Dünya Üzerinde Deprem Denilince Akla Gelen 7 Dayanıklı Yapı

Yakın zamanda gerçekleşen depremler ve beklenen İstanbul depremi, birçok tartışmaya yol açmaktadır. Bu sorunlardan en önemlisi şehirlerin içinde bulunduğu yapılar. Peki dünya üzerinde durum nedir, depreme en çok dayanıklı yapılar hangileridir gibi soruları siz değerli takipçilerimiz için cevapladık.

Bulunduğumuz coğrafi konum ve nüfus gereği depremler, her zaman tetikte olmamızı gerektirecek ve önemsemek zorunda olduğumuz jeolojik bir olay olmuştur. Ülkemiz gibi deprem kuşağında yer alan diğer bölgeler için de durum aynıdır. Bu kuşakta yer alan bölgelerde yapılan binalar, büyük bir yıkımı engellemek adına ciddi derecede öneme sahip.

Bu doğrultuda alınacak tedbir ve önlemlerin başında dayanıklılığı yüksek binalar inşa etmek ve vatandaşları bilinçlendirmek yer alıyor. Dünya üzerinde de ciddi depremlerden hasar almadan veya en az hasarla kurtulacak binalar yer almaktadır. Hepimizin bildiği gibi deprem değil bina öldürür. Haberimizin devamında göreceğiniz bu yapılar sizi çok şaşırtacak cinsten.

Mori Kulesi (Tokyo / Japonya):

Deprem kuşağı kelimesi denilince akla gelen ilk ülkelerden biri olan Japonya, sismik anlamda çok aktif bir bölgede yer alıyor. Japonya’da buna uygun olarak tasarlanan birçok yapı mevcut. Mori Kulesi, resmi sitesinde yer alan bilgiye göre deprem anında dışarı kaçılacak değil, içerisine girilecek bir yapı olarak tasarlanmış.

Sismik direnç için damper mühendisliği kullanılan bu yapıda 192 adet içi sıvı dolu amortisör kullanılmakta. Deprem anında yaşanan sarsıntı sonucunda bu içi sıvı dolu amortisörler sallanmaya karşı koymak adına ters bir biçimde çalkalanıyor. Bu yönüyle kullanılan en etkili yöntemlerden birine sahip olan Mori Kulesi, deprem anında oldukça güvenli bir yapı olarak listemizde yer alıyor.

New Wilshire Grand Center (Los Angeles, ABD):

Güney Kaliforniya bölgesi, deprem olarak riskli bir bölgede yer aldığı için bölgedeki binalarda sismik düzenlemeler yapıldı. Los Angeles’ın en yüksek binası olan New Wilshire Grand Center, bu düzenlemeler kapsamında yeni yönergelere uygun olarak işlem gördü. Daha önceleri üst katlarında depremin bir kırbaç etkisi yaratabileceği konuşulan bu yapı artık oldukça sağlam bir görüntüde yer alıyor.

Binanın üç bölümünde 30 adet payanda kullanılıyor, bu sayede tesisin dikey ve yanal kuvvetlere direnmesi sağlanıyor. Bu payandaların daha kuvvetli olarak desteklenmesi için her birime ek tutucu kuşak dahil edilmiş durumda. Bu özel kuşak hem gerilebilir hem de sıkışabilir bir vaziyette bulunuyor. Şimdilerdeyse New Wilshire Grand Center, ABD’nin en güvenli yapılarından birisi olarak Los Angeles’daki yerini alıyor.

Komatsu Seiren (Nomi, Japonya):

Japon tekstil firması olan Komatsu Seiren, tesislerini güçlendirmek ve depreme dayanıklı hale getirmek için karbon fiberden geliştirilen yüksek gerilimli bir hat kullanıyor. Tesisin mimarlarından olan Kengo Kuma ve Associate,  a bu yüksek gerilimli çubuklardan 1.000 tanesini tesisin çatısına bağlamayı tercih etmiş. Olası bir depremde, tesise uygulanan yatay kuvvet en aza indirilecek ve bina en az hasarı görecek.

Taipei 101 (Taipei, Tayvan):

“Daha ileriyi görmek için tırmanıyoruz” sloganıyla inşa edilen Taipei 101, her anlamda büyüleyici bir yapı. Mimarisi dışında teknik ayrıntılarıyla da fark yaratan Taipei 101’in temelinde kulenin salınımını azaltmak için güçlü rüzgar ve büyük depremlerle mücadele edecek bir dev bir metal top kullanılıyor. Bu metal top, hidrolik amortisör kolları ve tampon sistemleriyle de destekleniyor.

