Nazilerin İnsanlar Üzerinde Gerçekleştirdiği Birbirinden Korkunç 12 Deney! (+18)

II. Dünya Savaşı, insanlık tarihinin en büyük ayıplarından birisi. Hitler’in hızlı yükselişi ve hak ettiği çöküşünün ardından ortaya çıkan manzara ise kanımızı dondurmaya devam ediyor.

Hepimiz, II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin yaptıklarının korkunç olduğunu kabul edelim. Tüm dünyayı kasıp kavuran kaos ortamının mimarı ve milyonlarca insanın katledilişine sebep olan Hitler yönetimindeki Naziler, tarihin en korkunç ordularının başında geliyorlar.

Savaş boyunca açık olan toplama kamplarında dönen insanlık dışı bir çok şeyin izlerine hala rastlamaya devam ediyoruz. Tutsakların, acı verici ve korkunç deneylere maruz kaldıkları insanlık dışı yerlerin çoğu günümüzde bir anıt ya da kötü bir hatıradan ibaret. 

Kan Pıhtılaştırma Deneyleri:

Sigmund Rascher, Dachau toplama kampındaki esirlere kan pıhtılaşma deneyleri yapan bir doktor. Pancar ve elma peltesinden yapılmış bir tablet olan Polygal'i yaratmıştı. Bu tabletlerin cephelerde veya cerrahide kanamanın durdurulmasına yardımcı olabileceğine inanıyordu. Hastalarının her birine bir tablet verildi ve sonra Polygal'in test edilmesi için boyunlarına veya göğsüne zarar verildi. Hatta anestezi kullanmadan bacakları kesildi. Rascher, bu ilaç için bir imalat şirketi bile kurmuştu.

Sülfonamid Deneyleri:

Ravensbruck toplama kampında tutuklular üzerinde yapılan deneyler, bir antibiyotik türü olan sülfonamidlerle ilgiliydi. Deneklerin bacakları kasıtlı olarak dikey bir şekilde kesildi ve doktorlar yaraları kapatmak için bir bakteri karışımı sürdüler. Savaşlardaki ortamı taklit etmek için deneylere gaz basıncıyla cam parçları püskürten araçlar dahil edildi. Bu deneyler bugün kullanımda olan benzeri ilaçların gelişmesini sağlarken yüzlerce insan korkunç bir şekilde can verdi ya da sakat kaldı.

Hipotermi Deneyleri:

Alman orduları Doğu Cephesi’nde karşılaştıkları soğuk algınlığı yüzünden güçsüz düşüyordu. Dr. Sigmund Rascher, Auschwitz ve Dachau kamplarındaki esirlere farklı deneyler yapmak için kolları sıvadı. Vücut ısısının ne kadar sürede düştüğünü ve ölüme neden olduğunu merak etti. Ayrıca donmuş bedenleri de canlandırmak istedi. Esirler, 0’ın altındaki sıcaklıklara sahip buz tanklarına kilitlendiler ve birçoğu öldü. Sadece bilinç kaybı yaşayanlar ise kavurucu güneş lambalarının altına koyuldular. Ayrıca kaynar su içmeleri için zorlandılar.

Kimyasal Silah Deneyleri:

1943 ve 1944 yıllarında üç ay boyunca Buchenwald toplama kampındaki esirlerin üzerinde fosfor yanıkları oluşturan bombalar denendi ve sonra çeşitli ilaçlarla tedavi yöntemleri arandı. Bir çok esir ağır yaralandı. 

İçilebilir Deniz Suyu Deneyleri:

Deniz suyu içilebilir hale getirmenin yollarını bulmak için Dachau'daki esirler üzerinde deneyler yapıldı. Denekler, su, deniz suyu, işlenmiş deniz suyu ve tuzsuz deniz suyu olmak üzere dört farklı gruba yerleştirildi. Bir miktar deniz suyu alanlar şiddetli ishal, konvülsiyon, halüsinasyon, delilik ve ölümle yüzleştiler. 

Zehir Deneyleri:

1943'te esirlere Buchenwald toplama kampında zehirler gizlice uygulandı. Bazıları doğrudan zehirli yiyeceklerden dolayı öldü. Bir yıl sonra, mahkumlar daha hızlı veri toplamak için zehirli mermilerle vurulmaya başlandı.

Sterilizasyon Deneyleri:

Naziler, toplama kamplarında tutulan esirlere toplu sterilizasyon denemeleri yaptı. Bir dizi deneyde kadın üreme organlarına kimyasal tahriş edici madde enjekte edildi ve bazı kadınlar vefat ettiler. Yaşayanlar ise otopsilerin yapılabilmesi için öldürüldüler. Başka bir deney setinde, esirlerin mideleri, kasıkları ve kalçalarında ciddi yanmalara neden olan yoğun X-ışınları uygulandı maruz bırakıldı.

Kemik, Kas ve Sinir Rejenerasyonu ve Kemik Transplantasyon Deneyleri:

Yaklaşık bir yıl boyunca; kemikleri, kasları ve sinirleri yeniden üretmek için Ravensbruck toplama kampındaki esirler üzerinde deneyler yapıldı. Sinir operasyonlarıyla esirlerin sinir uzuvları canlı canlı çekildi. Bazılarının kemikleri kırıldı ve rejenerasyon deneyleri yapıldı. İddialara göre kemik nakli için kapsamlı operasyonlar gerçekleştirildi.

Tifüs Aşısı Deneyleri:

Buchenwald ve Natzweiler toplama kamplarındaki doktorlar, 1941 yılının sonundan 1945 yılının başına kadar esirlere, tifüs ve diğer ateşli hastalıkların aşısını verdiler ve sonra virüs enjekte edildi. Esirlerin % 90’ın fazlası ne yazık ki yaşamını yitirdi. Doktorlar sarı humma, çiçek, tifüs ve diğer hastalıklarla ilgili deneylere devam ettiler. 

Auschwitz’in İkizleri:

Deneylerin amacı, Alman ırkından gelmeyen herkesten kurtulmaktı. Yahudiler, siyahiler, İspanyollar, eşcinseller ve diğer herkes imha edilecek, böylece yalnızca "üstün" Aryan ırkının hakimiyeti sağlanacaktı. 

Genetik deneyler, Nazi Partisi’ne Aryanların üstünlüğünün bilimsel kanıtını sunmak için yapıldı. Josef Mengele Auschwitz toplama kampında görüğü ikizlerden fazlasıyla etkilendi ve onların diğer esirlerden ayrılmasını istedi. İris nakli, kalıtsal karşılaştırmalar için yapılan deneyler sonucunda hastalanan ikizlerden birisi öldü ve diğeri de öldürüldü. 

Yüksek Rakım Denemeleri:

Dachau toplama kampındaki esirler, yüksek irtifalardaki insanın dayanıklılık sınırlarını test etmek için Mart-Ağustos 1942 tarihleri arasında yaklaşık 21.000 metre yükseliği temsil eden yapay atmosfer odalarına kapatıldılar. Malesef birçok insan yaşamını yitirdi.

Sıtma Deneyleri:

Üç yıldan uzun bir süre, sıtma tedavisi için Dachau toplama kampında 1000'den fazla esir üzerinde bir dizi deney yapıldı. Sağlıklı esirler sivrisinekler veya bu sivrisineklerden alınan virüslerle hastalıklı oldular. Sonra bu mahkumların üzerinde çeşitli ilaçlar denendi ve bir çoğu öldü.