Yapılan son çalışmalar, avuç içindeki X şeklinin, kişinin karakteristik özellikleri ile arasındaki bağlantıyı ortaya koydu. Yayımlanan araştırma makalesinde, her iki avucunda da X şekli taşıyanların nüfusa olan oranı ortaya çıktı. Araştırmaya, dünya üzerinde 2 milyondan fazla insan katıldı.
Dünya tarihine geçen Büyük İskender, Abraham Lincoln ve Vladmir Putin gibi liderlerin de avuç içlerinde bu izi taşıdıkları biliniyor. Elbette işin bu kısmı söylentiden ibaret.
Çalışmalar, her iki avucunda X şekli olanların güçlü karaktere sahip olduklarını gösterdi. Bu şekillere iki avucunda da sahip olamayan insanların başarıya planlı şekillerde ulaştıkları, sahip olanların ise başarılı olmak için plana ihtiyaç duymadıklar ortaya koyuldu. Başarı, bu kişiler için yalnızca bir zaman meselesi oluyor.
Bu yetenekli bireyler, aynı zamanda çok dikkatli olan özel insanlar olarak göze çarpıyorlar. Algılama ve duyularını kullanma düzeyleri, diğer bireylere göre daha yüksek. Aynı zamanda bu kişilerin, duydukları yalan ifadeleri ve sahtekarlıkları doğru bir şekilde tespit edebildikleri de söyleniyor.
Bitmedi. X şekline sahip bireylerin fiziksel olarak çok daha üçlü oldukları, bu gücün bağışıklık sistemlerine de olumlu olarak yansıdığı tahmin ediliyor. Özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı dirençleri oldukça yüksek olduğundan nadiren rahatsızlık geçiriyorlar.
Bu kişilerin kendi hayatlarını büyük bir hızla istedikleri yönde değiştirme yetenekleri varken, başkalarının hayatında da hızlı ve etkili değişimler yaratabiliyorlar. Bu da iyi bir liderlik özelliğini beraberinde getiriyor. Toplumsal lider olmaları ya da sosyal çevrelerinde popüler kişiler haline gelmelerinin de liderlik özellikleriyle ilişkisi var. Büyük kitleler, bu kişileri sevip onun fikirlerine göre şekillenebiliyor.
Bilimsel anlamda tartışma yaratan 6. his ile ilgili olarak gene X şekline sahip insanların daha avantajlı olduğu da söyleniyor. Tehlikeleri, sadakatsizlikleri ve içinde bulundukları duygusal durumları bir an önce sonuca kavuşturup, mantıklı çıkarımlar yapabiliyorlar.
Bilgilerini sezgileriyle birlikte kullanan bu insanlar, etraflarına çok kolay şekillerde uyum sağlıyorlar. Diğer taraftan değişen çevre ya da şartlar, onları rahatsız etmiyor ve amaçlarına ulaşmak için yeni yollar denemekten çekinmiyorlar.