Görme Engelli Bir Birey Yaşadıklarını Anlattı: "El Feneri Versem İşini Görür mü?" Diyen Bile Var

34
17
5
1
1
Yakup Gençtürk, engellilerin hayatını kolaylaştırmak için büyük bir çaba sarf eden görme engelli bir aktivist. Toplumun ve devletin engelliler konusunda yeterince bilinçli olmadığını belirterek bu konuda herkesi daha duyarlı olmaya davet ediyor.

Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde memur olan Yakup, işi nedeniyle İzmir'deki ailesinden ayrı ve Bilecik'te yalnız yaşıyor. Her engelli vatandaş gibi gündelik hayatta önemli sorunlarla mücadele ediyor. 9 yıl önce görme yetisini kaybettikten sonra devletin, toplumun, teknoloji şirketlerinin görme engellileri yeterince umursamadığını fark etti ve o günden bu güne konuyle ilgili aktivistlik yapıyor.

Engellilerin karşılaştıkları sorunların çözümüne ilişkin düşüncelerini bizimle paylaştı. Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde bu konuya dikkat çekmek istiyoruz.

Daha önce Webtekno aracılığıyla teknoloji firmalarına "her şeyi daha erişilebilir kılmaları için" önemli bir çağrıda bulunmuştu.

Çağrısı bazı kesimlerce dikkate alınmıştı.

Açıklamalarını kendi ağzından aktarıyoruz: Engelli olmak sadece bir uzvunuzun eksikliği değil, çok daha fazlasıdır.

yakup gençtürk

Mesela bir görme engelliyi anlamak için gözünüzü kapatmanızın yetmeyeceği gibi bir işitme engelliyi anlamak için de sadece kulağınızı kapatmanız yetmez. Ben bunu söylediğimde birçok insan, "Tabii canım, bunu yaşayan sizsiniz" diyerek tamamen olumsuz düşüncelere giriyor.

Oysa engelli olmak, eksileriyle ve artılarıyla çok daha fazlasıdır. Dışarıdan bakıldığında herhangi bir engeli olmayan bir kişi, ben görme engelli olduğum için, duyu organları bakımından benden üstün görünüyor. Ancak bendeki 4 duyu organı kendi görevlerini yerine getirmenin yanında görmemin eksikliğini de gidermeye çalıştığı için, ben o kişiye göre kimi zaman üstün duruma gelebiliyorum. Bu da gösteriyor ki bir engelliyi anlayabilmek için veya bir engellinin bir ihtiyacını gidermek için eksik olan uzvuna değil var olan uzvuna hitap etmek gerekiyor.

Bu konuda toplumlarda ciddi sorunlar var. Mesela bir yaşlı amca bana gelip, "Evladım, ver elindeki bastonu, ben taşıyayım; sana yük olmasın" demişti.

görme engelli

Bunun eğitim seviyesiyle falan da alakası yok. Bir mühendis de bana, "Görme engelliler için el feneri üretilse işinizi görür mü?" diye sormuştu. Kendisi göremediği zaman feneri yakıp görüyor, bizi de öyle zannediyor.

Aslında gerek ülkemizde gerek dünyada toplumun çok büyük bir çoğunluğu engelliler konusunda yeterince duyarlı. Ancak yeterli seviyede bilinç olmadığı için böylesi trajikomik olaylarla karşılaşıyoruz.

Hani bir söz vardır ya, "nasıl millet olursanız öyle yönetilirsiniz" diye. Bu konuda devletler de aynı maalesef. Toplumun gözünde engelliler nasılsa devletler de aynı.

engelliler günü

Toplum, engellileri anlamaya çalışmadan sadece iyi niyetle yardımcı oluyor. Devletler de engellilerle alakalı olarak sadece engelli maaşı verince, bazı yerlerde indirimleri hayata geçirip pozitif ayrımcılık yapınca engellilere hizmet ettim sanıyor.

Açıkçası engelliler konusunda gerek toplumun gerek devletin üzerine büyük vazifeler düşüyor. Her şeyden önce bizim anlaşılmaya ihtiyacımız var. Çünkü herkes bu hayatı dizayn ederken engellileri saf dışı bırakıyor ve sonrasında eklemelerle engelliler için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu yapılanların da çoğu, engelliler yeterince anlaşılmadığı için bir işe yaramıyor.

Turizmde otellerin yıldız statülerine engellilerin de dahil edilmesi gerekiyor. Navigasyon uygulamalarına engelli yolu özelliğinin de eklenmesi gerekiyor.

engelli ve durak

Üretilen teknolojik bir ürün engellilere hitap etmediği zaman ilgili kurumlar tarafından o ürünün ayıplı mal kapsamına alınması gerekiyor. Daha da önemlisi engellilerle ilgili bir şeyler yapanların ödüllendirilmesi yerine yapmayanların cezalandırılacağı mekanizmaların oluşturulması gerekiyor.

Bütün bunların yanında engellilerle ilgili daha etkin politikaların geliştirilmesi için devletler tarafından engellilerin sosyal yardımlaşma kapsamından çıkartılması gerekiyor. Bizim sorunlarımızın ve çözümlerinin tek bir kurum veya bir bakanlık değil, bütün kurumları ve bütün bakanlıkları koordine edebilecek daha yetkin bir makam tarafından ele alınması gerekiyor.

Eğer bu mekanizmalar hayata geçirilirse devletlerin engelliler için ayırdığı bütçenin yarısı ile çok daha verimli işler yapılabilir.

engelliler haftası

Ancak biz engelliler genellikle potansiyel dilenci muamelesi gördüğümüz için bu talepler hiç dikkate alınmıyor. Ben şahsen kendisiyle barışık olan bir engelliyim. Mesela hep derim ki görenler ne kadar mutlu ki ben görmüyorum diye üzüleyim. Çoktan aştım kendi sorunlarımı.

Yalnızca insanlar beni anlamadığı zaman engelli olduğumu fark ediyorum. Emin olun bu engel görmemekten daha zor. Hani "asıl engel beyinlerde" diyorlar ya, gerçekten asıl engelin beyinlerde olmasından dolayı en çok engelliler mağdur oluyor. 

34
17
5
1
1
Emoji İle Tepki Ver
34
17
5
1
1