6 Aylık Uzun Süreli Kullanım Sonrası Son Karar: 'Samsung Galaxy Buds+' Kablosuz Kulaklık Almaya Değer mi? [İnceleme]

Kablosuz kulaklık bakınırken Samsung Galaxy Buds+ görenler ve kulaklık hakkında detaylı bilgi almak isteyenler, toplanın. Uzun süredir kullandığım bu kulaklığın sunduğu deneyimi birinci ağızdan anlatıyorum.

Kablosuz kulaklıkların kablolu kulaklıklara göre en büyük avantajı kesinlikle rahatlıktır. Ortada telefona bağlanan herhangi bir kablo olmaması, sizi telefona bağlamaz ve kulaklığı belli bir alan içinde istediğiniz yerde kullanabilirsiniz. Elinizi kolunuzu istediğiniz gibi sallayabilir, hareket ederken de sallanan kablonun hırçın saldırısından kurtulabilirsiniz.

Fakat kablosuz bir kulaklık satın alma kararı verdiğinizde önümüze zibilyon tane seçenek çıkıyor. Her bir kulaklık, kendi alanındaki rakiplerine göre belli avantajlar sunarken aynı zamanda bazı dezavantajlara da ev sahipliği yapıyor. Benim kablosuz kulaklık arayışı maceramı sonlandırdığım kulaklıksa Samsung Galaxy Buds+ oldu. Peki, Samsung Galaxy Buds+ nasıl bir kulaklık? Bu sorunun cevabını, kulaklığı uzun bir süredir kullanan birisi olarak detaylıca veriyorum. Yazıyı uzun uzadıya okumak istemeyenler için de şöyle bir liste hazırladım:

  • Not: Bu yazı, tamamen kişisel deneyimlerimi aktardığım bir yazıdır ve hiçbir şekilde reklam amaçlı değildir, rehber niteliğindedir.

Samsung Galaxy Buds+ genel özeti:

Samsung Galaxy Buds+’ı kim almalı?

  • Özellikle Samsung telefon veya herhangi bir Android telefonun kullanıcıları (Apple kullanıcıları için iOS uyumu da mevcut)
  • Spordayken, koşarken, bisiklet sürerken vs. halinde kulaklığın kulağında kalmasını isteyenler
  • Uzun süre kullanım isteyenler
  • Şarj sıkıntısı yaşamamak isteyenler

Artı yönleri

  • Küçük ve kulağa tam oturan, dış sesi büyük oranda engelleyen yapısı
  • IPX2 suya dayanıklılık sertifikası
  • Şarj kutusundan çıktığı andan itibaren 11 saat, kutuyla toplam 22 saat kullanım ömrü
  • Kablosuz şarj desteği
  • 2 dış 1 iç mikrofonuyla kaliteli ses
  • Dışarıdaki sesi mikrofonlarla kulağınıza aktarabilmesi
  • Genel anlamda kaliteli ses deneyimi
  • Özelleştirilebilir dokunmatik kontroller
  • Hızlı bağlantı

Eksi yönleri

  • Birini kulağınızdan çıkardığınızda otomatik oynatma durdurmaması
  • (Kişisel) Basların tatmin edici seviyede olmaması
  • Rakiplerinin sunduğu aktif gürültü engelleyici özelliğinden yoksun olması
  • Sınırlı kodek desteği

Samsung Galaxy Buds+ incelemesi:

Benimle aynı durumda olanlara: Samsung Galaxy Buds+’a karar verme sürecim:

Bu inceleme yazısına öncelikle neden Samsung Galaxy Buds+’ta karar verdiğimden bahsetmekle başlamak en doğrusu olacaktır. Ben, 500 - 800 TL fiyat bandında bir kulaklık arıyordum. Bu fiyat aralığındaki kulaklıklar, genellikle orta kalite kablosuz kulaklıkların bir tık üstünde ses performansı sunuyor. Fakat kulaklıkların kablosuz olması fiyata çok büyük etki ediyor ve güncel ekonomi de işin içine girince kablosuz kulaklıklar cep yakabiliyor. 

Bu fiyat bandında bir kulaklık aradığımda karşıma çıkan modeller arasından gözüme çarpanlar Huawei FreeBuds 3i, Xiaomi Mi True Wireless Earphones 2, Razer Hammerhead TWS Earbuds ve JBL Tune T220 TWS kulaklıkları olmuştu. Her bir model, kendi çapında bazı avantajlara ve dezavantajlara sahipti. Kendimce tasarım ve özellik kısmında değerlendirme yaptığımda benim için iki seçenek kalmıştı: Huawei FreeBuds 3i ve Samsung Galaxy Buds+.

