Siyasetçileri Makam Araçlarından, Yüksek Maaşlarından Mahrum Bırakıp Halktan Biriymiş Gibi Resmetsek Nasıl Görünürlerdi?

Siyasetçiler özellikle ülkemizde halka o kadar da yakın olmamalarına rağmen, seçim döneminde halka inme çabası içerisindeler.

Peki onları "gerçekten" halka yakın yapsak; makam araçlarından, yüksek maaşlarından mahrum bıraksak nasıl görünürlerdi?

Tahmin edeceğiniz üzere görselleştirme konusunda Midjourney'i kullandık ve 13 siyasetçiyi "eğlence amacıyla ve tarafsız bir şekilde" sıradan vatandaşlar olarak resmettik.

Erdoğan, siyasetçi olmasaydı çaycılığı seve seve yapabilirdi. Hem memleketi de Rize.

Traktörle tarla süren çiftçi Kemal Kılıçdaroğlu, mazot fiyatlarından pek hoşnut değil gibi.

Muharrem İnce lisede fizik öğretmeni olsaydı, geçenlerde kurduğu şu cümleyi tekrar kurardı: Nanoteknoloji, kuantum, uzay madenciliği, nitelikli eğitim, yüksek teknoloji, yapay zeka, iklim değişikliği, dijitalleşme ve füzyon demeye devam edeceğim. Füzyon, füzyon, füzyon!

Meral Akşener, kasiyer olunca zayıflamış ve gençleşmiş. Siyasetten daha az yıpratıcı bir iş belli ki.

Temel Karamollaoğlu tabii ki imam olurdu.

Ahmet Davutoğlu, mahallenin manavı olabilirdi. Davutoğlu Manavcılık.

Türkiye İşçi Partisi'nin lideri Erkan Baş'ın emekçi bir işçi olması...

Ekonomi Bakanlığı da yapan Ali Babacan, muhasebeci olsaydı hayat onu pek yıpratmazmış; daha toy bir görünümü olurmuş.

Devlet Bahçeli ise bir okulda hademe. Çocuklara püskevit dağıtmasıyla meşhur.

Bisiklet tamircisi olmak Tunç Soyer'i epey yıpratmış. Hayat şartları böyle daha zor ne de olsa.

Ümit Özdağ, site güvenliğinden sorumlu. Kapıdan sadece istediğini geçirmek istiyor.

Ekrem İmamoğlu ise İstanbul'da işe yetişmeye çalışan bir memur. Metrobüste koltuk kapabilmesi düşük olasılık.

Mansur Yavaş'ın kendi marangozhanesi var. Tepinmelik masa yapıyor olabilir.