözümler aramaya çalışıyorlar. Özellikle yaşanabilecek olan kuraklık problemlerinin, pek çok bitki türünü yok edeceği su götürmez bir gerçek. Hal böyle olunca bilim insanları, en zor koşullara dayanabilen bitkileri araştırdılar. Almanya'da yapılan araştırmaların sonucunda, dünyanın en zor koşullarında yaşayabilen, hatta Mars'ta bile canlı kalabilen bitkiler olduğu ortaya çıktı. İşte o bitki türleri;
Bristlecone Çamı
Bu çam türünün çok uzun ömürlü olduğu zaten biliyordu. Hatta Amerika'nın Kaliforniya eyaletinde, 5 bin yıldır hayatta olan çamlar olduğu biliniyor ancak bunun bir şartı var. O da bu ağaçların koloniler halinde yaşaması. Şöyle ki, bu çamların binlerce yıl yaşayabilmesi için çevresinde aynı türden çamların bulunması gerekiyor. Bu çamlar bir süre sonra kök sistemlerini birbirlerine bağlıyor ve binlerce yıl yaşayabiliyorlar.
Kakao
Kakao ağaçlarının, küresel ısınmayla birlikte 'geleceğin kahvesi' olabileceği düşünülüyor. Bilindiği üzere ağaç dallarında bulunan kahve çekirdekleri, yüksek sıcaklıklardan çok çabuk etkileniyor. Bilim insanlarına göre kahvenin yetiştirilmesi, günümüzdeki küresel ısınma etkisiyle bile bir hayli zorlaşmış durumda. Ancak kakao bu durumdan etkilenmiyor ve kahveye göre daha kolay yetiştirilebiliyor.
Okaliptus Ağaçları
Okaliptus ağaçlarının çok ilginç bir özelliği bulunuyor. Bu ağaçlar yangınları seviyorlar. Şöyle ki, yangın sırasında açığa çıkan ısı enerjisi, bu ağaçların tohum kapsüllerini harekete geçiriyor. Böylelikle bu ağaçlar, yangın sırasında aslında fidanlanıyorlar. Zaten bu ağaçlar, ismini de Antik Yunan dilinden alıyor ve 'ateş bitkileri' anlamını taşıyor.
Keten Tohumu ve Soya Fasülyesi
Soya fasülyesi ve keten tohumu, radyasyona karşı fazlasıyla dayanıklı. Yaşanan Çernobil faciasının ardından bölgede araştırma yapan bilim insanları, o zamanlardan beri bu bitkilerin dayanıklı olduğunu biliyordu. Yeniden yapılan araştırmalarda, soya fasülyesi ve keten tohumunun radyoaktif bölgelerde bir şekilde kendini koruyabildiğini belirlediler.
Radyasyonun, doğrudan DNA yapısını bozduğunu kabul ediyoruz. Ancak yaşam, bir şekilde yolunu buluyor.
Silene Stenophylla
Bu bitkiler Sibirya'da keşfedilmişti. 32 bin yıl önce bir sincabın toprağın altına gömmüş olduğu tohum, bilim insanları tarafından fark edilmiş ve yapılan çalışmaların sonucunda bu bitkinin tohumları filizlendirilmişti. Sonrasında ise bitki kendi kendine çoğalarak yeniden dünyadaki yaşamına başladı.
Canlı Taşlar
Bu bitkiler isimlerini görünüşlerinden alıyorlar. Bazı bölgelerde altıntaş bazı bölgelerde ise canlı taş olarak biliniyorlar. İlginç özellikleri bulunan bu bitkilerin sadece tepe kısmı toprağın dışında bulunuyor. Bitkinin geri kalan kısımları ise toprağın altında kalıyor. Ayrıca bu bitkiler, diğer canlıların tehditlerinden korunabilmek için renk değiştirebiliyorlar. Böylece başka bir canlının gelip bu bitkiyi yemesi engelleniyor. Çöl ve kayalık arazilerde yaşayabiliyorlar. Bilim insanları, bu bitkilerin çok daha dayanıklı olabileceklerini düşünüyorlar.
Yosun ve Siyanobakteriler
Bilim insanlarına göre ise Mars ortamında yaşayabilecek iki çeşit canlı bulunuyor. Bunlar yosunlar ve siyanobakteriler. Aslında bu iki canlı çeşidini düşündüğümüz zaman, Mars'ta yaşamın bu canlılar yardımıyla olabileceği ortaya çıkıyor. Çünkü siyanobakteriler, yosun ya da kaya mantarları üzerinde fotosentez yapabiliyor. Bu da oksijen demek oluyor. Bilim insanları bu türleri, Mars'ta bulunduğu gibi zor koşullara sahip bir ortam oluşturarak incelediler ancak bu canlılar için koşul değişmedi. Fotosenteze ve bitkisel yaşama devam ettiler.
