Zararsız Görülse de İnsanın Beynini Tüketen 4 Davranış

İnsanların zaman zaman sergiledikleri davranışların zararlı olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bazı davranışların ise zararlarını fark etmemiz oldukça uzun sürebiliyor.

Günümüzde toplum içerisinde kendimizi çeşitli durumlarda buluyoruz ve pek çok davranış, aslında zararlı olmasına rağmen hayatımızın bir parçası haline geliyor. Bu davranışları pek çok kişi alışılageldik davranışlar olarak görüyor, hatta zaman zaman övüyorlar. Gerçekte ise zihinsel sağlığımız açısından sorunlar yaratmaları mümkün.

Başlıkları kontrol etmek

Günümüzde hepimiz dünyadan haberdar olmak istiyoruz. Geçmişte haberleri ancak akşamları, o da haber süresinin yettiği kadar görebiliyor, gazetelerden sayfalara sığdığı kadar haber okuyabiliyorduk. Günümüzde ise sürekli yeni haberlere erişebiliyoruz.

İnsanlar bugün sosyal medya ile aralarına bir mesafe koyabiliyor ancak aynı şey haberler için geçerli değil.

Yapılan incelemelere göre haberler, insanlarda stres duygusunun oluşmasına neden oluyor. ABD’de yapılan bir araştırmada insanların %56’sı bu durumdan şikayet ederken, ‘sinir olmamak için haberleri izlemiyorum’ diyenlerin sayısı da bir hayli yüksek.

Uzmanlar bu konuda kişilerin kendilerine bir düzen belirlemesi gerektiğini söylüyor. Elbette ki haberleri yok saymak ya da dünyayla iletişimi kesmek yanlış bir yöntem ancak belli bir süreden fazla haber takip etmemek tavsiye ediliyor.

Araştırmalar, Sosyal Medyada Sahte Haberlerin Yapay Anılar Ürettiğini Gösteriyor

Zehirli Kıyaslama

Çağımızın vebası olan zehirli kıyaslama konseptine hoş geldiniz. İmrenme, birinin başarısını takdir edip ‘ben de o seviyeye ulaşacağım’ demektir. Öykünme, örnek alınan bir başarıya ya da beceriye ulaşmak için benzer davranışlar sergilemektir. Genelde ise bunların olumsuz kuzeni kıskançlık popülerdir.

Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak evrimsel süreçte öğrendiğimiz bir harekettir. Sosyal yaşamdaki yerimizi öğrenmek, ilkel kabileler halinde yaşadığımız dönemde hayatta kalmamızı sağlıyordu.

Günümüzde ise ya kendimizi başkalarından aşağıda gördüğümüz ya da başkalarından yukarıda gördüğümüz şekilde kıyaslama yapıyoruz. Yerine göre kişiler bu nedenle kendilerini kıskançlık içinde bulabiliyor, özgüvenleri sarsılabiliyor ya da aşağılık kompleksi geliştirebiliyorlar.

Zihinsel yapımızı insani yanlara ve değerlere, ortak paydalara odaklamak kıskançlığı empatiye dönüştürür.

Keyfi Yemek Yemek

Sıkıldığımızda ya da kendimizi şımartmak istediğimizde yemek yeriz. Yemek yemek gerçekten de rahatlatıcı bir aktivite olabiliyor. Çoğu kişi stres ya da gerginlikle başa çıkmak için yemek yer.

Bu konuda ilk atılması gereken adım, bu hareketi yaptığımızı fark etmektir. Sıkıldığınızda ya da canınız sıkkın olduğunda kendinizi yemeğe mi vuruyorsunuz? Stresten kaçma yolunuz ya da üşendiğinizde bulduğunuz bahane yemek yemek mi? Bu ipuçlarını takip etmek, otomatik yemek yeme isteğinizi fark edip durdurmanızı sağlayacaktır. Sağlıksız beslenmenin pek çok zararı olduğu biliniyor.

Yağlı Yemeklerin İştah Kontrolünü Yok Ettiği Ortaya Çıktı

Çok Şeyi Aynı Anda Yapmak

Günümüzde pek çok işi aynı anda yürütmek zorundayız ve pek çok şeyi aynı anda yapmamız gerektiği biliniyor. Bu durum ise beynimiz üzerinde etkili oluyor. Beynimizi parçalara bölüp parçalar halinde kullanıyoruz. Bu hem zihnimizi yoruyor hem de bilişsel olarak daha ağır oluyor.

Bu durumu engellemek için yapılması gereken şey ise işlerinize öncelik sırası vermek ve işlerinizin sınırlarını belirlemek. Örneğin bir işle ilgilenirken maillerinizi önemli değilse cevaplamayın.

Bu alışkanlıklar kendi başlarına zararsız görülseler de zamanla sağlık açısından sorun yaratıyor.