Taipei 101, büyük bir depremle karşılaştığı anda kütlesi ters yönde sallanıyor ve az evvel bahsettiğimiz metal top vasıtasıyla, bu dev kütle dengelenerek tüm binanın dengede durması sağlanır. Burc Halife yapılana kadar dünyanın en büyük kulesi unvanını taşıyan Taipei 101, her anlamda çok etkileyici ve dayanıklı.

Sabiha Gökçen Havaalanı (İstanbul, Türkiye):

Depreme en çok dayanıklı yapılar arasında tanıdık bir isim de var. Sabiha Gökçen Havaalanı, beklenen büyük depreme uygun bir şekilde inşa edildi. İki milyon metrekarelik kompleks, 300’den fazla sismik izolatör üzerine oturuyor. Bu sismik izolatörler sayesinde olası bir depremde bina tek bir bütün halinde hareket ediyor ve hasar seviyesini minimuma indiriyor.

İstanbul’un ne kadar riskli bir deprem bölgesi olduğu düşünüldüğünde bu yapının, sismik etkilere karşı dayanıklı olması bölge için önem arz etmekte. Bu tasarım, olası bir depremde yaşanılacak olan şiddeti %80 kadar azaltmaktadır.

Transamerica Piramidi (San Francisco, ABD):

,

William Pereira tarafından tasarlanan ve Hathaway Dinwiddie Construction Company tarafından inşa edilen Transamerica Piramidi, San Francisco’nun en yüksek gökdeleni konumundadır. Sismik yüklerle hareket etmek üzere tasarlanan 15.54 metre derinliğindeki çelik ve beton temel sayesinde deprem anında içindekilere güven verebilecek bir yapı.

İç çerçeveler ve benzersiz bir kafes sistemiyle desteklenen bu yapı, karmaşık kombinasyonlarla dizayn edildiği için burulma hareketlerine karşı dirençlidir ve büyük yatay taban kesme kuvvetlerinin hareketine izin vermemektedir.

Burc Halife (Dubai, BAE):

Dünyanın en yüksek yapısı olan Burc Halife, depreme en dayanıklı yapılardan birisi durumunda. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai emirliğinde yer alan bu yapı, dış duvarların çevre kolonlarının iç duvarlara bağlayan mekanik bir yapıdadır. Bu sebepten dolayı çevre kolonlarının yanal direnci desteklenmiş ve depreme dayanıklı hale getirilmiştir.

828 metrelik dev yapı Burc Halife 160 kattan oluşmaktadır. 150. kattan sonrasının yapımında çelik kullanılmıştır. Yapı bu özelliği itibariyle betonarme kütle üzerine çelik konstrüksiyonla inşa edilen ilk bina olarak tarihteki yerini almıştır. Bu görkemli yapının ciddi bir depremden bile etkilenmemesi bekleniyor.

Depremler nasıl meydana gelir?

Depremler, yer kabuğunda fay adı verilen kırıklarda oluşur. Bu tektonik plakalar ve yer kabuğunun hareketleri olur. Depremler, bu tektonik plakaların birlikte hareket ettiğinde veya çarpıştığında büyük bir miktarda enerjinin açığa çıkmasıyla oluşur. Açığa çıkan enerjinin boşalmasıyla yaratılan titreşim, deprem olarak toprağa yansır. Oluşan deprem Richter ölçeği kullanılarak ölçülür ve şiddeti belirlenir.

Artçı deprem nedir?

Artçı deprem, şiddetli depremlerin ardından meydana gelen şok depremlerdir. Şiddetli bir depremden önce veya sonra gerçekleşen artçı sarsıntılar, ana depreme kıyasla küçük de olsa bazı durumlarda enkaz çalışmalarının yarıda kalmasına neden olabilir veya halkı paniğe sürükleyebilir.

Artçı depremler azalarak bitme eğilimindedir. Bu azalarak bitme olayı Fusakichi Omori tarafından tanımlanmış ve literatüre Omori Yasası olarak geçmiştir. Artçı bir depremle karşılaşıldığında yapılması gerekenlerse soğuk kanlı davranmak ve her depremde olduğu gibi depreme hazırlıklı olmaktır.