Bir gökbilimci ekibi, 66 teleskoptan oluşan Atacama Büyük Milimetre Dizisi ile gözlem yaparken hafif bir miktar ışık gözlemlediler. Araştırmacılar, galaksinin içinde oluşan yıldızlar tarafından ısıtılan toz parçacıklarının parlaması olduğunu düşünüyorlar. Bu toz, yıldızların kendileri de dahil olmak üzere diğer ışık dalga boylarını engeller. Dolayısıyla yeni keşfedilen galaksi çoğunlukla görünmezdir.
Araştırmacılar bulgularını salı günü The Astrophysical Journal’daki makale ile duyurdular. Makalenin yazarlarından Kate Whiteaker gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, “Bu sadece buzdağının görünen kısmı ise, keşfedilmeyi bekleyen galaksi yepyeni türüyle meraklandırıyor” dedi.
Bilim insanlarının gözlemleri, galaksinin yaklaşık 12.5 milyar ışık yılı uzaklıkta olduğunu gösteriyor. Bu da galaksinin ışığının 12.5 milyar yıl önce yayıldığı anlamına geliyor. 12.5 milyar yıl önce evren henüz başlangıç aşamasındaydı (12.5 milyar yıl önce evren yaklaşık 1 milyar yaşındaydı). Bu nedenle galaksi, erken evrende büyük, olgun galaksilerin nasıl bu kadar hızlı oluştuğu hakkında ipuçları verebilir.
Arizona Üniversitesi’nden araştırmacı ve makalenin de baş yazarı olan Christina Williams, galaksiyi ilk farkeden isim oldu. Williams basın açıklamasında, “Çok gizemliydi. Işık bilinen herhangi bir galaksiye bağlı görünmüyordu. Bu galaksinin başka herhangi bir dalga boyunda görünmez olduğunu görünce gerçekten heyecanlandım. Çünkü muhtemelen çok uzaklarda ve toz bulutlarıyla gizlenmişti” açıklamasını yaptı.
Keşfedilen gizemli galaksinin kendi galaksimizle aynı sayıda yıldız taşıdığı görülüyor. Ancak galaksi, Samanyolu’ndan çok daha aktif durumda. Yeni keşfedilen galaksi, Samanyolu’nun 100 katı oranında yeni yıldız üretiyor.
Bilim insanları, büyük, olgun galaksilerin evren 1 milyar yaşındayken ortaya çıktığını biliyorlardı. Ancak bu zamana kadar bu gökadalar hiçbir yerde ortaya çıkmıyor gibiydi. Galaksinin etrafındaki gaz ve toz, bilim insanlarının tahmin edebileceğinden çok daha hızlı bir şekilde yıldızlara dönüşüyordu.
Bilim insanlarının bu süreci gözleme şansı hiç olmamıştı. NASA’nın Hubble Uzay Teleskopu, erken evrenden daha küçük gökadalar tespit etti. Ancak hiçbiri bu kadar erken dönemde oluşmuş olacak kadar hızlı büyümüyordu. Yeni gözlemlenen galaksi, gökbilimcilerin modellerindeki eksikliği ortaya çıkarabilir. Christina Williams, konuyla ilgili olarak “Gizli canavar galaksimiz, tam olarak bu eksik halka olmak için doğru malzemelere sahip” dedi.
Ekip, gelecekteki teleskopların bu galaksi ya da onun gibi başkaları hakkında daha fazla ayrıntıyı ortaya çıkarmasını umuyor. Şu an varolan teleskoplarla galaksiyi gözlemek ya da benzer galaksileri bulmak oldukça zor. Çünkü bu galaksiler görülmelerini engelleyecek şekilde toz bulutları ile kaplı oldukları için yaydıkları ışıklar çok soluk.
Araştırmacılardan Christinina Williams, NASA’nın uzaya göndereceği James Webb Uzay Teleskobu’nun (JWST) bu gözlemler için işe yarayacağını düşünüyor. JWST, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl oluştuğunu ve evrende yaşamın nerede olabileceğini öğrenmek için evrenin tarihinin her aşamasına çalışacak. NASA, John Webb Uzay Teleskopu’nu 30 Mart 2021’de uzaya gönderecek.
Aşağıdaki video da gökbilimcilerin keşfettikleri yeni galaksinin nasıl görüneceğini gösteriyor. Videoda, yeni oluşmuş yıldızların patlamalarının yaydıkları ışık, gaz ve toz bulutları tarafından engelleniyor.
