Phys.org’da yayımlanan yeni bir çalışma, lisansüstü öğrenciler üzerinde The Legend of Zelda: Breath of the Wild oynamanın ve Studio Ghibli filmleri izlemenin zihinsel olarak nasıl etkiler yarattığını inceledi.
Imperial College London, Kyushu Sangyo Üniversitesi ve Georgia Eyalet Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen çalışmada, 518 katılımcı Zelda oynayan-oynamayan ve Ghibli filmi izleyen-izlemeyen şeklinde dört ayrı gruba ayrıldı. Sonuçlar, sadece oyunun oynanmasının bile katılımcıların mutluluk seviyelerini belirgin biçimde artırdığını gösterdi.

Dahası, efsanevi Ghibli filmlerinin nostaljik etkisi, bu etkiyi daha da güçlendirdi; nostalji hissi olanlarda mutluluk düzeyi ortalama 5.45’e çıkarken, bu hisse sahip olmayanlarda 3.58 olarak gözlemlendi. Araştırmanın arka plan analizleri, bu mutluluk artışlarının yalnızca oyunun veya filmin kendisinden değil; aynı zamanda keşif, sakinlik, beceri hâkimiyeti ve hayatı anlamlandırma duygularındaki artıştan kaynaklandığını ortaya koydu.
Sonuç olarak çalışma bize gösteriyor ki; hem interaktif oyun deneyimleri hem de nostalji uyandıran sanat eserleri, yalnızca keyifli zaman geçirmeye yaramıyor; aynı zamanda psikolojik olarak gençlerin hayatında anlam, huzur ve gelişim hissi oluşturan güçlü yollar sunuyor. Bununla birlikte araştırmanın çok küçük bir örneklem grubu ile gerçekleştirildiğini ve kesin bir kanıya varmak için daha büyük örneklemlerle daha kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizelim.
İzlemeyi düşünürseniz en sevilen Studio Ghibli filmlerinden bazıları şu şekilde:
- Ruhların Kaçışı (Spirited Away - 2001)
- Komşum Totoro (My Neighbor Totoro - 1988)
- Prenses Mononoke (Princess Mononoke - 1997)
- Rüzgar Yükseliyor (The Wind Rises - 2013)
- Gökteki Kale (Castle in the Sky - 1986)
