Ocak ayında yedinci yılını deviren Karanlık Enerji Araştırması (DES), güney gökyüzünün yüksek hassasiyetli görüntülerini toplayarak, karanlık enerjinin doğasını anlamak için hayata geçirilmişti. DES, trans-Neptunian nesneleri (TNO) düşünülerek özel olarak tasarlanmamış olsa da, genişliği ve kapsama derinliği sayesinde Neptün'ün ötesinde yeni nesneler bulma konusunda zamanla büyük bir ustalığa sahip oldu.
DES, galaksileri ve süpernovaları incelemek için tasarlandığından araştırmacılar, küçük gezegenlerin hareketlerini izlemek için yeni bir yol geliştirmek zorunda kaldılar. TNO’lar için tasarlanan yeni teknik, her iki saatte bir ölçümler yaptı ve araştırmacıların hareketleri daha kolay izlemelerini sağladı.
DES’in ilk dört yılında elde ettiği verileri kullanan araştırmacılar, görüntülerde bulunan tam 7 milyar “noktayı” yazılım sayesinde kategorize etti. Yıldız, galaksi ve süpernova gibi yapıları kaldıran ekip, algılanan bir nesnenin gerçek bir TNO olup olmadığını doğrulamak için çok zorlu bir analiz sürecinden geçti.
Çalışmanın liderlerinden yüksek lisans öğrencisi Pedro Bernardinelli, "En zor kısım, bulmamız gereken şeyi bulmaya çalıştığımızdan emin olmaktı” diyor. Bernardinelli ve ekibi, aylarca süren araştırma ve analizden sonra 316 TNO buldu. Bugüne kadar 3.000 nesne keşfeden DES, bilinen tüm TNO'ların yüzde 10'unu temsil ediyor. Güneş Sistemi'nde bilinen en büyük cüce gezegen olan Plüton, en popüler TNO konumunda. DES verileri kullanılarak bulunan yeni TNO'lar, Dünya'nın Güneş’e uzaklığının 30 ila 90 katı arasında bir mesafede yer alıyor.
Araştırmacılar, geliştirdikleri nesne algılama tekniğinin Neptün’ün yörüngesinin ötesinde saklanan yeni TNO’ların bulunmasında kilit bir rol üstlenebileceğini düşünüyor. Ekip şimdi, eldeki verileri kullanarak, Pluto'nun ötesinde olduğu düşünülen ve Neptün büyüklüğünde olduğu varsayılan gezegen 9’u bulmaya çalışacak.
