Kadınların Yumurtlama Döneminde Normalden Daha Yaratıcı Olduğu Ortaya Çıktı

13
5
2
1
1
Yeni bir araştırmaya göre kadınlar, hamile kalmaya en yatkın oldukları yumurtlama dönemlerinde normale göre daha yaratıcı oluyor. Yani kadınlar; bedenleriyle yeni insan yaratma şanslarının en yüksek olduğu bu dönemde başka konularda da daha yaratıcı oluyor.

Görünüşe göre kadınların en yaratıcı ve verimli performans sergiledikleri dönem ile ovülasyon, yani yumurtlama döneminin en doğurgan aşaması arasında bir bağlantı var. Kadınlarım bu dönemlerde daha üretken olma eğiliminde olduğunu iddia eden araştırmacıların yaptığı çalışmaya göre kadınların bu potansiyelleri, hamile kalma ihtimallerinin en fazla olduğu yumurtlama döneminde artıyor. 

Ovülasyon dönemi ortalama olarak; bir kadının regl dönemi başlangıcından yaklaşık olarak 2 hafta önce gerçekleşerek kadınların hamile kalma şanslarının en yüksek olduğu ‘optimal doğurganlık çerçevesi’nin başladığının haberini verir.    

Kadınlar, potansiyel eşleri etkilemek adına farkında olmdan yaratıcılık ve zekayı kullanıyor olabilir

Kadın ve yaratıcılık

Varşova’da bulunan SWPS Sosyal ve Beşeri Bilimler Üniversitesi’nde görev yapan bir araştırma ekibi tarafından yürütülen çalışma kapsamında; çalışmaya katılan 18 ve 35 yaş arasındaki 750’den fazla kadın için yaratıcı düşünmeyi gerektiren görevler belirlendi. Araştırma sonunda ekip, hamilelik şansının yüksek olduğu dönemlerde daha fazla orijinal fikir üretildiğini ve bu fikirlerin daha çeşitli olduğunu keşfetti. 

Araştırmacılar, yaratıcılık potansiyeli ile doğurganlığın en verimli noktada olması arasındaki bu bağlantının bir ‘uyarlanır işlev’ olduğu görüşünde ki bu da, kişilerin potansiyel bir ‘eş’ olarak gördüğü bireyleri etkilemek için yaratıcığı kullanmak üzere evrim geçirmiş olabileceğine işaret ediyor. 

Yeni yapılan çalışmanın ortak yazarları olan Katarzyna Galasinska ve Aleksandra Szymkow; kadınların ovülasyon döngüleri ve yaratıcılık seviyeleri arasında bir alaka olup olmadığını görmek amacıyla, çalışmanın ilk bulgularını tekrarladı. Galasinska ve Sxymkow; doğurganlık dönemindeki kadınların “gözleri parlıyor ve yanakları kızarıyor” ve “çiftleşme davranışlarına katılmaya daha istekli oluyor” gibi fiziksel ve bilişsel davranışlar sergilediklerini savunan eski çalışmalara da işaret etti. Galasinska, kadınların gebe kalma potansiyallerinin yüksek olduğu zamanlarda bilinçsizce farklı davranmaya başlayacak şekilde evrimleştiğini belirterek, cinsel hormonların ruh halini kısmi olarak yükselttiğini söyledi. Pozitif bir ruh halinin de düşünme esnekliğini olumlu yönde etkilediğinin altını çizen Galasinska; ovülasyona yakın dönemlerde kadınların kendileri daha cesur ve güçlü hissettiklerini, sonuç olarak da daha riskli işlere kalkışabildiklerini aktardı. Galasinska ayrıca yaratıcılığın, kalıpları ve zihinsel bariyerleri aşmak adına risk almayı gerektirdiğini de sözlerine ekledi. 

Araştırmanın asıl amacı, kadınların regl zamanlarını daha iyi değerlendirmelerine yardımcı olmak

Kadın ve yaratıcılık

International Journal of Environmental Research and Public Health’de yayımlanan araştırma; kadınların regl zamanlarını kendi lehlerine nasıl çevirebileceklerini öğrenmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. Galasinska' göre kadınların, artan östrojen seviyesinin düşmesinden önceki sürecin kendilerini ‘yüksek tuttuğunun’ farkında olması son derece önemli.

Kadınların potansiyel eş adaylarına ‘uygun’ olduklarının sinyalini vermek için zeka ve yaratıcılıklarını kullandıkları teorisini ise ilk olan 2000 yılında Geoffrey Miller isimli bir bilim insanı ortaya atmıştı. 

Kaynak : https://www.indyturk.com/node/424846/bi%CC%87li%CC%87m/yeni-ara%C5%9Ft%C4%B1rma-kad%C4%B1nlar-en-fazla-yarat%C4%B1c%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1-en-do%C4%9Furgan-olduklar%C4%B1-d%C3%B6nem
13
5
2
1
1
Emoji İle Tepki Ver
13
5
2
1
1