Battlefield 1 Sistem Gereksinimleri ve İncelemesi

Son dönemlerin en çok konuşulan oyunu, BF1 sistem gereksinimleri ve incelemesi ile karşınızdayız! Battlefield 1 sistem gereksinimleri, özellikleri hakkında bilgiyi bu yazımızda bulabilirsiniz.

FPS denilince akıllara gelen ilk 3 oyundan biri olan Battlefield serisi, özellikle multiplayer yönüyle ortaya çıkan, hikaye, yani senaryo modunda ise net bir şekilde Call of Duty’nin yanına yaklaşamayan bir yapımdı.

Hatta son dönemlerde hem BF hem CoD gelişmiş silahlar, uçmalar, kaçmalar gibi detaylara girince klasik FPS savaş ortamının tadı kalmadı. Oyun dünyası eski Vietnam, 2. Dünya Savaşı gibi detaylar isterken bunun farkına varan EA ve DICE, Battlefield 1 ile 1. Dünya Savaşı’nu konu alacağını duyurduğu anda heyecan bende tavan yaptı. Yeni nesil grafiklerle eski savaş ortamlarını yaşayacak olmak gerçekten heyecan verici iken bir diğer açıklamayla Osmanlı’nın da oyunda olacağını duyunca gaza geldik.

Battlefield 1 Sistem Gereksinimleri

PlayStation 4 ve Xbox One’da sorunsuz oynanabilen Battlefield 1’in sistem gereksinimleri ise şu şekilde;

BF1 sistem gereksinimleri (min)

İşletim Sistemi: 64-bit Windows 7, Windows 8.1 ve Windows 10
İşlemci: AMD FX-6350 / Intel Core i5 6600K
Ekran kartı: AMD Radeon™ HD 7850 2GB / Nvidia GeForce® GTX 660 2GB
Bellek: 8GB RAM
DirectX: 11.0 uyumlu video kartı ya da dengi
Online Bağlantı Gereksinimleri: En az 512kbps bağlantı hızı
Sabit disk alanı: 50GB

BF1 sistem gereksinimleri (önerilen)

İşletim Sistemi: 64-bit Windows 10 veya üstü
İşlemci: AMD FX 8350 Wraith / Intel Core i7 4790 veya dengi
Ekran kartı: AMD Radeon™ RX 480 4GB / Nvidia GeForce® GTX 1060 3GB
Bellek: 16GB RAM
DirectX: 11.1 uyumlu video kartı ya da dengi
Online Bağlantı Gereksinimleri: En az 512kbps bağlantı hızı
Boş Disk Alanı: 50GB

Fiyat:

Fiyat olarak biraz tuzlu olan Battlefield 1’in fiyatları ise şu şekilde;

PlayStation 4: 288TL (Kutulu) - 269TL (PSN)
Xbox One: 288TL (Kutulu) - 269,25TL (Windows Store)
PC:  225TL (Kutulu) - 60 Euro (Origin)

Sonunda beklenen an geldi ve oyun piyasaya çıktı. Çıkar çıkmaz da “Osmanlı Karşıtı Oyun” damgası yedi maalesef. Peki, gerçekten Osmanlı karşıtı mı? Gelin, tüm detaylarıyla bakarak buna hep beraber karar verelim. Ancak geçmeden önce aşağıdaki videolardan Webtekno olarak Battlefield'a kısa bir bakış attığımız videolara göz atabilirsiniz;

1) Çanakkale Savaşı Videosu

2) Multiplayer'da Osmanlı Videosu

Yukarıdaki videoları izlediyseniz, şimdi sizleri uzunca bir detaylı deneme yazısıyla başbaşa bırakmanın zamanı geldi. İşte başlıyoruz;

Senaryo Modu: ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!

