Paylaş
4
Yetersiz eğitim, kötü şehirleşme, tahammülsüzlük vb. faktörler bir araya gelince trafikte çok sayıda kural ihlali görmek kaçınılmaz hale geliyor.
Her ne kadar başkalarına kızıyor olsanız da muhtemelen bu trafik kurallarından bazılarını siz de uygulamıyorsunuz, öz eleştiri yapmakta fayda var. İşte genellikle yanlış bilinen o trafik kuralları:
- Dönel kavşakta geçiş önceliği, ada etrafında dönen araçlara aittir.
Çoğu sürücü ise ada etrafında dönen araçlara tali yoldan çıkan araç muamelesi yapıyor. Aslında Türkiye'deki dönel kavşakların hatalı tasarımının da bu algının oluşmasında etkisi bulunuyor. Normalde adaların bu kadar büyük yapılmaması gerekiyor.
- En soldaki şeridin sadece sollama amacıyla kullanılması gerektiği bilinmiyor.
Bu şeritte normal seyir yapılmaması gerekiyor. Solladıktan sonra tekrar şeridinize dönmelisiniz.
- Araçlara yanan sarı ışığın anlamı "kırmızı yanmak üzere, yavaşla ve dur" olmasına rağmen Türkiye'de bu ışığın anlamı "kırmızı yanmak üzere, acilen gaza bas ve geç" olarak biliniyor.
Kavşaktaki kazaların önemli bir kısmı bu yüzden gerçekleşiyor.
- Kaldırımların yarı otopark olduğunun sanılması.
Kaldırıma park eden sürücüleri uyardığınızda ise "Yanından geçiver işte" deyip üste çıkmaya çalışırlar fakat engelli bireyleri düşünmeyi akıl edemezler.
- TIR, otobüs gibi ağır vasıtaları kullanan sürücülerin, yolun araç sollamaya müsait olduğunu sol sinyali yakarak anlatmaya çalışmaları aslında tehlikelidir.
Ehliyet sınavında sıkça sorulan bir soru olmasına rağmen yanlış uygulanmaya devam edilir. Arkadaki sürücüyü ikilemde bırakan bir hatadır.
- Dörtlüleri açınca istenen her yere araba bırakmanın mübah olduğunun sanılması.
Trafiği tıkayacak bir yere park eder, dörtlüleri yakar; emniyet şeridini kullanır, dörtlüleri yakar; ters yola girer, dörtlüleri yakar. Dörtlüleri yakmanız her türlü yasaktan muaf olacağınız anlamına gelmiyor.
- Sinyal verir vermez aniden direksiyonu kırıp şerit değiştirmenin hak olduğunu zannetmek.
Sinyalin amacı dönüş yapacağınız yeri belirterek arkanızdaki sürücünün ona göre hızını ayarlamasını sağlamak olmalıdır ki bu sayede sürüş güvenliği sağlansın.
- Motosiklet sürücülerinin trafik tıkalıyken arabaların sağından, solundan vızır vızır geçmeyi normalleştirmeleri.
O kadar olağan bir hatalı davranış olmuş durumda ki kendi hataları yüzünden arada sıkıştıklarında, kafa kamerasıyla sizi çekip YouTube kanallarına koyarak sizi haksız göstermek için fırsat arayabilirler.
- Yaya geçidinde geçiş önceliğinin taşıtlarda sanılması.
Şoförün, eliyle geç işareti yapmasına bile gerek kalmamalı çünkü izin vermesi gereken bir durum yok. Sürücü zaten mecburen duraklamak zorunda. Kırmızı ışıkta duran sürücünün bir yayaya "hadi izin verdim, geç" anlamında işaret yapmasından pek farkı yoktur.
- Kavşaklardaki bu sarı taralı alan ya yanlış bilinir ya da hiç bilinmez.
"İhlalli alan" dediğimiz bu sarı karelerin amacı, "kırmızı ışık yanınca burada durman gerekecekse gelme, bekle ve yolu boş bırak" demektir. Bu kural çoğu kişi tarafından bilinmediği için kavşaklar sık sık tıkanır.
- Karşıdaki arabaya selektör yakmanın anlamı "buyurun, siz geçin" demektir, "bekle, ben geçeyim" değildir.
Avrupa'da gözlemleyebilirsiniz.
- Arka koltuktaki yolcuların, emniyet kemeri takma zorunluluğu olmadığının sanılması.
Oysa kaza anında arkadaki yolcular da çok ciddi etkilenir. Şehirlerarası otobüslerde de emniyet kemeri takmak zorunludur. Zorunlu olmasaydı bile takmanız kendi hayatınız için oldukça önemli.
- Çocukların ön koltukta oturmasının serbest sanılması.
Ön koltukta yolculuk yapan çocukların yaş sınırı Trafik Kanunu'na göre 10'dur. Emniyet kemerlerinin kaza anında istenildiği gibi çalışabilmesi için belirli bir boy ve kilonun üzerinde olunması gerekmektedir. Çocuğun 10 yaşının üzerinde olması gerektiği gibi en az 1,5 metre boyunda ve 36 kiloda olması gerekmektedir. Ön koltukta oturma şartlarını karşılamayan çocukların arka koltukta bebek koltuğunda oturması zorunludur.
