Dünyayı kasıp kavuran ‘10 years challenge’ bu sene de geri döndü. İnsanlar yeniden on yıl önceki halleri ile birlikte şuanki hallerini gösteren fotoğrafları paylaşmaya başladı. Bu akım ilk olarak 2019’un ocak ve şubat aylarında ortaya çıkmıştı ancak yıl sona ermek üzereyken Facebook, Twitter ve Instagram’da yeniden ortaya çıktı.
Fakat uzmanlara göre yüzümüzü internette herkesle paylaşmadan önce iki kez düşünmekte fayda var. Bu duruma güvenlik riski demek günümüzde alışılmış bir kavram olsa da biz yine de tek bir görüntüde inanılmaz miktarda veri bulunduğunu hatırlatalım.
Duygularınız ortaya çıkıyor:
Eğer bize inanmıyorsanız, Picasso Labs CEO’su ve kurucusu Anastasia Leng’in sözlerine başvurabilirsiniz. Anastasia, ‘Yüz ifadesini, yüz bileşenlerini, gözler, burnu, dudakları, çeneyi tanıyabilir ve duyguları tanımlamak için ağız ve dudak bölümünü kullanabiliriz.’ cümlesini kurmuştu.
Peki Picasso Labs’tan bir yetkiliye neden güvenelim? Çünkü bu insanlar bu işin içinde! Picasso Labs, hangi pazarlama görüntülerinin insanlarda etkili olduğunu öğrenebilmek için bilgisayar görüntüsünü kullanıyor. Yani pazarlamada etkili olan görüntüleri araştırıyorlar.
"Yalnızca bir resimde binlerce veri noktası bulunuyor. Yüz bölgesinde ten renginizden saç renginize ve kılcal çizgilere kadar her şey barınıyor. Eğer bunu yalnızca yüz bölgesinden çıkarıp tüm vücuda yayacak olursanız verilerin sayısı da artıyor."
Evet, şu anda Instagram ve Facebook bizim kim olduğumuzu ve neye benzediğimizi gayet iyi biliyor. Ancak bizim hakkımızda bildikleri şey kilomuz ya da saç stilimizden ibaret değil. 2017 yılında Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nün geliştirdiği bir program yardımıyla bunu anlatabiliriz.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü, profil resminizden kişilik özelliklerinizi tahmin edebilecek bir program geliştirdi. İçinde pek çok yüze sahip olan sıcak görüntüler bir kişinin dışa dönük olduğunu ifade ederken iç mekan görüntüleri insanların daha sinirli yapıya sahip olduğunu ortaya çıkardı.
Bu, yalnızca tek bir resimden elde edilen bir bilgi. Bilgi sayısının paylaşılan fotoğraf sayısına orantılı olarak ne kadar artabileceğini siz tahmin edin. Özellikle 10 yıllık farkınızı paylaşırken hakkınızda ne kadar bilgiyi internete sunduğunuzu kendiniz görebilirsiniz.
Hâlâ bu bilgilerin kimler tarafından kullanılabileceğini tahmin edemediyseniz, Anastasia’nın anlattığı ufak bir örneği verelim. Sigorta firmaları sağlık sigortası teklifi yaparken sizin paylaştığınız fotoğraflardan elde ettiği verileri kullanabilirler çünkü yaşlanma hızınızı ve yüzünüzde sağlık sorununa işaret eden noktaları yakalayabilirler.