Türkçe arayüz ve altyazı desteğinin yanı sıra Osmanlı Askerleri arasında Türkçe seslendirme de yapan ekip, hikaye modunda 5 ayrı hikaye ile karşımıza çıkıyor. Oyuna başlar başlamaz normalde “FPS oyunları çocukları savaşa ve silah kullanmaya teşvik ediyor” naraları atanlara tokat gibi bir cevap verircesine savaşın kötü yönlerini aktaran, insanların yok yere ölüp, binlerce canın yitip gittiğine vurgu yapan oyun, açılır açılmaz sizi gazlamak yerine böyle boğazınızı düğümlemeyi veriyor.

Ardından “Çamur ve Kan İçinde” bölümüyle devam eden yapımda 1918’de İngilizlerin Almanlara çıkarma yaptığı Fransa’nın Cambrai kasabasına gidiyoruz. Dönemin güçlü ama pek de güvenilmez olan Mark V tankı, her ne kadar her yerden geçebilse de çamura saplanma ve dayanıklılık konusunda handikapları ile güvenilmez bir tank olarak karşımıza çıkıyor. Tankın şoförü olarak oynadığımız bu yapımda gizlilik ön planda iken aksiyondan biraz uzak kalıyoruz. Ancak hikaye anlatımı etkileyici diyebiliriz.

Ardından gelen ve bence en zevkli bölüm olan “Rütbeli Arkadaşlar” konusunda size tanktan sonra uçak kullanmayı da öğreten BF1, “Bir savaş pilotunun hayatta kalma süresi maksimum 17 gün” diyerek bir vurgu daha yapıyor. Yani 1. Dünya Savaşı’nda havalandıktan sonra 17 güne kadar ölüyorsunuz. Bu gerçek ile yüzleşirken Almanlar ile it dalaşı yaptığınız bölüm, gerek anlatımları gerekse askerlerin tepkileri ve senaryo olarak en başarılı bölümdü. Fazla detaya da girmek istemiyorum, ama tekrar tekrar oynatabilecek bir bölümdü.

Bir diğer bölümümüz olan Avanti Savoia ise İtalya ile Avusturya-Macaristan arasındaki çekişmeyi bir İtalyan gözünden anlatıyor. Alp dağlarında kapıştığımız bu bölümde gönüllü ve üst seviye bir tim olan Arditi ekibindeyiz. Sağlam ve ağır malzemeden kuşandığımız zırhımız ile pata küte dalıyoruz. Biraz sakin, ama ölmeden çatır çutur öldürebilmenin de verdiği gazla oynuyoruz.

Geldik zurnanın zırt dediği yere. Çanakkale Cephesi, yani “Haberci” bölümüne. Yarım milyondan fazla asker taşıyan, “Dünyanın en iyi donanması” olarak gelen İtilaf Devletleri’nde bulunan Anzaklar’ın gururu Fredrich Bishop karakterini oynuyoruz. Normalde gencecik bir askere verilen görevi kendi üstlenen Bishop, Gelibolu’da karaya çıkarak hem Osmanlı askerleri ile savaşıp hem de son durumu kıyıya bildirmeye çalışıyor. Ancak gelin görün ki “Çekilme notu”nu gören Bishop, Çanakkale’den geçemeyecekleri gerçeğiyle yüzleşiyor.

Ayrıca burada bahsetmeyeceğim ama bölüm bittikten sonra yazılanlar da sizi fazlasıyla etkileyecektir.

Ve bir diğer Osmanlı bölümü olan “Hiçbir şey yazılı değil”e gelecek olursak Arapların direnişine tanık oluyoruz. Hatta bu direnişin öncüsü olan İngiliz ajan “Arabistanlı Lawrance”ın da yer aldığı bölümde Osmanlı’nın direnişe karşı sürdüğü ve köyleri yakıp yıkan raylı topu yok etmeye çalışacağız. Ancak bölümde beklenildiği gibi Lawrance’ı değil, onun yancısı olan Bedevi “Zara” adındaki kadın karakteri oynuyoruz. Burada geçen konuşmalar ve diğerleri Osmanlı ve bizim açımızdan can sıkacaktır. Ama bu ayaklanmayı çıkartanların zaten iyi şeyler söylemediği de ortada. Yani oyun taraf tutmak yerine olabildiğince gerçekleri yansıtıyor.

