2 Eylül 1666’da başlayan Büyük Londra Yangını, Pudding Lane'de başlayarak şehrin büyük kısmını kısa sürede etkisi altına almıştı.
4 gün süren ve neredeyse o dönemin Londra’sının ortadan tamamen kaybolmasına sebep olacak bu yangın ile ilgili detayları aşağıdaki içeriğimizde okuyabilirsiniz.
Biz ise bu trajedinin nasıl modern sigortacılığın temellerini attığından bahsetmeye devam edelim.
Yangın o kadar şiddetliydi ki, o dönemin ahşap evli sahip dar sokaklarında yangını durdurmak neredeyse imkânsızdı.
Tam 4 gün süren bu yangının ardından, yaklaşık 13.000 ev, 87 kilise ve sayısız iş yeri kül olmuştu.
İnsanların mallarını kaybetmesi, yaşanan bu trajediden nasıl korunabilecekleri sorusunu akıllara getirmişti.
Tam da bu noktada, yangın sonrasında mallarını kaybeden ev ve iş yeri sahipleri, mallarını güvence altına almanın yollarını aramaya başladılar.
Yangının ardından İngiltere'nin soylu aileleri, malları yangından koruma altına almanın bir yolu olarak "yangın sigortası" kavramını ortaya attılar.
Bu doğrultuda, 1680 yılında Nicholas Barbon adındaki bir doktor ve girişimci, Londra’da "Fire Office" (İtfaiye Ofisi) adında ilk yangın sigorta şirketini kurdu.
Bu şirket, binaları yangına karşı sigortalayan ilk organizasyondu ve insanların mülklerini tekrar inşa edebilmeleri için finansal güvence sağlamayı amaçlıyordu.
Barbon’un kurduğu bu şirket hem Londra halkına güven sağladı hem de büyük bir ekonomik dönüşümün önünü açtı.
Modern sigortacılığın adımını atan bu şirketin ardından, sigortacılık fikri kısa sürede popüler hâle geldi ve ardından birçok yeni sigorta şirketi ortaya çıktı.
Bu şirketler, sadece yangınlara karşı değil diğer doğal felaketler ve kazalara karşı da koruma sunmaya başladı.
Özetle, Büyük Londra Yangını sadece şehri küle çevirmekle kalmadı, aynı zamanda modern sigortacılığın doğmasına sebep olarak bir yenilik ve güvence sisteminin ortaya çıkmasını sağladı.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklermiz: