Keşke Türkçede de Olsaydı Dedirten, Farklı Dillerdeki 10 Anlamlı Kelime

78
18
9
6
4
İnsan ana dilinde düşünüyor. Ana dilinde seviyor, ana dilinde ağlıyor ama bazen her şeyi ana dilinde tek kelimeyle ifade edemiyor.

Sözcükler bir şeyleri ifade etsin diye varlar. Bazı sözcükler bazı şeyleri daha güzel ifade ediyor. Bazı dillerdeki bu sözcükler, kendi dilimizde tek kelimeyle ifade edemediğimiz şeyleri özetliyor. 

Kintsugi (Japonca)

Kusurda bulunan güzellik, kusurlu olanın güzelliği gibi bir anlamı olan bu sözcük, değerli malzemeler kullanarak kırık cisimleri onarma sanatının da adı. Bu felsefeye göre yaşam tüm kusurları ile birlikte değerlidir. Yaşanmışlıklar ve kusurlar önemli olarak görülür. 

Forelskket (Norveççe)

Birine ilk defa aşık olunduğunda yaşanan duygu yoğunluğunu, ilk aşık olmaya başlanırken duyulan coşkuyu anlatan bir sözcük. Adamlar hangi hissi düşünüp anlatmak için isim bulmuş, sorsan "Kuzey insanları soğuk." derler bir de.

Tsundoku (Japonca)

Alınan kitabı hiç okumadan diğerlerinin yanına istiflemek. Muhtemelen oradaki diğer kitaplar da hiç okunmamış oluyor zaten. Tabii bu kitapları okumadıkları anlamına gelmiyor, okumak istedikleri kitapları alıp alıp doldurdukları anlamına geliyor. Japonya ile bizim kitap okuma miktarlarımızı karşılaştırınca o anlamsal fark daha belirgin oluyor. 

Gurfa (Arapça) 

Tam olarak bir avuç su. Bir avuca sığabilecek su miktarı.

Wabi-Sabi (Japonca)

Kusurda güzellik bulma, ölümün ve yaşamın döngüsünü kabul etme anlamında bir sözcük. 

Trepverter (Yidiş)

Birisine sinir olduktan sonra verilecek cevap hiç otobüste, duşta vs aklınıza geldi mi? Trepverter'in kelime karşılığı merdiven sözcükleri. Söylenecek cevabın çok geç olunca akla gelmesi. Ülkemizdeki Twitter kullanımının sebeplerinden birisi. 

Komorebi (Japonca)

Ağaç yapraklarından süzülen güneş ışığının Japonca adı. 

Fika (İsveççe)

Gündelik koşuşturmalardan kurtulup ara vermek, sohbet etmek amacıyla birinin evinde ya da kafede buluşarak saatlerce kahve içmek ve hamur işi yemek. İsveç işi gün yapmak, niye büyüttüysek olayı. IKEA'nın İsveç Köftesi de Kemalpaşa köftesi ile aynıdır mesela. 

Saudade (Portekizce)

Olmayan, muhtemelen de olamayacak şeyler için duyulan belli belirsiz, sürekli arzu. Tabii buradaki arzu ve tutku öyle yetmiş üç milyar dolar istemek gibi bir tutku değil, kaybedilen birisine duyulan nostaljiyle karışık melankolik özlem duygusu, onu geri isteme hali gibi daha çok. 

Palegg (Norveççe)

Bir dilim ekmeğin üstüne koyabileceğiniz herhangi bir şey. Artık bu bir dilim ekmeklik tereyağı mı olur, bir dilim peynir mi olur, orası size kalmış. 

Kaynak : https://akilfikir.net/turkcede-olmayan-10-muhtesem-kelime/
78
18
9
6
4
Emoji İle Tepki Ver
78
18
9
6
4