Oyunun Kendi Hikâyesinden Daha Güzel Olan 6 Hayran Teorisi

45
11
4
2
0
Bazı oyunların oynanışları, bazılarının grafikleri bazılarının ise hikâyeleri öne çıkar. Bugün hikâyeleriyle öne çıkan oyunları göz önüne alacağız. Hatta öyle oyunlar vardır ki, güzel hikâyesini bir o kadar güzelleştirip derinleştiren ve bazen oyunun hikâyesinden bile güzel olan hayran teorileri bulundurur. Gelin o hayran teorilerine göz atalım.

Oyunlarda yer alan ufak detaylar, oyuncuların dikkatini çektiği zaman kendi başlarına apayrı bir hikâye olabiliyorlar. Oyuncular oyunu dikkatlice oynamaya başladığında ve geliştiricilerin bıraktığı ekmek kırıntılarını takip ettiğinde ortaya bazen oyunun hikâyesini daha da derinleştiren, bazen de oyunun hikâyesinden bile daha güzel olan hayran teorileri ortaya çıkabiliyor.

Hatta bu hayran teorileri bazen o kadar iyi oluyor ki çöp diyeceğimiz bir oyunu bile o çukurdan kurtarıp çıkarabiliyor. Bazıları oyunun hikâyesiyle doğru orantılı bazıları ise bambaşka bir yönde olan hayran teorilerini listelediğimiz içeriğimize geçmeden önce uyaralım: Yazımızda oyunlara dair sürprizbozanlar olacak.

Hayran teorileri oyunun hikayesinden daha güzel olan oyunlar:

  • Mass Effect 3
  • Max Payne 3
  • Bloodborne/Dark Souls
  • Destiny
  • Dead Space
  • Far Cry 3

Komutan Shepard hipnotize edilmiş: Mass Effect 3

Mass Effect 3’ün sonu, tarihe oyuncuları en çok bölen sonlardan biri olarak geçti ancak bunun yanı sıra en popüler hayran teorilerinden birini de doğurmuş oldu. Seri boyunca istilacı Reaper tehdidine ne kadar yaklaşırsanız, kendinizi onların iradesiyle telkin edilmeye, hipnoz edilmeye daha fazla açtığınız vurgulandı.

Oyundaki çoğu karakter, belirli bir süre Reaper teknolojisine maruz kaldıktan sonra akılsız bedenlerden başka bir şey olmuyorlar. Hayran teorisinde Mass Effect 3 boyunca Komutan Shepard’ın aslında kendi telkinlerine karşı savaştığı söyleniyor.

mass effect reaper

Shepard’ın erken bir görevde kurtaramadığı bir çocuğu kovalayan ve bu görevi defalarca yapan oyuncular, her bu görev çıktığında Reaper’ların etkisini yansıtan koyu gölgelerin sayısının arttığını fark etti. Bu yavaş hipnoz sürecinin bir Reaper lazeriyle tetiklendiği ve tekrar eski haline geri getirildiği iddia ediliyor.

Arada denk geldiğimiz şanssız eski polis aslında Max’in beyninde yaşayan biri: Max Payne 3

max payne 3 anders

Max Payne 3 boyunca kendisinin defalarca ölümcül kurtarma görevlerinizin çapraz ateşinde bulan şanssız bir eski polis Anders Delting’e rastlayabilirsiniz. Size doğru gelen mermilerin arasında zaman ayırabileceğiniz Anders, ortaya çıktığında size pastoral aile hayatından bahsediyor. Ancak Anders’ın oyun boyunca garip olan çıkışları, hayran teorisine göre sadece Max’in kafasında yaşayan biri.

Spesifik olarak Anders, Max’in bu berbat hayata, alkole, uyuşturucuya bulaşmasaydı ve intikam ateşine bürünmeseydi nasıl biri olurdu sorusuna cevap niteliğinde diyebiliriz. Zira ailesi öldürülmeden önce Max Payne’in hayal ettiği son da böyle bir sondu.

Bloodborne, Dark Souls’un sonrasında geçiyor: Bloodborne/Dark Souls

bloodborne

Bloodborne ve Souls serileri arasında doğrudan bir bağlantı olmadığı geliştiriciler tarafından defalarca belirtilmiş olmasına rağmen, bu reddit tartışmasında bahsedilen önemli bir bağlantı iki oyunu birbirine bağlıyor gibi görünüyor.

Bloodborne’un Hunter’s Dream’inin (silahlarınızı ve karakterinizi geliştirebileceğiniz merkeziniz) arka planında çok uzaklara doğru uzanan, kütük veya dal olmadan tepeden ve alttan kesilmiş sonsuz bir sütun benzeri ağaç topluluğunu açıkça görebilirsiniz.

bloodborne

Bu görüntü, konumun gerçek dışılığını vurgulamak için öylesine bir ayrıntı da olabilir ancak böyle motifler Souls serisinde de bulunuyordu, özellikle de Dark Souls 2’de. Yukarıdaki fotoğrafta da Dark Souls 2’den bir sahnede aynı görüntüyü görebilirsiniz.

