Geçtiğimiz günlerde tarihte ilk kez bir yıldızın yok olma aşamasındaki kritik anlarından biri gözlemlenmişti. 12 bin ışık yılı uzağımızda kızıl deve dönüşen bir yıldız, bu süreçte kendi gezegenini yutmuştu.
Verileri yakalanan o anlar, Güneş’imizin ve Dünya’nın 5 milyar yıl sonraki kaderini gösteriyordu. Bugünse bilim insanları, henüz ortada bir tane bile gezegen yokken Güneş Sistemi’nin nasıl bir şeye benzediğine işaret eden yeni bir keşif yaptı.
2017 yılındaki keşif tekrarlandı:
Bilim insanları, 2017 yılında Hubble Uzay Teleskobu sayesinde elde edilen verilerde gaz ve tozdan oluşan yuvarlak bir yapıda ilginç bir gölge gözlemlemişti. Bu gölge, yıldızların ölümündeki son aşamalardan biri olan kızıl dev aşamasındaki TW Hydrae adlı yıldızın etrafında bulunuyordu.
Bu gölgeye yönelik en kabul gören açıklama, gölgenin görünmeyen bir gezegene ait olduğu yönündeydi. Gezegenin kütle çekimi, toz ve gazı kendi yörüngesine çekiyor, kendi diskini oluşturarak yıldız etrafındaki disk üzerini gölgeliyordu.
Geçtiğimiz günlerde aynı sistemde ikinci bir gölge daha tespit edildi:
6 Haziran 2021’e ait Hubble’ın verilerini inceleyen bilim insanları, aynı yıldız etrafında sadece birkaç yıl arayla ortaya çıkan ikinci bir gölgeye rastladı. Bilim insanları, bu gölgenin de farklı bir görünmeyen gezegenin diskine ait olduğunu belirtti.
‘Görünmeyen’ gezegen derken?
Evet, ortada herhangi bir gezegen yok. Gölgesi keşfedilen yapılar sadece toz ve gazdan oluşan ve bir çekim merkezi etrafında dönen diskten ibaret. İşte bu disk, bugün göremediğimiz ancak önümüzdeki birkaç yüz bin yıl içinde göreceğimiz gezegenleri meydana getirecek.
Avrupa Uzay Ajansı tarafından yayımlanan metinde, her iki gezegenin de yıldıza olan uzaklığının Jüpiter ve Güneş arasındaki uzaklığa benzer olduğu ifade edildi. Ayrıca gölge yapıların yıldız etrafındaki dönüşlerini 15 yılda tamamladığı hesaplandı.