Arabaların, toplu taşıma araçlarının ve yayaların yer kaplama mücadelesi ile dolup taşan bazı caddelerin araç trafiğine kapatılıp sadece yayaların kullanılmasının izin verilmesinin tabii ki oldukça mantıklı nedenleri var.
Sebebi ve örneklerini gördükten sonra “Adamların bir bildiği varmış.” diyeceksiniz.
Dünya üzerinde bu uygulamanın yapıldığı pek çok cadde var.
San Francisco’daki Market Street gösterilecek örneklerden biri. Yüzyıldır yoğun bir cadde olan Market Street, 2009 yılında trafiği iyileştirmek için farklı uygulamaların denendiği bir cadde oldu. Trafiği sakinleştirmek için öncelikle bazı kısıtlamalar getirildi. 2020’de ise Market Street özel araçların yasaklandığı yer hâline geldi.
Bu uygulamadan sonra görüldü ki Market Street üzerindeki toplu taşıma rotalarında yüzde 6 ila 12 arasında seyahat süresi tasarrufu sağlandı.
Amsterdam da araç trafiğine kapalı caddeleri görebileceğimiz bir yer. Weesperstraat bölgesinde 1970’li yıllardan beri yol daraltma çalışmaları ile başlanan uygulamaya bir dönem çok tepki gösteren olsa da trafiği kapama fikrinden vazgeçilmedi ve 2022’de dört şeritli yol, kısmen iki şeritli yola indirgendi. 2023’te ise toplu taşıma ve acil durum araçları dışındaki araçların geçişi yasaklandı.
Türkiye’de de araç trafiğine kapatılan pek çok cadde var.
İstiklal Caddesi bunun en bilinen örneklerinden biri. Türkiye’nin en popüler caddesi, 1990’da araç trafiğine kapatılarak tamamen yaya yolu oldu. Ardından tramvay hattı geldi ve cadde, taşlarından binalarına kadar yenilendi.
Aynı durum Bursa Cumhuriyet Caddesi için de yaşandı. Bursa’nın araç trafiğinde en işlek caddelerinden Cumhuriyet Caddesi, 2004’te araçlara kapatıldı ve sadece yayaların kullanımına bırakıldı. İstiklal Caddesi gibi burada da sadece tramvay ulaşım aracı oldu.
Bunlar tabii ki sadece iki örnek. Türkiye’nin pek çok farklı şehrinde aynı uygulamayı görmek mümkün.
İyi güzel hoş da en işlek caddeleri araç trafiğine kapatmaktaki amaç ne?
Bir otoyola şerit eklemek orada daha fazla insanın araç kullanmasını teşvik ederken şehir merkezinde araç şeritlerini azaltmak insanları orada araç kullanmaktan caydırıyor. Hatta bu durumun bir adı da var.
1968’de Alman Matematikçi Dietrich Braess tarafından ortaya atılan “Braess'in paradoksu”. Paradoks, mevcut ana yolların kapatıldığında gelişmiş trafik akışının örneklerini açıklamak için kullanılıyor.
Araç trafiğine kapatılmasının nedenleri arasında hava ve gürültü kirliliğini de önlemek var. Bu işlek caddelerin şehrin göbeğinde olduğunu düşününce de mantıklı gelmiyor değil.
Bir anda yüzleri değişen caddeler oluyorlar.
Nedenler bununla da sınırlı değil. Trafiğe kapatılan caddeleri gözünüzün önüne getirdiğinizde hepsinin birer alışveriş caddesine döndüğünü de görürsünüz. Bu durum aslında caddelerdeki perakende satışların araçsız da hayatta kalabileceğini gösteriyor.
Eskiden olsa herkes o caddeye araçla giderdi ama şimdi görüyoruz ki hava ister sıcak ister soğuk olsun, hepimiz bir kahve içmek veya yürümek için bile kendimizi o caddelere atıyoruz.
Araçsız caddelerin bir etkisi daha var ancak sanırız ki bu durum daha bizim için geçerli değil. Yurt dışı örneklerinde trafiğe kapatılan caddelerdeki bisiklet kullanımının da arttığı görülüyor. Bu da araç kullanımını azalttığı gibi birçok faydayı da beraberinde getiriyor.
Bulunduğunuz şehirlerdeki trafiğe kapatılmış caddeler ve şehrinizdeki etkilerini yorumlara bekliyoruz.
Buraya kadar geldiyseniz okumadan gitmek istemeyeceğiniz diğer içeriklerimize de göz atabilirsiniz: