Işığın bir yerden başka bir yere ulaşması diğer her şeyde olduğu gibi zaman alır. Sırf biz gözlerimizle bu hızı hissedemiyoruz diye ışığı uzay zaman ekseninden ayırt edemeyiz, çünkü aklımızın sınırlarını zorlayan kozmik boyutlar için ışık hızı, sudaki bir dalga kadar yavaş olabilir.
Örneğin Güneş’ten kopan bir ışının Dünya’ya ulaşması ortalama olarak 8 dakika sürer. Yani Güneş’e her baktığınızda onun 8 dakika önceki halini görürsünüz. Aynı şey daha yakındaki Ay için de geçerlidir, onunda 1 saniye önceki halini görürüz. Yani yıllardır üzerinde kafa patlattığımız zaman yolculuğu, kavramsal olarak anlık şekilde gerçekleşir. (Bu konuya birazdan geri döneceğiz.)
Yukarıdaki bilgilere dayanarak Dünya’dan milyonlarca yıl önce ayrılan bir ışının şimdi aynı sayıyla ifade edilecek olan ışık yılı mesafesinde olduğunu söyleyebiliriz. Dinozorlar günümüzden 65 milyon yıl önce yok olduklarına göre, gezegenimizdeki bu dev yaratıkların var olduğu zamandan kalan son ışınlar da 65 milyon yıl uzaktalar.
Dünya çok küçük bir gezegen ve 65 milyon ışık yılı gerçekten de çok uzak bir mesafe. Geceleri gökyüzüne baktığımızda gördüğümüz yıldızların ortalama uzaklıkları 1000 ışık yılıdır. Çevresinde savrulduğumuz Samanyolu’nun bize uzaklığı 100.000 ışık yılıyken, ona en yakın galaksi olan Andromeda’nın uzaklığı 2.5 milyon ışık yılıdır. Teoride 65 milyon ışık yılından bahsediyoruz, varın siz düşünün…
Böyle bir mesafeden bizi gözetleyen uzaylıların Dünya’yı detaylı bir şekilde görebilmeleri için dev bir teleskoba ihtiyaçları var. Bu teleskobun boyutlarını hesaplamak son derece güç olsa da günümüzde gördüklerinizden çok çok daha büyük olmak zorunda. Belki Burj Khalifa ya da Van Gölü kadar, kim bilir?
Doğru cevap için yapılan hesaplamalar, bu teleskobun Dünya’yı bir piksel olarak görmek için “5.8 x 10 üssü 10” metrelik bir mercek gerektiğini gösteriyor. Bildiğiniz üzere bir piksel üzerinde yaşayan dinozorları görmek için o pikselin çözünürlüğünü arttırmaya ihtiyacınız olacak. Bu da merceği büyütmek demek. Bahsi geçen boyut bir piksellik dünya için Merkür’ün yarısı kadar mercek gerektiriyor.
Bir dinozoru görmek için aynı şekilde yapılan hesaplamalar, merceğin çağının 4.4 ışık yılı olması gerektiğini gösteriyor. Bu boyutlar ise imkansız olarak gözüküyor, teorik olarak gerçek olduklarını kabul edersek uzaylıların dinozorları göreceklerini söyleyebiliyoruz.
Teorik olarak uzaylıların varlığını sorgulamıyoruz da merceği mi sorguluyoruz? Sanırım bunun cevabını da astronomik teorileri keşfeden bilim insanları veriyorlar.
