Bildiğiniz üzere internette, telefoncularda, hatta arkadaş meclisinde dahi duyduğumuz bir öğüt vardır: 'Telefon kendini kapatana kadar şarjını bitirmek, daha sonra da şarjı tamamen dolana dek şarj etmek gerekir.' şeklinde. Peki, bu fikir doğru mu?
Bu fikir doğruydu. En azından akıllı telefonlarda nikel piller yerine lityum piller kullanılana kadar. Şu an kullandığımız telefonlardaki lityum piller daha fazla şarj kapasitesi mevcut. Ancak nikel pillerin aksine, lityum piller sonuna kadar bittiğinde bir daha şarj olamıyorlar. Bu sebeple de aslında telefonunuz %0 şarj durumu gösterip kapandığında, ekrana şarja takmanızı isteyen bir ibare gösterecek kadar şarj tutabiliyor.
Bu konuda daha önce yapılan bir deneye göz atabiliriz:
- 1 yıl boyunca %40'ın üstünde şarj seviyesinde tutulan piller %10 oranında kapasite kaybediyor.
- 1 yıl boyunca %40'ın altında şarj seviyesinde tutulan piller %35 oranında kapasite kaybediyor.
İki pil türünü karşılaştırınca, işin içine bir de 'şarj döngüsü' denen kavram giriyor. Nikel pillerde şarj durumu ne olursa olsun; telefonunuzu şarja taktığınız anda şarj döngüsünden 1 birim gitmiş olurdu. Ancak yeni nesil lityum pillerde %50'deyken %100 şarj ettiğiniz telefonu, tekrardan %50'de iken bir kez daha %100 şarj ettiğinizde 1 birim döngü kaybetmiş oluyorsunuz. Temelde, bir telefonu %100'lük şarj olacak kadar süre prizde tuttuğunuzda, sadece 1 birim kaybedersiniz.
Özetle yeni nesil bir teknoloji karşımıza çıkana dek telefonunuzu şarjı bitmeden, hatta azalmadan şarja takmanız sizler için en avantajlı çözüm olacaktır.
