Bilim insanları, milyonlarca yıl önceden kalma bir akciğerli balık fosili daha buldular. İkinci kez bulunan akciğerli balık fosili, 400 milyon yıldan uzun zaman önce suda evrimleşmeye başlayan yaşam formlarının yapbozuna bir parça daha ekledi. Akciğerli balık cinsine (Isityumzi mlomomde) ait yeni fosil, ilk fosilin 10 bin kilometre güneyinde bulundu. Güney Afrika'nın batı burnundaki Famennian Witoort Formation'da bulunan fosil, bölgenin o dönemde kutup çevresinde olması nedeniyle bilim insanlarını şaşırttı.
Flinders Üniversitesi'nden Dr. Alice Clement, parçalardan oluşan fosil kalıntılarında diş katmanları ve pulların yer aldığını belirtti. Akciğerli balık fosilinin birkaç nedenle dikkate değer olduğunu söyleyen Dr. Clement, fosilin Güney Amerika ile Afrika'nın tek bir kıta olduğu Geç Devonyen zamanlarındaki Gondwana'nın batısında bulunan tek akciğerli fosil balığı olduğunu ifade etti. Günümüzden 372 ile 359 milyon yıl önceki bu dönemde Güney Afrika, Güney Kutbu'nun yanında yer alıyordu.
Akciğerli balıklar, memelilere daha yakın:
Araştırmacı; fosili bulunan akciğerli balıkların, gelişen bir ekosistemde yaşamış gibi göründüğünü ve bölgenin bugünkü kutup bölgeleri kadar soğuk olmadığını gösterdiğini söylüyor. Bununla birlikte balığın bugünkü tatlı suda yaşayan akciğerli balıklardan farklı olarak uzun kış karanlığına maruz kaldığı belirtiliyor.
Afrika, Avustralya ve Güney Amerika'da yaşadığı bilinen sadece altı akciğerli balık türü bulunuyor. Isityumzi mlomomde adlandırması, Güney Afrika'da konuşulan isiXhosa dilinde, 'ezmek için uzun ağızlı cihaz' anlamına geliyor.
Tahminlere göre 100 ilkel akciğerli balık türü, yaklaşık 410 milyon yıl önceki Erken Devonyen döneminde değişime uğradı. 25'in üzerindeki türün Avustralya'da bulunduğu, diğerlerinin de Çin ve Fas'ın ılımlı tropikal ve alt tropikal sularında yaşadığı düşünülüyor.
Akciğerli balıklar; amfibikler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler gibi karasal omurgalılarla ve bütün tetrapodlarla bağlantılı bir balık cinsi. Dr. Clement, bu nedenle akciğerli balıkların Japon balıklarından çok memelilere daha yakın olduğuna dikkat çekiyor.