Aslında kötüler Muhafızlar: Destiny

destiny 2

Orijinal Destiny, hikâyesi çok da beğenilmeyen bir oyundu. Oyunda oynadığımız karakter, Karanlık ile yüzleşmek için Gezgin olarak bilinen gizemli bir nesne tarafından yetiştirilen birkaç Gardiyandan sadece biri. Çok da özenilmiş bir hikâye değil anlayacağınız.

Ancak birazdan bahsedeceğimiz bu hayran teorisi bu durumu tam tersine çeviriyor. Hayırsever ancak kötü bir varlığın emirlerini yerine getirmek ve cani bir kukla gibi davranmak için yeniden doğan karakterimiz, Destiny boyunca aslında farkında olmadan durdurulması gereken bir türü yok etme çalışmasına ortak oluyor.

destiny

Karakterlerin kökenleri oyunda belirsiz tutulmuş ancak hayranlar, aslında Muhafızların başından beri kötü adamlar olduğuna vurgu yapan bir repliğe ışık tuttu:

“Ghost bana dedi ki: Sen bir ölünün şeklinde, bir ölü tarafından yaratılmış ölü bir şeysin. Tek yapacağın öldürmek. Sen buraya ait değilsin. Burası hayatın yeri.”

Hayran teorisinde bahsedilen ek bir detay ise Muhafızların isimlerinin tehditkâr, düşman tiplerinin ise daha saygın isimlere sahip olması. Sizin seçebileceğiniz sınıflar Avcı, Warlock ve Titan iken düşmanlarınız Şövalyeleler ve Büyücüler olarak beliriyor.

Nekromorflar aslında virüslüler ve her şey bir ilüzyon: Dead Space

dead space

Dead Space serisinde doğaüstüişaretçiler’ (nekromorfların türemesine yol açan eski uzaylı kuleleri) uzaylı belasını galaksiye yaydığı sırada insan popülasyonunu da zihin kontrolü yoluyla yoldan çıkarır.

Bir hayran teorisine göre ise bu doğaüstü işaretçilerinin amaçlarının tamamen farklı olduğu düşünülüyor: Bir dikkat dağıtma aracı. Teoriye göre Nekromorfların diğer varlıklar tarafından genetik olarak değiştirildiği, bir ortamın kuytu köşelerinde ve kuytularında kuluçkaya yatan ve bir konakçının vücudunu enfekte eden ve ele geçiren bir virüs gibi yayıldıkları düşünülüyor.

dead space

(Kule olarak görünen işaretçiler)

Sonuç olarak, nekromorflar da diğer biyolojik tehlike salgınlarıyla aynı şekilde tedavi edilmelidirler: enfeksiyon kaynağının bulunması ve ortadan kaldırılması. İşaretçiler, bunun olmamasını sağlamak için varlar ve insanlara bu uzaylı eserleri ile bağlantılı halüsinasyonlar, paranormal olaylar ve doğaüstü anomaliler gösteriyorlar.

Gerçekte ise bu sadece virüs bulaşmış insanların beyinleriyle oynayan viral bir enfeksiyon. Ancak insanlar doğaüstü işaretlerin dibine inmekle meşgul oluyorken virüs popülasyonu yok ediyor. Kimin ilk olarak bu virüsü oluşturup saldığına dair bir bilgi yok ancak bilinmeyen kaynakların düşmanlarını onlarla direkt olarak etkileşime geçmeden yok etmelerini sağladığı düşünülüyor.

Jason gitgide Vaas’a dönüştü: Far Cry 3

Far Cry 3 yayınlandığı zaman, gerek grafik gerek oynanış gerekse hikâye bakımından herkesi büyülemiş ve herkesin favori oyunları arasına girmişti. Far Cry 3, bahsettiğimiz hayran teorisiyle hikâyeyi daha da derinleştiren bir teoriye sahip. Hatta Ryan Hollinger isimli YouTuber’ın bu konuyla alakalı çok güzel bir videosu da bulunmakta.

Teoriye göre oyun hikâyesi boyunca Jason Brody’nin yaşadığı olaylar sonucunda Jason, oyunun kötü karakteri Vaas Montenegro’ya dönüşüyor. Oyunun ana menüsü dahil birçok noktasında kullanılan simetri figürleri de bunu bir nevi kanıtlar nitelikte. Vaas’ın Jason’u sadece kaçabilsin diye tekrar tekrar kaçırmasının sebebi de buna yoruluyor. Çünkü Vaas da adaya ilk geldiğindi tıpkı Jason gibiydi. Jason da Vaas’ın geçtiği lanetli yoldan geçerek aynı onun gibi oldu.

Böylelikle oyunun hikayesinden daha güzel olan 6 hayran teorisini derlediğimiz içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Düşüncelerinizi ve önerilerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında belirtmeyi lütfen unutmayın. Ayrıca resmi Telegram kanalımıza buradan abone olabilirsiniz.

45
11
4
2
0
Emoji İle Tepki Ver
45
11
4
2
0