Fransa ve Brezilya’dan bilim insanları, Güneş Sistemi dışından gelip Güneş’in kütle çekimi etkisiyle Jüpiter’in yakınında bir yörüngede kalan 19 asteroit üzerinde çalışma yürütüyorlar. 2015 yılında keşfedilen gök cisimleri, bilim insanlarının alışık olmadığı bazı davranışlar sergiliyorlar.
Yıldızlararası gök cisimleri, uzay çalışmaları için önemli kaynaklardır. Güneş Sistemi’nden daha önce geçen 21/Borisov ve Oumuamua ismi verilen yıldızlararası gök cisimleri, bilim dünyasına önemli bulgular sundular.
Yıldızlararası asteroitler nadir olarak gözlenebiliyor
Yıldızlararası gök cisimlerinin son derece nadir olması, Güneş Sistemi’nde görülen bütün yıldızlararası gök cisimlerini çok önemli hale getiriyor. Özellikle Güneş Sistemi’ndeki ikametleri uzun süreli hale geldiğinde bilim dünyası açısından büyük veri hazineleri olarak değerlendiriliyorlar.
Jüpiter’in yakınında bulunan asteroitler de bu nedenle uzay araştırmaları açısından oldukça önemli bir noktada duruyor. Bilim insanları, gök cisimlerinin birçoğunun tuhaf bir düzlemde durduğunu ve yanlış yöne döndüğünü gözlediler. Tersine mühendislik uygulayan bilim insanları, asteroitlerin en iyi açıklamayla yıldızlararası uzaydan sürüklendiği sonucuna vardılar.
19 asteroit, tahminlerin aksine Güneş Sistemi dışından gelmemiş olabilir
19 asteroit üzerinde çalışma yapan bilim insanları, asteroitlerin Güneş Sistemi dışından geldiğini düşünüyor. Ancak başka bilim insanları, alışılmadık davranışlar sergileyen asteroitlerin bu davranışlarının başka sebepleri olabileceğini de düşünüyor.
Araştırmacıların savlarına katılmayan bilim insanları, asteroitlerin başka bir sistemden geldiği açıklamasının asteroitlerin davranışlarını açıklamak için ortaya konabilecek ihtimallerden sadece biri olduğunu düşünüyorlar. Bilim insanları, yıldızlararası gök cismi ihtimalinden önce diğer ihtimallerin araştırılması gerektiğini düşünüyorlar.
