Çoğunun Adını Hâlâ Taşıdığımız 15 Türk Mitolojisi Karakteri

Türk mitolojisi, içerisinde sayamayacağımız kadar çok karakter barındırıyor. Öyle ki farklı kökenlere dayanan anlatılarda geçen onlarca isimden kimileri, günümüzde hikayelerini bilmesek de 'isim' olarak aramızda yaşıyor. Bu içeriğimizde birlikte Türk mitolojisinde yer alan önemli karakterlerden bazılarının hikayelerine göz atacağız.

Türk mitolojisi, tarih boyunca var olmuş tüm Türk boylarının mitlerini, hikayelerini, destanlarını ve efsanelerini içine alan oldukça geniş bir alan. Hem bu sebepten, hem de Türk mitolojisine yönelik kaynakların azlığı sebebiyle, mitolojimizde pek çok konuda farklı anlatılara ve yorumlara rastlamak mümkün.

Ancak özellikle destanlar ve çoğu Çin'den olan yabancı kaynaklar sayesinde, Türk mitolojisinin karakter bakımından oldukça zengin olduğunu biliyoruz. Tanrılar, tanrıçalar, koruyucu ruhlar, hanlar, kağanlar tarih boyunca pek çok kaynakta Türk mitolojisi karakterleri olarak karşımıza çıkıyor. Gelin birlikte bu karakterlerden bazılarına göz atalım.

Tanrıların en büyüğü: Gök Tanrı

Türk mitolojisinin en temel karakteri, farklı kaynaklarda farklı şekillerde ifade edilse de Gök Tanrı olarak karşımıza çıkıyor. Gök Tanrı, kimilerine göre tüm tanrıların tanrısı, tanrıların en büyüğü olarak göğün üstünde yaşamakta ve diğer tüm tanrı ve tanrıçaları da o yaratmış.

Bir diğer bakış açısı ise Gök Tanrı'nın doğrudan gök ile eşleştirildiğini ve yalnızca onun 'tanrı' olduğunu ifade eder. Bu tür noktalarda farklı kaynaklarda her ikisine de yorulacak ifadeler yer aldığından ve bu mitleri doğrudan anlatan kaynaklar neredeyse yok denecek kadar az olduğundan tek bir çıkarıma varmak ne yazık ki mümkün değil.

İnsanların ve dünyanın yaratıcısı: Kayra Han

Görsel: Bartu İmamtorunu

Kayra Han farklı kaynaklarda tıpkı Gök Tanrı gibi farklı şekillerde anlatılsa da temelde dünyayı ve insanları yaratan tanrı olarak karşımıza çıkar. Babası, tanrıların en büyüğü olan Gök Tanrı'dır, annesi ise yoktur. Ancak farklı kaynaklarda Kayra Han da tıpkı Gök Tanrı gibi her şeyin yaratıcısı olarak anıldığı için bu noktada da net bir anlatıdan bahsetmek mümkün değil.

Kayra Han'ın Ülgen, Kızagan ve Mergen adında üç oğlu olduğu söylenir. Bu üç oğuldan Ülgen, Türk mitolojisinde bir diğer önemli karakter olarak karşımıza çıkar.

İnsan görünümünde, engellerle dolu bir yolun sonunda oturan tanrı: Ülgen

Görsel: Bartu İmamtorunu

Ülgen, kimi kaynaklarda yukarıda bahsettiğimiz gibi Kayra Han'ın oğlu olarak anlatılır. Temel hikayelerden biri bu olsa da aynı zamanda Kayra Han ile Ülgen'in aynı tanrı oldukları ve farklı isimlerle anıldıkları; her ikisinin de temelde Gök Tanrı'ya işaret ettiği söylenir.

Bu anlatılara göre Ülgen, yerin yedi kat üstünde oturur ve ona ulaşabilmek için her katta farklı engelleri aşmak gerekir. Bu engelleri yalnızca erkek şamanlar ayinler esnasında aşabilirler ancak onlar bile hiçbir zaman yedinci kata kadar çıkamaz; beşinci kat olan ve kutup yıldızının temsili olarak karşımıza çıkan demir kazık (altın kazık) katına kadar gidebilirler. 

