Tüm Dünyada Doğurganlığın Düşmesinin Asıl Nedeni Açıklandı

24
15
9
2
1
Danimarkalı bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırmaya göre dünyada doğurganlık oranının düşmesinde rol oynayan en büyük faktörlerden biri, fosil yakıtlar. Bu yakıtlarda bulunan kimyasallar, insanların üreme sağlığını olumsuz etkiliyorlar.

Hayatımızın her alanında her geçen günle birlikte bizi daha fazla etkileyen iklim değişikliği, yapılan yeni bir araştırmaya göre gezegenimizin geleceğini de bambaşka bir şekilde etkileyecek. Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre sanayileşmiş bölgeler, artık nüfuslarını sürdürmek için gereken seviyelerin altında doğurganlık oranına sahip durumda.

Araştırmanın arkasındaki bilim insanları, yaptıkları çalışma sonucunda üreme sağlığı sorunlarının kısmen insanların doğrudan veya dolaylı olarak fosil yakıtlardan kaynaklanan kimyasallara maruz kalmasıyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Daha önce Lancet tarafından paylaşılan veriler, 2017 yılında doğurganlık oranının 2,4’e düştüğünü göstermişti. 1950 yılında bu oran 4,7 idi.

Fosil yakıtlar, üreme sağlığını olumsuz etkiliyor

fosil yakıt

Araştırma, azalan doğum oranlarının sanayileşme ve büyük ölçekli fosil yakıtların yakılmasıyla aynı zamanda başladığına da işaret ediyor. Bilim insanlarının hipotezine göre fosil yakıtlar, insan üremesi üzerinde büyük bir olumsuz etkiye sahip durumda. Yalnızca Danimarka nüfusuna odaklanan araştırma, tüm dünyaya da uyarlanabileceği açıklanan şu sonuçlara vardı:

  • Son 50 yılda her 10 Danimarkalı çocuktan biri tıbbi yardımla doğdu.
  • Erkeklerin %20’sinden fazlasının hiç çocuğu olmadı.
  • 1990 yılından bu yana istenmeyen gebelik kayıpları %1 - %2 oranında artış gösterdi.
  • Küresel olarak yılda yaklaşık 74 bin testis kanseri vakası meydana geliyor.
  • Biyolojik nedenlerle kısırlık oranları artıyor.

Fosil yakıtlar kullanılarak üretilen kimyasallar, makyaj malzemelerinden yiyecek kaplarına kadar her yerde bulunuyor. Fosil yakıtlardan kaynaklanan zehirli kimyasallarsa bu ürünler aracılığıyla insanların kanından, idrara, meniye, plasentaya, anne sütüne ve yağ dokularına geçiyor. Dolayısıyla vücudun hormonal sistemlerine müdahale ederek üreme sağlığını olumsuz etkiliyor.

Araştırmacılar, bu durumun önüne geçmek üzere hamile kadınlar için daha fazla koruma çağrısında bulundu. Hava kirliliğindeki kimyasalların doğmamış bebekler ve küçük çocuklar üzerinde de bir dizi olumsuz etkisinin olduğunu öne süren araştırmacılar, giderek kötüleşen doğurganlığın toplumlardaki bireyler üzerinde zihinsel zarara yol açacağını da tahmin ediyorlar.

Kaynak : https://www.independent.co.uk/climate-change/news/fertility-rate-fossil-fuels-pollution-b1976920.html
24
15
9
2
1
Emoji İle Tepki Ver
24
15
9
2
1