Sonuç olarak parça parça farklı hikayeleri gördüğümüz senaryo modu, Battlefield serisinin en başarılı senaryo modlarından biri. Ama yine Call of Duty serilerindeki gibi sizi tamamen içine girecek, karakterin yerine koyacak bir hal alamıyor. Ki bunu ben sadece uçak uçururken yaşadım, diğerlerinde böyle bir hissiyatı maalesef veremedi.

Osmanlı Karşıtı mı?

Peki, çoklu oyuncu, yani multiplayer moduna geçmeden önce kendimce “Osmanlı Karşıtı” konusuna geleyim. Net bir şekilde açıklamak gerekirse; Osmanlı karşıtlığı ile oyunun uzaktan yakından alakası yok. Senaryo modunda zaten sonuçlar belli olduğu için Çanakkale her halükarda geçilemiyor. İtilaf Devletleri çekiliyor. Arap yarımadasında ise durumlar malum. Sonuç olarak tarih kitaplarında neler yazıyorsa aynı doğrultuda kurgulanarak sunulmuş ve hiçbir şekilde Türklere, Osmanlı’ya karşı bir tavır olduğunu, çarpıtma olduğunu görmedim. Bunu da belirterek, multiplayer tarafına geçelim;

Haydi Aslanlar, Haydi Yiğitler: Multiplayer’da Osmanlı Olmak!

Modlar konusunda hem zengin olup hem de en iyi çoklu oyuncu deneyimi yaşatan Battlefield serisinin son üyesi, yine yapmış yapacağını. Fetih (Conquer), Üstünlük (Domination), Operasyonlar (Operations), Akın (Rush), Takım Ölüm Karşılaşması (Team Deathmatch) ve Savaş Güvercinleri (War Pigeons) modlarıyla karşımıza çıkan çoklu oyuncu modunda ana zevkin Operasyonlar’da olduğunu net bir biçimde belirtelim.

Harita olarak Balo Salonu Baskını, Argonne Ormanı, Fao Kalesi, Suez, St. Quentin Scar, Sina Çölü, Amiens, Monte Grappa ve İmparatorluğun Kıyısı bölümlerine sahip olan zengin çoklu oyuncu modunda Sina Çölü ve Fao Kalesi haritalarında Osmanlı ile oynayabiliyoruz.

Operasyonlar modunda Osmanlı’nın İngilizlere karşı savunma yapan durumda olduğu noktada 46 ya da 64 kişi gibi oldukça kalabalık bir şekilde kapışmalar gerçekleşiyor. Operasyonlarda haritaya göre değişen bölgelerdeki A, B ve duruma göre C noktalarını fethederek diğer alana geçecek şekilde ayarlanmış olan büyük bir Rush modu diyebileceğimiz tarz, hem uzun süren, hem de saldıran tarafa toplamda 3 adet saldırı hakkı veren bir yapıya sahip. Haritayı ele geçirirseniz eğer genellikle ikinci bir haritadan devam ediyorsunuz. Aynı zamanda ilk hakkınızda illaki bir yerde fetih yapamıyor ve ardından ya topçu treni, ya dretnot adındaki savaş gemisi, ya da hava balonu ile destek alıyorsunuz. Ki bu saldırı sırasında eğer bu vasıtaları kullananlar mantıklı şekilde kullanırsa inanılmaz derecede güç katıyor. Hele ki tank ve uçak gibi her iki tarafta da olan vasıtaları kullanan arkadaşlar sağlam kullanırsa takımınızı galibiyete taşımak işten bile değil.

Diğer modlar ise bildiğimiz klasik modlar olmasına rağmen yine Battlefield’a yarışır bir büyüklükteler. Aynı zamanda haritada zarar görmeyen, yıkılmayan hiçbir yer olmaması da en güzel artısı. Yani evler de duvarlar da çatılar da yıkılmaya müsait.

