Güncel verilere göre bir akıllı telefon kullanıcısı, ortalama 22.7 aylık kullanımdan sonra telefonunu değiştirmek istiyor. Diğer yandan mobil şebeke operatörleri, 24 aylık sözleşmelerle cihaz satıyorlar. Artık her iki yılda bir bu kampanyalardan faydalanıp sürekli cihaz değiştiren kullanıcılar da mevcut. Bir cihaz gerçekten kullanılabilir durumdaysa neden değiştirilsin ki?
Tüm bunlara ek olarak eğer cihazınızı sözleşmeli olarak almadıysanız, değişme zamanının geldiğini nasıl anlayacaksınız? Yeni çıkan telefonların hepsinin şık olduklarını biliyoruz. Fakat zorunlu bir değişim olmadığı sürece borca girmek mantıksız bir seçenek. Sonuçta bu cihazları kullanan kişilerin çoğu kredi çekiyor ya da fatura şişirtiyorlar.
Aslında tüm problemleri tek bir soruyla gündeme getirmek mümkün: Akıllı telefonumu yükseltme zamanının geldiğini nasıl anlarım?
Bu durumun 5 temel cevabı var, gelin hep birlikte bakalım:
1. Mobil işletim sisteminin güncel sürümlerini kullanmayan cihazlar:
Akılı telefon piyasasının yüz karaları desek cuk oturmuş olur. Bazı cihazlar haklı nedenlerden ve teknik kapasitelerinden ötürü güncel yazılımlarla çalışmazlar. Bazıları ise yeni olmalarına rağmen, üreticileri dolayısıyla son sürüm güncellemelerden mahrum kalırlar.
Hepimizin bildiği gibi Apple’ın sadece kendi cihazlarında kullandığı iOS, Google’ın bir çok üreticiye sunduğu Android olarak iki popüler mobil işletim sistemi var. Microsoft ise Windows Mobile platformunu çoktan gözden çıkarttığı için, eğer Windows kurulu telefona sahipseniz kesinlikle Android ya da iOS’a geçmenizi tavsiye ediyoruz.
Başı çeken iki işletim sisteminin özelinde konuşacak olursak, Apple’ın bu konuda daha iyi hizmet sunduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu noktada Android’i ger, plana atan şey sayısız üreticiye sunulan bir işletim sistemi olması. Örneğin Samsung, cihazlarını piyasaya sürmeden önce Google ile anlaşma yaparak güncellemeleri taahhüt eder.
Bugünün amiral gemileri, 3 yıl sonrasının güncelleme almayan cihazları olacaklar.
Cihazınızın güncelleme alıp almayacağını öğrenmek için üreticinizin internet sitesine gidin ya da direkt müşteri destek hatlarını arayın.
2. Cihazın yavaşlaması:
Yazılım teknolojileri geliştikçe, yazılımların talep ettiği işlemci gücü artar. Dolayısıyla modern yazılımlar, eski cihazlarla uyum sağlamazlar. Cihazınız eskiyse güncelleme almayacağı için gün geçtikçe yavaşlar.
Güncelleme almayan cihazlarda yeni çıkan uygulamalar zamanla çalışmamaya başlarlar. Gittikçe artan açılış ve kapanış süreleri, donan uygulamalar ve oyunlar, şebeke kopuklukları başlıca sorunlardır.
Cihazınızın neden yavaşladığıyla ilgili etmenleri aşağıdaki yazımızda derlemiş ve neler yapabileceğinizi anlatmıştık. Eğer buradaki çözümler de işe yaramıyorsa değişim vakti geldi demektir.
3. Batarya ömrü azalıyor ve şarj süresi kısalıyorsa:
Aslında bu başlık dahili bataryalı cihazlar için geçerli. Son yıllarda üretilen bütün amiral gemisi cihazlar ve özellikle iPhone’lar, çıkartılamayan bataryalarla birlikte geliyorlar. Son iki yıl içinde aldığınız bir cihazın bataryasıyla ilgili sorunlar yaşıyorsanız, onu garanti hizmetine göndermeyi deneyin.
Eğer daha eski bir cihazınız varsa ve bataryası değiştirilebiliyorsa değiştirmeye çalışın. Eğer aynı sorunlar devam ediyorsa ve yeni bataryanız da bir süre sonra bozuluyorsa, değişim için bir neden daha ortaya çıkmış demektir.
4. Ekran sorunları:
Size son iki yıl içinde aldığınız telefonlarınızın hala garanti kapsamında olduğunu hatırlatalım. Eğer ekranda sizin kontrolünüz dışında yanma ya da lekelenmeler meydana geliyorsa üreticinize ulaşın ve cihazınızı tamir ettirin.
Ekranla ilgili sorunlar her ne kadar Google Pixel 2 XL ile gündeme gelseler de hep vardı. Hayalet görüntüler, değişim geçiren renkler ve reflektör gibi yanıp sönen ekranların ardında birçok teknik sorun yatabilir.
LCD ekranlar yanma sorunu yaşamasalar da son amiral gemisi cihazlarda bulunan OLED ekranlar, henüz çok genç bir teknolojinin ürünü. Dolayısıyla hassaslar ve sorun çıkartmaları doğal. Bunu Apple gibi üreticiler de kabul ediyorlar ve garanti kapsamında sorunlarınızı çözüyolar.
Eğer garanti kapsamında olmayan bir cihaz kullanıyorsanız boşuna ekran tamiri masrafına girmeyin. Çünkü mevcut teknik aksaklık aynı sorunla tekrar karşılaşmanıza neden olabilir.
5. Günlük kullanım performansını etkileyen fiziksel hasar:
Akıllı telefonunuzu bir süre kullandınız ve herhangi bir nedenle, fiziksel bir hasar aldı. Tipik olarak çoğu ekrandaki kırıklar zamanla büyürler. Günlük kullanımınızı etkileyecek çeşitli ağır darbeler alan cihazlar verimli çalışmayabilirler. Daha da kötüsü fiziksel hasar almış çoğu cihaz, garanti kapsamının dışına çıkar. Bu cihazların ücretsiz şekilde yenilenebilmesi için sigorta yaptırmış olmanız gerekir.
Eğer garantiniz karşılaşmıyorsa ve darbelere karşı sigorta yaptırmadıysanız, cihazınızın fiziksel hasarlarını tamir ettirmek pahalıya mal olabilir. En iyisi risk almadan, garantisi olan ve sigorta yaptırabileceğiniz bir cihaz almaktır.
