Otomobillerin jantlarının arasından baktığınızda, özellikle spor modellerde ve yüksek performanslı araçlarda fren disklerinin üzerinde küçük delikler olduğunu fark etmişsinizdir. Çoğu sürücü bu deliklerin otomobile sadece havalı ve sportif bir görünüm katmak için tasarlandığını düşünse de aslında durum hiç de öyle değil.
Mühendislerin bu tasarımı tercih etmesinin altında sürüş güvenliğini ve fren performansını doğrudan etkileyen, hayati öneme sahip teknik sebepler yatıyor. Yani bu delikler otomobilin en zorlu anlarda bile güvenle durabilmesini sağlayan gizli kahramanlar desek yalan olmaz.
Fren diskleri ısıyı atmaya yarıyor

Delikli fren disklerinin en temel ve en önemli görevi, frenleme sırasında ortaya çıkan o muazzam ısıyla başa çıkmaktır. Siz frene her bastığınızda, balatalar diski büyük bir güçle sıkıştırır ve bu sürtünme sonucunda diskler yüzlerce dereceye varan sıcaklıklara ulaşır. Eğer bu ısı hızlıca dağıtılmazsa, "fren şişmesi" dediğimiz olay yaşanır ve frenleriniz tutmamaya başlar.
İşte disk üzerindeki o küçük delikler, hava sirkülasyonunu artırarak diskin yüzey alanını genişletir ve ısının çok daha hızlı bir şekilde havaya karışıp diskin soğumasını sağlar. Yani kısacası, delikler frenlerin nefes almasına yardımcı olur.
Gazın ve tozun da sıkışıp kalmasını engelliyor

Isı yönetiminin yanı sıra, bu deliklerin fren hissini korumada da kritik bir rolü vardır. Fren balataları aşırı ısındığında veya aşındığında, yapıları gereği bir miktar gaz ve toz açığa çıkarırlar. Bu gaz, balata ile disk arasında sıkışıp kalırsa âdeta görünmez bir hava yastığı etkisi yaratarak balatanın diske tam temas etmesini engeller. Bu da fren pedalının hissizleşmesine neden olur.
Delikli yapı, tıpkı bir rende gibi çalışarak bu istenmeyen gazların ve balata tozlarının anında dışarı atılmasını sağlar. Böylece balatanız her zaman temiz bir yüzeye temas eder ve frenleme gücünüzden ödün vermemiş olursunuz.
Yağmurlu havalar için de oldukça önemli

Bu özel tasarımın faydaları sadece kuru havalarda değil, yağmurlu ve ıslak yol koşullarında da kendini belli eder. Düz bir fren diski ıslandığında, balata ile disk arasında ince bir su filmi oluşabilir ve bu durum ilk frenleme anında kaymaya, dolayısıyla fren mesafesinin uzamasına neden olur ancak delikli diskler, üzerindeki suyu ve nemi delikler sayesinde hızlıca tahliye eder.
Tekerlek döndükçe su bu deliklerden dışarı savrulur ve balatanın tutunacağı yüzeyin kuru kalması sağlanır. Bu özellik, yağmurlu havalarda frenlerin "kapma" tepkisini iyileştirerek çok daha güvenli bir sürüş deneyimi sunar.
İşin bir de maliyet tarafı var

Tüm bu avantajlarına rağmen neden her arabada delikli disk olmadığını merak edebilirsiniz. Bunun sebebi genellikle maliyet ve dayanıklılık dengesidir. Delikli diskler, yapısal bütünlükleri deliklerle bozulduğu için aşırı stres altında düz disklere göre çatlamaya daha müsaitlerdir ve üretim maliyetleri daha yüksektir.
Bu yüzden sürekli yüksek hızlara çıkmayan ve agresif frenleme yapmayan standart şehir içi otomobillerde üreticiler genellikle düz ve sağlam diskleri tercih ederler ancak performans, hız ve estetik söz konusu olduğunda delikli diskler hem işlevselliği hem de o agresif duruşuyla vazgeçilmez bir parça olmaya devam etmekteler.

