En Gerçekçi Komplo Teorisi: İnsanlardan Önce Akıllı Bir Canlı Türü Var mıydı?

66
7
6
5
3
İnsanlıktan önce yeryüzünde akıllı bir canlı türünün yaşadığına dair pek çok efsane bulunuyor. Bu efsanelerden bir kısmı, film ve oyun sektöründeki belli başlı yapımları da yol gösteriyorlar. Peki gerçekten de insanlıktan önce Dünya’ya hakim akıllı bir canlı türü var mıydı? En önemlisi de bu şüpheye yol açan kanıtlar neler?

13.7 milyar yıl önce oluşmaya başladığına dair kanıtlar bulduğumuz evrenin içinde bir yerde, 4.5 milyar yaşında olduğunu hesapladığımız bir gezegenin üzerinde, varlığı sadece yüz binlerce yıllar ifade edilen bir canlı türüyüz. Kabul edelim ki bu dünya ve evren için çok yeniyiz. Dinozorların hüküm sürdükleri zaman aralığı, bilinen tüm insanlık tarihinden 27 kat daha uzun sürmüştü. İnsandan önce bu gezegende yaşam olduğundan eminiz. Ancak bizden önce var olan o canlılar arasında bizim kadar akıllı bir tür var mıydı?

Epey sıkıcı bir soru gibi görünse de bilim dünyası için bu soru, cevabı olumlu olduğunda her şeyi değiştirebilecek en önemli sorular arasında yer alıyor. Potansiyel olarak günümüzde bulunan bazı materyaller, yapılar ve kalıntılar şüpheleri tetikliyor. İnsanlık son 300 yılda endüstriyel gelişimini ilerleten bir tür olarak, cevabı bulmak için önce kendisine bakıyor. Milyar yıllarla ifade ettiğimiz o geniş zaman diliminde bizler gibi var olmuş, kısa sürede gelişmiş ve sonradan yok olmuş türler olabilir mi? Zaman aralıklarına bakınca ihtimal artıyor. 

Rochester Üniversitesi’nde astrofizik çalışmaları yapan Dr. Adam Frank, “Eğer farklı bir gelişmiş canlı türü var olsaydı, asıl önemli soru nasıl göründükleri olurdu. Bilimi heyecanlı yapan şey de hiç bir zaman böyle sorulara kesin bir cevap verememesidir” diyor. 

İnsan gibi gelişmiş bir yapıya sahip canlı türlerine ait yapıların, 4 milyon yıl sonra kalıntılarının bulunma ihtimali oldukça düşük. Adam Frank ve NASA araştırmacılarından Gavin Schmit’in birlikte yaptıkları araştırma bunu söylüyor. Bilim insanları, halihazırda kentsel yapıların Dünya yüzeyinin %1’ini kapladıklarını söylüyorlar. Ayrıca ilk insanlara dair kalıntılar bile bugün oldukça nadiren keşfedilebiliyor. 

Dünya’nın ilk bilgisayarı olarak kabul edilen Antik Yunan dönemi eser Antikythera’nın sırrı hala çözülemiyor:

Üstelik bu sır hala şehirlerinin varlığını bildiğimiz bir medeniyetin eseri olarak, şans eseri varlığını koruyor. Dolayısıyla ilk insanın oluşumundan çok daha öncesine dayanan farklı bir akıllı yaşam türünün kalıntılarını bulmak, fosillerini keşfetmek neredeyse imkansız. Nedeniyse her şeyin bir parçası olan bozulma eğilimi. Diğer taraftan yaşadığı tespit edilen milyonlarca dinozordan yalnızca birkaç binine ait fosilleri keşfedebildik. 

Bilim insanları, endüstriyel medeniyetlerde yaşamış olabilecek herhangi bir varlığın fosillerini ortaya çıkarmanın zor olduğunu da ekledi. Fosilleştirilen yaşamın kesri her zaman son derece küçüktür: Örneğin, şimdiye kadar yaşamış olan birçok dinozordan sadece birkaç bin modern insan olan bizlerin, yani Homo sapiens'in bilinen en eski fosillerinin yaklaşık 300.000 yıllık olduğu göz önüne alındığında, türümüze dair daha eski fosillerin de ortaya çıkma ihtimalini göz ardı edemeyiz.

Adam Frank, bundan birkaç milyon yıl sonra bizim yaşadığımız medeniyete ilişkin son kalıntıların da tamamen yok olacağını söylüyor. Ancak bu yok oluş, sadece fiziksel boyutta gerçekleşip ardında kimyasal izler bırakacak. Yani medeniyetin izleri toprağa karışıp gözle görülemeyen bir hal alacak. İşte buradan hareketle, varlığından şüphelenilen insan öncesi akıllı ırkların da kimyasal kalıntılarına bakılabilir. 

Endüstriyel uygarlığımızın en önemli kimyasal işareti, karbon elementi ve onun işleyerek ürettiğimiz izotopları olacak. Örneğin, kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar atmosfere her yıl 500 milyar tondan fazla karbon salgılıyorlar. Fosil yakıtlar doğanın bir parçası olan karbon-13’ten daha hafif izotop olan karbon-12’yi açığa çıkartıyorlar. Karbon-12, fosil yakıtlar yakıldıkça doğadaki karbon-13 oranını değiştiriyorlar. Bu da milyonlarca yıl sonra sadece topraktaki bir katman olarak görünecek medeniyetimizin en belirgin kimyasal imzasını oluşturuyor. Eğer o yıllarda insanlar hala yaşamaya devam ederler ve bizden bihaber olurlarsa, bu kalıntılara bakıp yeryüzüne ne hale getirdiğimizi anlayabilecekler. Ancak bunu bizden milyonlarca yıl yaşadığından şüphe ettiğimiz, insan öncesi ırklar için biz de yapabiliriz.

 

İnsanlığın endüstriyel ayak izleri plastik ve sentetik ürünlerin moleküllerinden, nükleer silahların radyoaktif serpintilerinden de anlaşılabilir.  

Günümüzün en iyi bilim kurgu hikayelerinden birisi olan Assasins Creed’in ilk yapımlarında da konu edilen olay tam olarak budur. Bu hikaye, mit ya da düşünce, bilim geliştikçe somut kanıtlara sahip olacak. Belki de tek bir bulguyla en akıllı türün mutlak suretle insan olduğunu öğreneceğiz. Belki de insandan çok daha fazlası olduğunu...

Kaynak : https://www.washingtonpost.com/national/health-science/could-intelligent-life-have-existed-on-earth-millions-of-years-before-humans/2018/04/20/9b13e7ac-433a-11e8-8569-26fda6b404c7_story.html?noredirect=on&utm_term=.b0d7b429abf1
66
7
6
5
3
Emoji İle Tepki Ver
66
7
6
5
3