Pek çok doğa olayı anlık olarak gerçekleşiyor. Bir yıldırımın düşmesinden bir su damlasının suya çarpmasına kadar pek çok olay anlık olarak gerçekleşiyor ve bu olayların görüntülerini yakalamak hiç de kolay değil. Bu olayların gerçekleşme şeklini anlamak isteyen bilim insanları, klasik cihazlarla görüntü toplamakta oldukça zorlanıyorlar.
EPFL’nin Yumuşak Arayüz Mekanikleri Laboratuvarı, SMR Laboratuvarı’nda çalışan Harvardlı bilim insanlarıyla birlikte yeni bir görüntüleme tekniği geliştirdi. Tekniğin adı ise Virtual Frame (Sanal Kare) Tekniği oldu. Kısaca VFT olarak adlandırılan bu teknoloji, bu fenomenlerin oluşumuna dair binlerce kare görüntü oluşturabiliyor. Üstelik görüntünün geldiği cihaz da bir önem arz etmiyor. Akıllı telefon kameralarından gelen görüntüleri bile kullanan teknik, alışılageldik hızlı çekim kameralara kıyasla da daha başarılı sonuçlar veriyor.
Bu yöntemde önce standart fotoğraf inceleniyor. VFT, standart fotoğrafta fenomen dolayısıyla bulanıklaşan alana odaklanarak o bölgedeki hareketi ortaya çıkarıyor.
Fenomenin gerçekleştiği kısmı aydınlatarak fotoğraftan ayıran sistemin çalışması için fotoğrafı çekilen cismin ya ışığı hiç geçirmemesi (örneğin yerden seken lastik top) ya da tamamen geçirmesi (suya düşen damla) gerekiyor. Gelişmiş görüntü işleme metotları fotoğrafın geçici çözünürlüğünü ve özel ışıklandırılmış alanının kalitesini arttırıyor. Daha sonra da resmi yalnızca siyah ve beyaz piksellerden oluşan bir hale getiriyor. Görüntüden renkler çıktıktan sonra görüntü kalitesi düşmeden daha çok kare çekmek mümkün oluyor. Bu yöntem o kadar etkili ki kameranın görüntü alma hızını ışık atmalarının hızına eşitlemek mümkün oluyor.
Bilim insanları, bu yöntemi neredeyse anlık olarak gerçekleşen bir olayı zaman atlamalı olarak görüntülemeye benzetiyor. Işıklandırmaya özen isteyen bu yöntem, pek çok fenomenin görüntülenmesinde kullanılıyor.
