Biyoplastikler, Gerçekten Sanıldığı Kadar Masum mu?

18
5
1
0
0
Biyoplastik malzemeler; son yıllarda okyanusları, nehirleri, şehirleri ve dünyanın birçok kısmını yavaş yavaş kirleten plastiğe karşı giderek daha çekici bir alternatif hâline geldi. Haklarındaki gerçek bilgiler henüz çok fazla bilinmese de dünyanın her köşesini kalıcı olarak kirletmeye devam eden plastiklerle başa çıkma konusunda insanlığa yardım edecekleri ortada. Gelin biyoplastik konusunu yakından inceleyelim.

160 yıldan daha eski olan biyoplastikler, son birkaç on yılda ilgi gördü ve üretimlerinde bir artış meydana geldi. Biyoplastik ve Biyokompozitler Enstitüsü'nün (IFBB) verilerine göre 2018 yılında dünya genelinde 2,6 milyon ton biyoplastik üretildi. Bu sayı, üretilen 300 milyon ton plastiğin yanında oldukça düşük gibi görünse de IFBB, biyoplastik üretimin 2023 yılına kadar %65 büyüyebileceğini tahmin ettiğini söylüyor.

Daha fazla biyoplastik üretimi, kötü bir anlam ifade etmemekle birlikte doğru yapıldığında, 2050 yılına kadar plastik karbon emisyonlarını 3,8 gigaton'a kadar azaltabileceğinin bilinmekte olduğunu da ekleyelim. 

Biyoplastikler temelde ikiye ayrılmış durumda:

biyoplastik

Biyoplastikler; bitkilerden ve alglerden yapılan plastikler ve zamanla biyolojik olarak parçalanan plastikler olmak üzere iki kategoriye ayrılıyor. Bu tür plastiklerin her birini üreten şirketler, plastiklerini normal plastiklerden daha çevre dostu hâle getirmek için bazı şekillerde biyoplastik etiketine yatırım yaptı. Arizona Eyalet Üniversitesi'nde yosun esaslı plastikler üzerinde çalışan bir mühendis olan Taylor Weiss, konuyla ilgili “Bu durum bir bilim değil, daha çok pazarlama kolu olarak kontrol edildi” diyerek olayı özetleyen cümleyi kurmuş oluyor.

Biyoplastiklerin en yaygın şekli; şişe, bardak ve diğer kapların yerini alabilen sert bir plastik olan PLA olarak biliniyor. PLA ürünleri satan şirketler genellikle Planet+ ve Repurpose gibi isimlendirmelerden ve yeşil markalardan tanınabiliyor.

Çin'in ithal etmek için kullandığı birçok geri dönüştürülebilir ürünü yasaklaması ve ABD tesislerinin bunu idare etme kapasitesi olmaması nedeniyle geri dönüşümün çoğu, düzenli olarak depolama alanlarına dönüşmekte. Bu da düzenli depolama alanına girdikten sonra PLA’nın çökmesine, üretildiği bitkiler gibi sera gazları yaymasına sebep olmakta. Bu da aslında bu tür biyoplastiklerin sanıldığı kadar masum olmadığı anlamına geliyor.

biyoplastik

PHA olarak bilinen alg ve bakteri bazlı biyoplastikler ise plastiğin kalıcı etkilerini azaltmak ve bizi döngüsel bir ekonomiye yaklaştırmak için daha etkili bir yol sunuyor. Bilim insanlarının biyoplastikler üzerindeki deneyleri ve geliştirme çalışmaları son hızıyla sürerken biz de gelecek yeni bilgileri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Kaynak : https://earther.gizmodo.com/the-truth-about-bioplastic-1842147991
18
5
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
18
5
1
0
0