İnsan görünümünde olan Ülgen, şaman dualarında 'ak ayaz', 'ayazkan', 'şimşekçi', 'yıldırımcı' ve 'yaratıcı' olarak da anılır. Kimi anlatılarda Ülgen, her şeyin yaratıcısı olarak da yer alır. Ülgen'in ''Karakuş, Karşıt, Buura-Kan, Burça Kan, Yaşıl Kan, Er Kanım, Baktı Kan'' adında yedi tane oğlu ve Ak kızlar ve Kıyanlar olarak adlandırılan dokuz kızı vardır. Ülgen'in kızları aynı zamanda Türk mitolojisinde esin perileri olarak yer alır.

Ülgen'e yaratma ilhamı veren, hayatı başlatan tanrıça: Ak Ana

Ak Ana, türk mitolojisine henüz hiçbir şey yokken Ülgen'e yaratma kudreti veren varlık olarak yer alır. Altay yaratılış mitlerinde Ak Ana

''Bir Ak-Ana (Ak-Ene) var idi, yaşardı su içinde,

Ülgen’e şöyle dedi, göründü su yüzünde:

-Yaratmak istiyorsan, sen de bir şeyler Ülgen,

Yaratıcı olarak, şu kutsal sözü öğren!

De ki hep, “Yaptım oldu!” Başka bir şey söyleme!

Hele yaratır iken, “Yaptım olmadı!” Deme!

Ak-Ana bunu dedi, sonra kayboluverdi,

Denize dalıp gitti, bilinmez oluverdi.'' sözleriyle anlatılır ve 'Deniz Tanrıçası' olarak da anılır. Işıktan bir sureti vardır.

Aklın ve bilginin temsili: Mergen

Ülgen'in iki kardeşinden biri olan Mergen, her şeyi bilen tanrı olarak anılır. Var olan tüm bilgilere sahip olan; aklın sembolü olan bu tanrı, göğün yedinci katında oturmaktadır. Kötü ruhlarla mücadele eden Mergen, sahip olduğu sınırsız bilgi sayesinde tüm mücadelelerinden galip ayrılır.

Savaş tanrısı: Kızagan

Ülgen'in bir diğer kardeşi olan Kızagan, gücün, savaşın ve kaba kuvvetin tanrısı olarak anılır. Göğün dokuzuncu katında oturan Kızagan, çok güçlü ve kudretlidir; kırmızı yularlı bir deve sırtında tasvir edilir. 

Kadınların, çocukların ve hayvanların koruyucusu olan tanrıça: Umay

Görsel: Nazym Rakhimberdieva

Umay, Türk mitolojisinde karşımıza çıkan en önemli dişi karakterlerden biridir; bir tanrıçadır. Kadınların, çocukların ve hayvanların koruyucusu olarak anlatılan Umay, kimi kaynaklarda Humay Kuşu olarak da anılır ve kuzgun büyüklüğünde bir kuş olarak tasvir edilir. Sürekli gökte yaşadığı, yavrularını da burada doğurduğu anlatılır.

Pek çok anlatıda bir çocuk rüyasında gülüyorsa Umay'ı gördüğü, Umay'ın onu koruduğu söylenir. Eğer çocuk ağlıyorsa bu Umay'ın yokluğuna yorulur ve çocukların hasta olması, Umay'ın uzun süre boyunca onu yalnız bırakması ile ilişkilendirilir. 

Yeraltının sahibi: Erlik

Görsel: Nazym Rakhimberdieva

Türk mitolojisinin Hades'i diyebileceğimiz Erlik, yeraltı dünyasının tanrısı. Ülgen'in oğullarından biri olarak anılan Erlik, dünya yaratılırken Ülgen'e karşı itaatsizlik ve kötülük yaptığı için cezalandırılır ve yeraltına gönderilir.

Burada kendine koyu kırmızı ve çok az ışık veren bir güneş yaratan Erlik'in emrinde dokuz semerli bir boğa vardır.

İnsanları kötülüklerden koruyan bir ruh: Suyla

Türk mitolojisinde tanrı ve tanrıçaların yanında koruyucu ruhların da önemli bir yeri var. Suyla da o ruhlardan biri ve insanları kötülüklerden koruyan ruh olarak karşımıza çıkıyor. Güneş ve Ay'ın kırıntılarından yaratılan ve Ülgen tarafından gönderilen Suyla, şamanlar ayin esnasında alem değiştirirken yani yerin altına ya da üstüne giderken onların önüne çıkan kötü ruhları engelliyor. Aynı zamanda bir başka ruh olan Yayık ile birlikte kurbanların ruhlarını gökyüzüne çıkarıyor.