Bu iki kulaklık arasındaki en temel fark, Huawei’nin hemen hemen aynı fiyata sahip kulaklığında aktif gürültü engelleyici özelliği sunuyor olmasıydı. Diğer iki önemli farksa tasarım ve üreticiydi. Tasarım kısmında Huawei, Apple’ın AirPods’una benzer bir tasarım izlemişti, yani kulaklıkların ‘kuyruğu’ vardı. Öte yandan Galaxy Buds+, daha küçük boyutlardaydı ve kulak dışına neredeyse hiç çıkmayacak bir yapıdaydı.

Bu fark, beni pek de etkilememişti. Dolayısıyla değerlendirme için geriye aktif gürültü engelleyici özelliği ve üretici seçenekleri kalmıştı. Üreticiyi bir kriter yapmamın nedeniyse her iki kulaklığın da Huawei ve Samsung ekosistemlerinde ayrı ayrı yer almasıydı. Burada seçimim, haliyle Samsung’dan yana olacaktı çünkü Samsung telefon kullanıyordum. Ancak Huawei’nin aktif gürültü engelleyici özelliği sunması beni çok cezbediyordu. Yine de “bu fiyata çok da kaliteli bir özellik olmaz heralde (kendimce)” diyerek Samsung ekosistemine girmeyi tercih ettim. Siparişi verdim ve kulaklık elime geçti.

Genel yorumlarım:

Samsung Galaxy Buds+’ı uzun bir süredir kullanan birisi olarak ve bu yazının reklam olmadığını hatırlatarak kulaklıklardan büyük oranda memnun olduğumu söyleyebilirim. Spor salonuna gittiğimde ve uzun bisiklet sürüşlerine çıktığımda kulaklık, bağlantı konusunda beni hiçbir zaman yarı yolda bırakmadı.

Ses deneyimi:

Ses deneyiminden bahsetmek girekirse, rap’ten metale, 70’ler klasiklerinden blues’lara kadar her çeşit müziği dinleyen, fazlaca video, film ve dizi izleyen bir tipim. Kulaklıklar, her tür müzikte tizi ve bası birbirinden ayırabileceğiniz derecede, her enstrümanı ayrı olarak duymanızı sağlayan bir ses deneyimi sunuyor. Fakat memnun olmadığım tek nokta, özellikle rap ve metal dinlediğim zamanlarda bas sesinin benim için yetersiz olması. Bu, kulaklıklarda hiç bas olmadığı anlamına gelmiyor. Ancak benim gibi baterinin kick’ini veya beat’lerdeki basları kulağınız patlayacak kadar şiddetli bir şekilde duymak istiyorsanız, bu kulaklıklar sizi bir nebze yüzüstü bırakabilir.

Gürültü engelleyici olmadan gürültü engelleme:

Bu kulaklıklar, aynı segmentteki bazı rakiplerinin aksine aktif gürültü engelleyici özelliğinden mahrum olsa da tüm dürüstlüğümle söylüyorum ki ben kulaklıkları taktığımda dış dünyaya veda ediyorum. Kulaklıklar, tasarımı itibariyle kulağıma muhteşem bir şekilde oturuyor ve hiçbir boşluk bırakmıyor. Herhangi bir ses oynatmaya başladığımdaysa ortam ne kadar gürültülü olursa olsun, duyduğum tek şey müzik oluyor. Bu kulaklıkları trafiğin bol olduğu ve herkesin kornaya abandığı caddeler ve her türlü garip sesin çıktığı ve dengesiz ses seviyesinde müziklerin çaldığı spor salonları gibi birçok ortamda kullandım.

Üst düzey mikrofon kalitesi:

Kablosuz kulaklıkların en büyük getirilerinden birisi de telefonunuzu elinize almadan konuşabilmeniz. Fakat kulaklıklar üst segmentlerde olmadığı sürece genellikle karşınızdaki kişiye söylediğinizi anlaması konusunda işkence çektirebiliyor. Fakat bu kulaklıkla yağmurlu hava, kalabalık ortam ve rüzgârlı hava gibi ortamlarda yaptığım görüşmelerde karşımdaki kişiler beni duymak ve anlamak konusunda şu ana kadar hiçbir sorun yaşamadı.

Dışarıdaki sesi istediğinizde duyabilirsiniz:

Samsung Galaxy Buds+’ta bulunan mikrofonlar kaliteli bir sesin yanı sıra fazlasıyla kullanışlı da bir özelliğe sahip. Galaxy Wearables uygulaması üzerinden kulaklıkların kulağınıza dışarıdaki sesi dört farklı seviyede aktarmasını sağlayabiliyorsunuz. Yani dışarıdaki ses, mikrofonlar aracılığıyla kulağınıza geliyor. Bu, müzik dinlerken bir kişiyle sohbet etmek, yolda yürürken tamamen iç dünyaya kapanmamak gibi durumlarda çokça kullandığım bir özellik. Fakat rüzgârlı ortamlarda pek de iyi olmadığını söyleyebilirim.

