Akıllı telefonlar uzunca bir süredir hayatımızda. Aslına bakacak olursak akıllı telefonlar hayatımıza iyi ki girdi çünkü artık pek çok işlem akıllı telefonlar üzerinden gerçekleştirilebiliyor ve içerisinde bulunduğumuz çağa ayak uydurabiliyoruz. Ancak akıllı telefonlar kullanım sınırları aşıldığı zaman hem bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor hem de zamanın büyük bir bölümünü harcayabiliyor.
Özellikle de öğrencilerin, akıllı telefonları nedeniyle performanslarının düştüğü bilinen bir gerçek. Aslına bakacak olursak akıllı telefonlar daha çok eğlence amaçlı kullanıldığından, kullanan kişi kim olursa olsun bir süre sonra beyni köreliyor. Peki bu durumun önüne geçmek için neler yapılmalı? Yapılan bir araştırma, telefonunuzu kapatmanın bile yarattığı bağımlılık konusunda bir işe yaramadığını gözler önüne seriyor.
Özellikle sınav dönemlerinde pek çoğumuz, akıllı telefonlarımızı kapatarak ders çalışmaya çalıştık. Bu şekilde ders çalışmanın bizi akıllı telefonlarımızdan uzak tutacağını ve bunun da çalışma verimimizi etkileyeceğini düşündük. Peki bu gerçekten de işe yarıyor mu? Telefonumuzu sadece kapatmak, çalışma performansımızı arttırıyor mu? ABD'deki Teksas Üniversitesi'ne göre telefonu sadece kapalı tutmak, çok da bir işe yaramıyor.
Araştırma 400'den fazla üniversite öğrencisini kapsıyor. Bu bağlamda alınan sonuçların daha belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmanın nasıl yapıldığı konusuna gelecek olursak; bilim insanları 400'den fazla öğrenciyi çeşitli soruları çözmek üzere bir araya getirdiler. Öğrencilere yöneltilen sorular kimi zaman sayısal kimi zaman ise sözel, çok da zor olmayan sorulardı. Buradaki hassas nokta ise öğrencilerin akıllı telefonlarıyla ilişkileriydi.
Araştırmacılar, bazı katılımcıların akıllı telefonlarını ceplerinde veya çalışma masalarında tutmasını istedi. Bu öğrencilerin bazıları akıllı telefonunu kapatırken bazıları ise kapatmadı. Diğer katılımcılar ise akıllı telefonlarını çok daha farklı bir odaya koydular. Bu noktada, telefonunu başka bir odaya koyan öğrencinin daha iyi bir çalışma performansı gösterdiğini hepiniz söyleyeceksiniz. Haklısınız çünkü öyle oldu. Fakat kritik nokta, akıllı telefonunu yanında bulunduranlar arasındaydı.
Araştırma, çok ilginç bir sonucu ortaya koydu. Öyle ki öğrencilerin, akıllı telefonlarını yanlarında ne şekilde tuttuklarının hiçbir anlamı yoktu. Diğer bir deyişle akıllı telefonun açık veya kapalı olmasının hiçbir önemi yoktu. Telefonuyla yakın kalan öğrenciler, her ne koşulda olsun telefonunun etkisinden kurtulamamışlardı. Araştırma, telefondan ne kadar uzak kalınırsa çalışma performansının o kadar yükseldiğini ortaya çıkarttı.
Araştırmacılar, sonuçlara daha da kesinlik kazandırmak için araştırmayı bir nebze daha ileri taşıdılar. Bu kez öğrencilerin bir bölümü akıllı telefonunun açık mı kapalı mı olduğunu biliyordu. Bazı öğrencilerin ise bundan haberi yoktu. Araştırmacılar, yine bazı öğrencilerin telefonlarını yanlarında tutmasını sağlarken diğerlerinin uzak bir yere koymalarını istedi. Bu etap da sonucu değiştirmedi.
Sonuç olarak; akıllı telefonunuzun açık ya da kapalı olduğunu bilmeniz ve hatta bilmemeniz, çalışma performansınızı çok da etkilemiyor. Buradaki önemli nokta, telefonun sizden mümkün olan en uzak yerde kalması. Bu araştırmaya göre çalışma performansınız, akıllı telefonunuzun size karşı olan fiziki mesafesiyle orantılı. Vize haftasının birçok üniversitede devam ettiği şu sıralarda verimli çalışmak istiyorsanız, akıllı telefonunuzu kendinizden uzak tutun.
