Son birkaç yıldır akıllı telefonlarımızın ve diğer elektronik cihazlarımızın şarj teknolojileri gittikçe gelişiyor. Bu teknolojiler arasında ikisi, kablosuz şarj ve hızlı şarj öne çıkıyor. Kablosuz şarj pratik ancak yavaş olmasıyla biliniyordu ancak bu durum yavaş yavaş geride kalıyor.
Öte yandan kablosuz şarj cihazlarının etkili şekilde çalışmaları için şarj pedi ile cihazın oldukça yakın olması gerekiyordu. Bilim insanlarının geliştirdiği anti lazer adlı yeni bir teknoloji ise şarj işlemini çok daha uzaktan gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor.
Odanın bir ucundan ötekine şarj
Bilim insanlarının geliştirdiği yeni cihaz, iddialara göre bir odanın içinde bir noktadan diğerine kusursuz isabetle enerji gönderebiliyor. Bu görünmez enerji dalgası, bir akıllı telefonu ya da dizüstü bilgisayarı prize takmadan şarj edebilme imkanını sunuyor.
Bu teknolojinin çalışma yöntemi ise lazerlerin çalışma yönteminin tam tersi şekilde çalışıyor. Normalde lazerler, fotonları peş peşe gönderme mantığını kullanırken anti lazer, fotonları yaymak yerine emiyor.
Bilim insanları, yapılan çalışmalarda %99,996 oranındaki enerjiyi kaynaktan hedefe sıkıntısız şekilde göndermeyi başardı. Bu başarı oranı, cihazların yerleri değiştiğinde ya da arada başka nesneler olduğunda bile düşüş göstermedi.
Performans tamam, sorun dayanıklılık
Bu metot kısaca CPA (Coherent Perfect Absorption) olarak adlandırılıyor. Temel olarak bu yöntemde bir makineden gönderilen enerji diğerinde depolanıyor. Bu noktada bir başka sorun ortaya çıkıyor. Teknolojinin çalışabilmesi için zaman geri dönüşüm simetrisi gerekiyor. Bu da yalnızca çok fazla entropi olmayan sistemlerde kullanılabildiği anlamına geliyor.
Araştırmacıların geliştirdiği yöntem sayesinde manyetik alanlar kullanılarak fotonlar çok hızlı bir şekilde aktarılıyor. Bu nedenle de zaman geri dönüşüm simetrisi kayboluyor. Haliyle teknolojinin kullanımında bir üst limit ortaya çıkmış oluyor. Yine de gelecekte daha uzaktan enerji aktarımı mutlaka gerçek olacaktır.