Dokunmatik kontroller:

Kulaklıkları kullanırken telefondan uzak olduğunuzda üzülmenize hiç gerek yok. Yanaklarından dokunmatik olarak kontrol edilebilen Buds+, dokunarak müzik oynatma/durdurma, çağrı kabul etme/reddetme ve sonraki/önceki şarkıya geçme gibi komutlar vermenizi sağlıyor. Ayrıca Galaxy Wearable üzerinden kulaklığın kenarına iki kez dokunma özelliğini açtığınızda dokunmatik kısma dokunmadan kulaklığa hafifçe vurarak ses seviyesi kontrolü de sağlayabiliyorsunuz. Tüm bunların yanı sıra dokunmatik kontrolleri özelleştirebiliyorsunuz.

Bağlantı:

İşte bu noktada bir üreticiye bağlı kalmayla elde ettiğiniz ekosistem avantajını canlı olarak görüyorsunuz. Kulaklık kutusunun kapağını açtığınız anda telefon, Bluetooth açık olduğu takdirde otomatik olarak kulaklıklara bağlanıyor. Kendi kullanımımda 3 saniyeden fazla olmayan bu bağlantı süreci tamamlandığında da size kulaklıkların ve kutunun şarj seviyesini gösteren bir ekran gösteriliyor. Bunun ardından kulağınıza taktığınız kulaklıklara bir kez dokunarak telefonu elinize almadan Spotify’da kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.

Bıkacak kadar uzun süre takabiliyorsunuz:

Samsung Galaxy Buds+, gerçekten çok rahat ve hafif bir yapıya sahip. Hiç abartmadan söylüyorum ki kulaklıklar, 3-4 saatlik kullanımlarda bile kulağımda hiçbir rahatsızlık yaratmadı. Hafiflikleri sayesinde de kulaklıkların kulağınızda olduğunu hissetmeyeceğinizi bile söyleyebilirim. Ayrıca kulaklıklar, hem aynı fiyat hem de daha üst fiyat seviyesindeki kulaklıklara göre açık ara daha fazla kullanım süresi sunuyor. Kutudan çıkardığınız çiftler 11 saate yakın şarj etmeden, birkaç dakikalık şarjla da 1 saati aşkın bir süre kullanılabiliyorsunuz, daha ne olsun.

Suya dayanıklılık konusu biraz üzebilir:

Samsung Galaxy Buds+’ın en büyük eksisinin suya dayanıklılık olduğunu söyleyebilirim. IPX2 sertifikalı bu kulaklık, terleme gibi durumlara dayanabilse de suya tamamen dayanıklı değil. Dolayısıyla spor yaparken ter fışkırtan biriyseniz veya yağmur altında dolaşıyorsanız, kulaklıkları kullanırken dikkat etmeye ve kullandıktan sonra da üzerindeki sıvıyı temizlemeye dikkat edin.

  • Bu konuda beni şaşırtan küçük, kalp krizi geçirdiğim bir anı: Buds+’ı Webtekno ofisimizde kendi tarzımızla teste sokmak istesek herhâlde az sonra anlatacağım şeyi yapardık, fakat ben bunu istemsizce yaptım. Kulaklıklarımı eve girerken pantolonumun cebinde unuttum ve o pantolon, o iki çift kulaklıkla birlikte çamaşır makinesinde bir güzel yıkandı. Pantolon kuruduktan sonra durumu fark eden ben, küçük bir kalp krizi geçirdim. Her suya maruz kalan ürüne yaptığımız gibi kulaklıkları pirince koydum ve birkaç saat beklettim. Kulaklıkları test ettiğimdeyse ne bağlantı, ne ses ne de mikrofon konusunda hiçbir şey değişmemişti. Kulaklıkları halen ilk günkü gibi kullanmaya devam ediyorum.

Samsung Galaxy Buds+ alınır mı?

Gelelim bu yazının amacına. Yukarıdaki yazının tamamını okuduysanız zaten görüşümü tahmin edebiliyorsunuzdur. Fakat okumayanlar için özet geçmek gerekirse: Samsung Galaxy Buds+ kesinlikle tercih edebileceğiniz bir kulaklık. Ses performansı, işlevsellik, mikrofon performansı ve dayanıklılık konusunda uzun süren kullanımın sonucunda hiçbir sorun yaşamadım.