2019 yılının sonlarında ortaya çıkan Corona Virüsü çeşidi olan COVID-19, hızla yayılmış ve ölümlerle sonuçlanarak insanlar arasında büyük korkulara sebebiyet vermişti. Virüsün yayılmasını engellemek için merkez şehir Wuhan karantina altına alınmış, dünya genelinde tüm uluslararası havalimanlarında güvenlik önlemleri artırılmıştı. Ne yazık ki virüsün Çin sınırları dışına çıkmasına engel olunamadı.
Virüsün karantina altındaki hayalet şehre etkilerini dünyayla paylaşmak isteyen kişiler, gerek dronelarla gerek evlerinden çektikleri fotoğraflarla sosyal medya aracılığıyla şehrin fotoğraflarını internet âleminde paylaşıyorlar. Bu kişiler arasında bulunmasının yanında Wuhan'da ikâmet eden 2 muhabir Fang Bin ve Chen Qiushi'den günlerdir haber alınamıyor.
Ülkenin geri kalanında koparılmış bir şekilde karantina altında olan şehrin içinden videolar yayınladılar, fotoğraflar paylaştılar ve gerçek dram hikayelerini duyurdular. Hubei eyaletinin başkenti Wuhan'dan edindikleri haberleri dünyanın geri kalanıyla paylaşarak, virüs krizinin ciddiyetini anlatmak içini ellerinden geleni yaptılar. Bunların ardından şu an ise muhabir Fang Bin'den 9 Şubat tarihinden beri, muhabir Chen Qiushi'den ise 7 Şubat tarihinden beri herhangi bir bilgi alınamıyor.
Fang Bin:
Wuhan'da yaşayan işadamı Fang Bin, "konumundaki gerçekleri en iyi şekilde bildireceği" sözünü içeren video paylaşımlarını sosyal medya hesabında gerçekleştirdi. Çin'de YouTube'un yasaklı olması sebebiyle VPN servislerini kullanarak ilk videosunu 25 Ocak tarihinde YouTube'a yükleyen Fang Bin, şehrin etrafında gezerken çektiği birkaç videoyu da devamında YouTube kanalında paylaştı ve 1.000'i aşkın izlenme elde etti.
Fang Bin'in 1 Şubat tarihinde paylaştığı video ise içeriği dolayısıyla 200.000 izlenme sayısına ulaştı. Videoda bir hastaneyi filme alan Fang Bin, hastaneden 8 adet ceset çıkarılıp bu cesetlerin bir minibüse koyulduğunu gösteriyordu.
Videoyu yüklediği gece polis tarafından evine baskın düzenlenen Fang Bin sorgulanmak üzere karakola götürüldü ancak devamında serbest bırakıldı. 9 Şubat tarihinde 13 saniyelik bir video paylaşan Fang Bin, bu videoda: "Herkes ayaklansın - Hükûmetin gücünü halka geri verin" sözlerini kullanıdı. Videonun paylaşılmasının ardından Fang Bin'den bir daha haber alınamadı.
Chen Qiushi:
Eski insan hakları avukatı olan ve aktivistler arasında adı bilinen Chen Qiushi, COVID-19 virüsünün patlak vermesi ve viral hâle gelmesiyle beraber video muhabir oldu. Geçtiğimiz Ağustos ayındaki Hong Kong protestolarında öne çıkan Qiushi bu sayede adını daha geniş kitlelere yaydı.
Bu davranışları daha sonrasında Qiushi'nin Çinli yetkililer tarafından sürekli olarak taciz ve rahatsız edilmesine sebep verdi. 700.000'den fazla takipçiye sahip olduğu sosyal medya hesapları dâhil silindi ancak o sessiz kalmadı.
Ekim ayında Qiushi, şu an için 400.000'i aşkın takipçiye sahip olan bir YouTube kanalı açtı. Ocak ayının sonlarına doğru ise git gide kötüleşen durumu dünyaya bildirebilmek için Wuhan'a gitmeye karar verdi. İlk YouTube videosunda ise: "Gerçekte neler olduğunu göstermek için kameramı kullanacağım. Söz veriyorum ki gerçeklerin üstünü örtmeyeceğim." ifadelerini kullandı.
Wuhan'da bulunan birden çok hastaneyi ziyaret etti ve hastalarla görüşmeler gerçekleştirdi. Bunları yaparken büyük bir riski göze aldırdığının farkında olan Chen Qiushi, BBC muhabiri John Sudworth'e ne kadar devam edebileceğini bilmediğini aktardı ve "Sansür kuralları çok katı. İçeriğimi başkaları paylaşınca hesapları kapatılıyor." sözlerini ekledi.
7 Şubat tarihinde annesi tarafından Qiushi'nin Twitter hesabında paylaşılan videoda cesur muhabir Chen Qiushi'nin bir gün öncesinde kayıplara karıştığı belirtiliyordu. Arkadaşı Xu Xiaodong ise sonrasında paylaştığı YouTube videosunda Qiushi'nin zorla karantina altında tutulduğunu ifade etti.
Hükûmet yetkilileri konuyla ilgili ne dedi?
Fang Bin'in ve Chen Qiushi'nin nerede olduğuna dair herhangi bir açıklama gerçekleştirmeyen yetkililer, muhabirlerin ne zaman salınacağına dair de bir bilgi sunmadılar. Araştırmacı Patrick Poon ise muhabirlerin polis tarafından mı götürüldükleri yoksa zorla bir yerde mi tutulduklarını bilmediğini söyledi.
Halk içinde yetkililer hakkında dürüst konuşan kişileri göz altına almasıyla kötü bir geçmişe sahip olan Çin Hükûmeti tarafından muhabirlerin ailesine de bir bilgi verilmediği, avukat tutma hakkı sunulmadığı ifade ediliyor.