Ancak kafa kafaya, sürekli çatışma ortamı arıyorsanız sanırım sizlere Argonne Ormanını önereceğim. Hem ormanlık alan olması sebebiyle düşmanı fark etmek zor ve ayakta kalmak için sağlam çaba gerekiyor. Hem de harita diğerlerine göre biraz daha küçük olduğu için çarpışmalar sürekli bir hal alıyor.

Toplar Tüfekler: Silahlar!

Bu noktada sınıfınız kadar kullandığınız silah da çok önemli. Çünkü kullandığınız silahın artı ve eksi yönlerini iyi bilmeli, size sunduğu artıları mantıklı bir şekilde kullanmalısız. Ayrıca tabancalar ve bombalarınızı da mantıklı olarak kullanmanız çok önemli. Bir süre sonra gerek sınıfınıza ve gerekse silahlarınıza alıştıktan sonra tam bir ölüm makinesi olabilirsiniz.

Ancak son dönemlerdeki CoD ve BF yapımlarına aldanıp üst seviye çatır çutur dalan, sağlam dürbünlere sahip olan silahlar beklemeyin. 1. Dünya Savaşı her ne kadar silah konusunda yenilikçi olsa da silahların eski tip olduğunu unutmayın. Aynı zamanda silahların geri tepmeleri yüksekken, oyunda bu biraz kolaylaştırılmış gibi görünüyor. Yani yüksek bir geri tepme yok ve mesafe farketmeksizin sniper ile oynarken nişan almanız biraz daha kolaylaştırılmış. Bunu da zamanla öğreneceksiniz zaten.

Savaşın Kaderi: Sınıflar!

Taarruz, Takviye, Sıhhiyeci, Gözcü, Tankçı, Pilot ve Elitler. Çarpışma sırasında oyunun tüm kaderini etkileyecek olan bu seçiminiz, genellikle Taarruz tarafında olacaktır. 

Yakın muharebe ile sürekli kapışacağınız, size doğru gelen tank ve diğer zırhlı araçları yok edebilecek tek sınıf olduğunuz gerçeği ile sağlam bir sınıf olan taarruzda tarzınıza uygun silah ve bomba çeşitlerini aldıktan sonra rekor kill sayılarına ulaşmanız içten bile değil. 

Ancak tüm savaşın kaderini etkileyecek olan kesinlikle sıhhiyeciler. Hem orta menzilli ve güçlü silahları, hem ölen ya da canı azalan takım arkadaşlarınızı canlandırıp kritik rol oynayabilirsiniz. Hatta vasıtaları bile tamir edebilen sıhhiyecileri iyi oynayan oyuncu tartışmasız savaşın kilit adamı olabilir.

Diğer sınıflarda ise Takviye sınıfı mermi yağdırmayı seven, makineli tüfeklerle etrafa dehşet saçan bir sınıf olarak dikkat çekiyor. Ancak ilk basışınızda doğru isabet alan tüfekler birkaç saniye etrafa saçarak ilerliyor, fakat ardından yeniden sabit olabiliyor. Biraz alışması zor olsa da alıştıktan sonra terör estirme deyimini gerçekleştirebileceğiniz bir sınıftır kendileri. Vasıtalara da destek olup onarma işini de es geçmezseniz harika bir deneyim sizleri bekliyor.

Abi ben pusar artistlik yapanı indiririm” diyorsanız ve refleksleriniz ile isabetiniz iyiyse tabiki gözcü olacaksınız. Cenke giden takım arkadaşlarınızı korumak tamamen sizin göreviniz. Bu noktada aynı zamanda işaretleme işini de unutmayın, kalabalık bir ortama giren düşman hareketli ve vurulması zor ise onu işaretleyerek arkadaşlarınıza nerede olduğunu gösterebilir  ve onların öldürmesini sağlayabilirsiniz. Özellikle uçak ve taşıtları işaretlemeniz de önemli. Böylece diğer herkes yakınlarına bir tank gelecekse ona göre kendini hazırlayabilir.

