İçerikteki bilgiler tarih ağırlıklı ancak farklı kategoriler de yer alıyor. Hem de hiçbiri ders kitaplarında rastlanacak cinsten değil.
Bilgileri okurken bazılarına gerçekten inanmak istemeyeceksiniz ancak her biri yüzde yüz gerçek.
Çoğumuz, Battal Gazi'yi Cüneyt Arkın'ın canlandırdığı karakterle bilir. Bu tarihi kişilik belki de %99'umuz tarafından Türk sanılır ancak aslında Arap'tır.
Doğduğu ve yaşadığı ev Malatya'dadır. Ünlü bir Emevi(Arap) komutanıdır. Bizanslılara karşı Arapların ve Türklerin safında yer almıştır.
Türk Tarih Kurumu ve Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyesi olan Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak, Battal Gazi için şöyle der: Türkler, bu Müslüman Arap komutanını asıl hüviyetinden çıkarıp klasik bir Türk alp şeklinde düşündüler.
"Betonarme kelimesi", dilimize Fransızcadan geçmiştir: Béton armé. "Armé", "silah" demektir; İngilizcedeki "armed"dan bilirsiniz.
Yani bu kelimenin birebir çevirisi, "silahlandırılmış beton"dur. "Güçlendirilmiş/donanımlı beton", tam çevirisi diyebiliriz.
Benzer bir kelime de "jandarma"dır, "gens d'armes" yani "silahlı adamlar" olarak Fransızcadan geçmiştir.
Elm Sokağı Kabusu serisini izlemediyseniz bile konusunu biraz olsun bilirsiniz: Kabuslarına girdiği insanları öldüren Freddy Krueger ana karakterdir.
Bu fikir, yönetmen Wes Craven'in aklına şu şekilde gelmiş: Kamboçya'daki Kızıl Kmerler adlı komünist gerilla teşkilatının kurucusu Pol Pot, eğitimli kesime karşı katliamlar yapmasıyla ünlüydü.
Bu diktatörün işkence kamplarından kurtulan insanların, daha sonra bu travmaların tetiklediği kabuslar nedeniyle uyku esnasında geçirdikleri kalp krizinden dolayı öldüklerini öğreniyor. Böylece uykudayken korkudan ölme fikri doğuyor ve büyük bir serinin adımı atılmış oluyor.
Freddy Krueger ve Pol Pot'un kırmızı-siyah giysilerine bakılırsa bu da tesadüf olmasa gerek.
Böbrek nakli yapılırken diğer böbreklerin çıkarıldığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Sorunlu böbrekler yenisiyle değiştirilmez. vücuda üçüncü bir böbrek nakledilir.
Rapunzel'i bilirsiniz, uzun saçlarını kuleden aşağı uzatarak sevgilisinin yukarı tırmanmasını sağlar.
Alman edebiyatının önemli yazarlarından Grimm Kardeşler'in 17. yüzyılda yazdığı bu eser, aslında 11. yüzyılda İranlı yazar Firdevsi'nin Şehname eserinden esinlenilmiştir.
Eserdeki Rudaba karakteri, sevgilisi Zal'a aynı şekilde uzun saçlarını uzatır.
Kırmızı renginin ismi "kırmız böceği"nden gelir.
Akdeniz çevresinde yetişen kırmız meşesi üzerinde yaşayan kabuklu bit cinsidir. Bu böceğin dişisinin kurutulmuş bedeninden elde edilen boyarmaddenin ismi "kırmız"dır.
Mesela alttaki görselde gördüğünüz nesne, bu maddeyle boyanmıştır (Sicilya kralı II. Rugerro'nun ipek taç giyme örtüsü).
Türkçeye Arapçadan geçen bir kelimedir. İngilizcedeki "crimson(kızıl/kıpkırmızı)" kelimesinin kökeni de aynıdır.
1939'da Adolf H*tler'in Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiğini duymuş olabilirsiniz ancak bu bilginin ardında daha enteresan bir gerçek var.
H*tler aslında ironi amacıyla aday gösterilmişti. Onu aday gösteren İsveç meclis üyesi Erik Brandt, aslında antifaşist bir isim. Tepki amacıyla böyle bir şey yapmış olsa da ciddiye alınmıştı.
Bu hicvin asıl nedeni ise 12 İsveçli meclis üyesinin, İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain'i Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermesiydi.
Develer, çöl dikenini koparıp çiğnemeye başlarlar ancak sivri dikenler devenin ağzında yaralar açar ve o yaralar kanamaya başlar. Sonrası bir hayli ilginç:
Tuzlu kan, dikenli bitkinin sıvısıyla karışınca bu tat, çöl sıcağında develerin daha da hoşlarına gider; yedikçe ağızlarının içi kanar, kanadıkça yerler, bir türlü kendi kanlarına doyamazlar ve engel olunmazsa kan kaybından ölürler.
İşte Arapçada bu olaya "harese" denir. Bizdeki "hırs", "ihtiras" kelimeleri de buradan gelir.
"Şamar oğlanı", şehzadelerin eğitimi esnasında şehzadenin yerine dayak atılan erkek çocuğa denir.
Hem Doğu hem de Batı monarşilerinde görülen bir uygulamaydı. Şamar oğlanları, şehzadenin hataları nedeniyle dayak yerdi; bunu gören şehzade de aynı hataları tekrar yapmazdı.
"Porno" sözcüğü, Eski Yunancada "satılık kadın, fahişe" sözcüğünden türetilmiştir. "Satmak" anlamına gelen "pérnēmi (πέρνημι)" fiilinden türetilmiştir.
Görselde tarihteki ilk genelev tasvir ediliyor (Assassin's Creed oyunundan). Fuhuşa adanmış bu bölgenin ismi Porneion'du. Yunanistan'da MÖ 500'lü yıllarda açılmıştı.
İstanbul'da ise Pornai Sokağı bulunuyordu, hayat kadınlarının olduğu bir bölgeydi. Günümüzde buranın yerinde Asmalı Çeşme Sokağı vardır.