NASA’nın Kadın Astronotlarının Yaşamış Olduğu 3 Absürt Hikaye

44
17
9
7
2
Geçtiğimiz cuma günü dünya tarihinde bir ilke imza atıldı ve NASA astronotu 2 kadın, 'Kadınların Yürüyüşü' adı verilen uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi, ancak işler her zaman böyle değildi. NASA'nın kadın astronotlarının geçmişte yaşadığı olaylar pek de iç açıcı görünmüyor. Gelin kadın astronotların başından geçmiş olan en absürt 3 hikayeye yakından bakalım.

Geçtiğimiz günlerde dünya tarihinde bir ilk yaşandı ve NASA bünyesinde bulunan 2 kadın astronot, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) dışında bir uzay yürüyüşü gerçekleştirdi. Christina Koch ve Jessica Meir isimli astronotların görevi ise istasyondan uzay boşluğuna çıkarak bozulan güç kontrol parçalarını değiştirmekti ve astronotlar bu görevi başarıyla yerine getirdiler.

2000 yılının kasım ayında hizmete girmesinden bu yana Uluslararası Uzay İstasyonu, 200'den fazla uzay yürüyüşüne tanıklık etti ancak bunların hiçbirinde kadınlar yanlarında erkek olmadan uzay yürüyüşüne çıkmıyordu. Bu yüzden yaşanan bu olay, gecikmiş bir başarı olarak adlandırılabilir ancak geçmişte Dünya'nın 400 kilometre yukarısında kadınların başından geçmiş bazı ilginç olaylar mevcut. Gelin en absürt 3 hikâyeyi birlikte inceleyelim.

1. Uzay sekreterleri:

Uzay sekreteri

1960'larda yaşanan bu olayda uzay tıbbında uzmanlaşmış Doktor William Randolph Lovelace II, uzay yolculuğunun kadınlar üzerindeki etkileri üzerine bir araştırma yaptı. NASA, erkek astronotlarını Amerika'nın ilk uzay yolculuğu için hazırlarken Lovelace, özel kliniğinde bir grup kadın üzerinde testler gerçekleştirdi çünkü kadınların, erkeklerden daha küçük ve hafif oldukları için daha az oksijen tüketeceklerini düşünüyordu. Yani kadınların uzayda seyahat için erkeklerden daha iyi adaylar olabileceğine inanıyordu.

Lovelace’in mantığına göre yörüngede bulunan uzay istasyonları, çok fazla iş gerektiriyordu ve erkek astronotların önemli görevlerle meşgul olacağı açıktı. Bu yüzden de kadınların, telefonlara cevap vermek ve laboratuvarlara yardım etmek gibi mevkileri doldurması, yani bir uzay sekreteri olması gerekiyordu. Lovelace’in bu saçma fikirlerine kadınlar tahammül ettiler. 19 katılımcıdan 13'ü, Lovelace’in sıkı fiziksel sınavlarını geçti. Bazıları da kadın astronotların uzaya gitmek için izin almaları gereken Bilim ve Astronomi Enstitüsü’nün Alt Komitesi nezdinde kamuya açık oturumlarda yer almak için Washington’a uçtu. İşin garip tarafıysa NASA temsilcileri, NASA arşivlerine göre kadınların astronot olamayacağını savundu ve ABD’nin birinci sınıf kadın astronotları uzaya gidemedi.

2. 'Çok fazla tampon var':

Kadınların uzay yürüyüşü

Sally Ride, 1983 yılında henüz 32 yaşındayken Challenger mekiği ile uzaya giden ilk Amerikalı kadın astronot olmuştu. (Uzaydaki ilk kadın ise kozmonot Valentina Tereshkova'ydı.) Uzaydaki uzun vadeli görevinden dolayı NASA mühendisleri, Ride'a uzay mekiğinde taşıyabileceği 100 tampon isteyip istemediğini sordu. İşin garip yanıysa en ekstrem seçeneklerde bile hâlâ daha 72 tampon artıyordu.

Uzayda adet gören kadınlar, bir zamanlar için büyük bir endişe kaynağıydı. İnsanlar, adet gören kadınların uzay istasyonunda çalışmak için fazla duygusal olabileceklerinden çalışamayacakları için endişeleniyorlardı. Bu noktada Ride, Dünya’ya döndükten sonra bile medya tarafından baskı altına alındı ve uzayda ağlayıp ağlamadığı ya da uzay ortamının üreme organlarında bir etki yaratıp yaratmadığı sorularıyla mücadele etmek zorunda kaldı.​

3. NASA makyaj hattı:

NASA makyaj takımı

NASA mühendisleri, yeni kadın astronotlarının daha iyi bir şekilde uyum sağlaması için 1978'de tamamen eksiksiz bir makyaj seti tasarladı. Önceleri astronotlar, genellikle diş macunu, deodorant, sabun ve tarak içeren kişisel hijyen kitlerini alırken kadınların uzaya gitmeye başlamasının ardından NASA, daha önce görülmemiş garip bir makyaj seti tasarladı. Oldukça eleştirilen bu makyaj seti hakkında kadın astronot Sally Ride, “Yeryüzünde eğitim için vaktimi harcamak istediğim en son şeydi. Bu yüzden fazla zaman harcamamıştım” açıklamasını yapmıştı.

Ride, bu konuyu çok takmasa da 1978'deki kadın astronot sınıfının bir parçası olan Rhea Seddon, üç uzay mekiğini içeren uzay görevi boyunca uzayda makyaj yapmakla oldukça ilgilendi. Hatta bu konuda internet sitesinde “Uzaydan çekilmiş fotoğraflarım olacaksa arka planda solmak istemedim. Bu yüzden bazı temel isteklerim oldu” şeklinde açıklamalarda bulundu.

O zamandan bu zamana çok şey değişti ve NASA, ilk astronot makyaj kitinden neredeyse 40 yıl sonra geçtiğimiz cuma günü dünya tarihinde ilk olan 'Kadınların Uzay Yürüyüşü'nü gerçekleştirdi. Dileriz ki kadınların bu başarıları her zaman daim olur.

Kaynak : https://www.inverse.com/article/60131-discovery-of-second-interstellar-object
44
17
9
7
2
Emoji İle Tepki Ver
44
17
9
7
2