Haberci ruh: Yayık

Yine Ülgen tarafından gönderilmiş bir ruh olan Yayık, Ülgen ile insanlar arasındaki haberci konumunda. Tıpkı Suyla gibi aynı zamanda insanlara iyilik getirmek ve onları korumak gibi görevleri de olan Yayık, kimi kaynaklarda ise Yayık Han olarak anılır ve 'Tufan Prensi' olarak tasvir edilir. 

Yayık'ın da şamanların ayin esnasındaki yolculuğunda önemli bir yeri olduğu; şamanı göklere çıkaran ruhlardan birinin o olduğu söyleniyor. Bazı anlatılarda Yayık gibi bazı ruhların tanrı tarafından yaratılan ilk canlılar oldukları ve insanların da ataları olduğu söylenir. Cennette yaşayan bu ruhlar, bir süre sonra yarı tanrı haline gelmiştir ve akrabaları olan insanları koruma görevini edinir.

Dumanla temsil edilen bir ruh: Karlık

Karlık da ilahi koruyucu ruhlardan biri ve görevleri Suyla ile aynı. Bazı anlatılarda Suyla ve Karlık, çok yakın iki arkadaş olarak anlatılıyor ve görevlerini de birlikte yerine getiriyorlar. Karlık, Suyla ile birlikte görülüyor ve kaynaklarda duman ile tasvir edildiği söyleniyor.

Ülgen'in elçisi: Utkuçı

Utkuçı da Suyla, Yayık ve Karlık gibi ilahi bir ruhtur. Ülgen'in gökyüzündeki elçisidir ve şamanları gökte o karşılar, şamanlar ve Ülgen arasında mesajları taşır. Hiçbir zaman yeryüzüne inmeyen Utkuçı, 'güler yüzle karşılayan' anlamına gelir.

Kötülüklerin anası: Alkarısı

Alkarısı, farklı kaynaklarda pek çok farklı isim ile anılan bir ruh. Genellikle güçlü, kızıl ve dağınık saçları olan, ürkütücü görünen bir kadın olarak tasvir ediliyor ancak farklı kaynaklarda tek gözü olan çirkin bir yaratık olarak da 'en güzel kadından daha güzel bir kadın' olarak da tasvirlerine rastlamak mümkün.

Alkarısı, lohusa kadınlara musallat oluyor; bebeklere ve annelere büyüler yaparak onlara kötü hastalıklar yolluyor. 

Destansı bir karakter: Oğuz Kağan

Oğuz Kağan, Türk mitolojisinde özellikle Türk soyunun hikayesini anlatan en önemli destanlardan birinin ana karakteri. Kadim Oğuz Türkmen Devleti’nin kurucusu olarak anılan Oğuz Kağan'ın tüm Türk boylarının atası olduğuna inanılır. 

Destandan gökten gelen 'Tanrı'nın kızları' ile birleşerek dünyaya getirdiği çocukları, soyunu devam ettirir ve torunları da Türk boylarını oluşturur. Doğar doğmaz çiğ et yemeye başlayan, ağzı ateş gibi, teni maviye dönük kudretli bir karakter olarak tasvir edilen Oğuz Kağan, babası Kara Han'ı öldürmüştür.

Genel yanılgının aksine, pek çok kaynak Oğuz Kağan diye bir karakterin gerçekte hiçbir zaman var olmadığını söyler. Tarihte Oğuz Kağan Destanı dışında bu isimde bir karakterin yer aldığı hiçbir kaynak yoktur.

Oğuz Kağan'ın Gök Han, Ay Han, Yıldız Han, Gün Han, Dağ Han ve Deniz Han isminde altı oğlu vardır ve bu oğulları Oğuz boylarını meydana getirir.

Ana kurt: Asena

Bir diğer destan karakteri olarak karşımıza çıkan Asena, Türeyiş Destanı'nda anlatılan bir dişi kurttur ve Göktürklerin soyu bu dişi kurdun yavrularından birinden gelmektedir. Ancak Asena ile ilgili olarak farklı kaynaklarda erkek kurt ifadesi de kullanılır.

Türk mitolojisinde bu listeye sığmayan ancak hikayesi en az bu karakterler kadar önemli pek çok karakter var. Hikayelerin farklı Türk boylarında farklı şekillerde anlatılmış olması da mitolojimizi zenginleştiren etkenlerden biri. Sizin için en temel karakterlerden bazılarını seçmeye çalıştık. Türk mitolojisine dair daha fazla bilgi edinmek isterseniz kaynaklar kısmındaki makalelere göz atabilirsiniz.

Kaynaklar:

Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3, Kaynak 4, Kaynak 5