Eğer taşıt sürme ve pilotlukta iyiyseniz bu noktada takımınızı sırtlayacak pilotluk ve tankçılık görevi tam size göre. Kritik noktaları ele geçirmede en büyük katkıyı sağlayan tanklar ve uçakları ne kadar mantıklı ve stratejik oynarsanız takımınızın galibiyeti kaçınılmaz. Ancak uçaksavarlara dikkat edin. Çünkü uçaklar eski olması sebebiyle hem tankı hem de uçaklar bu uçaksavarlar ile saniyeler içinde yok edilebiliyor.

Son olarak ise mantıklı kullanıldığında tamamen taktik abidesi olan elit sınıflar da bulunuyor. Alev makinesi olarak karşı takıma cehennemi yaşatabilir, nöbetçi ile Arditi’deki gibi yürüyen bir tank olabilirsiniz. Zırh delici silahlara karşı zaafı ve maalesef gaz maskesi takamayan bu insandan tankların yanı sıra alev makinesini yok etmenin en iyi yolu bomba atarak arkasındaki çantayı patlatmak, ya da süngü ile öldürmek.

Tank avcısı ise kendi boyunda ağır bir silah taşıyan, ancak vasıtaları yok edebilme kabiliyetine sahip bir sınıfta yapmanız gereken tren, dretnot ve hava balonundaki önemli noktalara ateş etmek. Elinizdeki kısıtlı şarjörü yanlış kullanırsanız hiçbir işe yaramayacak bir oyuncu olabilirsiniz.

Ölüm Makineleri: Vasıtalar

Tanklar, topçu kamyonları, uçaklar, bombardıman uçakları, dretnot, hava balonu ve topçu treni. Savaşın en net bir biçimde yönünü değiştiren bu taşıtları kullanmak gerçekten bir beceri istiyor. Hatta açıkça söylemek gerekirse nasıl kullanmanız gerektiğini bilmiyor, sağa sola sıka sıka kullanmak sanıyorsanız kesinlikle vasıtaları kullanmayın.

Sağlam bir taktik ya da harita okuma gibi detaylar ile kullanmanız gereken bu vasıtaları alan arkadaşlarınız mantıklı ve taktiksel olarak kullanırsa karşı takımın elinden bir şey gelmeyecek, size karşı hiçbir şey yapamayacaklardır. Ancak bu süreçte uçaksavarlara ve toplara dikkat etmeniz gerekiyor. Bu noktada ise piyade olan arkadaşlarınızın dikkatli bir biçimde topçulara ve uçaksavar kullanıcılarını alt etmesi gerekiyor.

Daha önce bahsettiğim tren, dretnot ve hava balonu ise uçaklar ve piyadeler tarafından desteklendiği takdirde muhteşem bir atak ya da savunma aracı olabiliyorlar. Kritik noktaları ele geçirme ya da mangaları dağıtma konusunda muhteşem olan bu araçları takım oyunu ile kullanırsanız muhteşem bir zevk vereceklerdir.

Sonuç: Harika!

Sonuç olarak tüm eleştirilere rağmen harika bir oyun ortaya koyan EA ve DICE, Frosbite motorunu tam olarak kullanmışlar. Gerçekçilik ve savaş ortamını hissettirme açısından harika bir oyun olarak karşımıza çıkan Battlefield 1’in çoklu oyuncu modundan ve özellikle operasyonlardan çıkmak istemeyeceksiniz. Hikaye modunda ise Battlefield için oldukça iyi, ancak CoD gibi rakibe karşı yine biraz geride kalan BF1, genel toplamda kesinlikle alınabilecek, vereceğiniz paranın hakkını net bir biçimde veren oyun olarak dikkat çekiyor.

Sizler de Battlefield 1 hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak aktarabilirsiniz. Sizce oyun güzel mi? Osmanlı konusunda bir sorun hissettiniz mi? Eski Battlefield oyunlarına göre iyi mi kötü mü? gibi cevaplarınızı bekliyoruz. Klasik olarak bir puan vermek gerekirse 8/10 vermek, hatta 8.5/10 vermek gerekli olduğunu da şahsen belirtmiş olayım. Görüşmek üzere!