Türkiye’de teknolojiyle ilgisi olan herkesin ortak bir serzenişi var. O da Google, Apple veya diğer şirketlerin kullanıma sunduğu özelliklerin ülkemize bir türlü gelmemesi. Yapay zekâ özelliklerinden ödeme sistemlerine kadar birçok farklı özellik, küçücük ülkelerde kullanıma sunulurken 85 milyonluk Türkiye’ye ya çok geç geliyor ya da hiç gelmiyor.
Peki bu sinir bozucu durumun arkasındaki neden ne? Bu içeriğimizde Google, Apple gibi şirketlerin özelliklerini neden ülkemize geç sunduğunu veya hiç getirmediğini inceleyeceğiz. Aslında yasal düzenlemelerden dil sorunlarına kadar birçok farklı neden var.
Dil bariyeri

En temel nedenlerden biri budur. Özellikle yapay zekâ özelliklerinde dil bariyerinin ülkemize gelişi etkilediğini söyleyebiliriz. Türkçenin yapısı ve özelliklerin ilk başta sadece belli dillerde çıkış yapması Türkiye’ye geç gelmelerine veya hiç gelmemelerine neden olabilir. İngilizce konuşan 5 bin nüfüslu küçük bir ülke ise dil uyumundan dolayı hemen bu özellikleri kullanmaya başlayabilir.
Türkçe, sondan eklemeli yapısı ve karmaşık grameriyle doğal diş işleme konusunda yapay zeka modellerini en çok zorlayan dillerden biridir. Şu anda yapay zekâ modelleri sadece komut almıyor; bağlamı anlıyor, metin üretiyor ve çok daha fazlasını yapıyor. Bunu Türkçeye uyarlamak da biraz zaman alabiliyor. Tabii ki öncelikli dilleri de eklemek gerekiyor. İngilizce, Japonca, İspanyolca gibi daha yaygın dillere daha fazla öncelik veriliyor.
Yasal düzenlemeler
İşin en can alıcı kısmı genellikle burasıdır: Bürokrasi. Özellikle Apple Pay gibi ödeme sistemlerinin yıllardır gelmemesinin veya bazı veri odaklı bulut özelliklerinin kısıtlanmasının ana sebebi Türkiye'deki yasal düzenlemelerdir. Türkiye'deki regülasyonlar vatandaşların finansal ve kişisel verilerinin Türkiye sınırları içerisindeki sunucularda tutulmasını talep eder.
Global şirketler için her ülke için ayrı bir veri merkezi kurmak veya yerel ödeme altyapılarıyla tek tek anlaşmak maliyetli ve operasyonel olarak zordur 5.000 kişilik bir ülkede uluslararası standartlar geçerli olduğu için şirket, tek bir tuşla özelliği oraya açabilir. Ancak Türkiye için özel bir altyapı yatırımı ve hukuki süreç gereklidir.
Ekonomik stratejiler

Teknoloji şirketlerinin her birinin kâr amacı güden ticari kuruluşlar olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Burada da devreye ekonomik stratejiler giriyor. Bu yüzden de bazı özellikler Türkiye için uygun görülmüyor ve getirilmiyor. Örneğin cihaz satışları yüksek olsa da ücretli servisler yüksek kur gibi nedenlerden dolayı diğer ülkeler gibi ilgi görmüyorsa bu tarz özellikleri Türkiye’ye getirmemeyi tercih edebiliyorlar.
Özetle; Apple veya Google gibi devlerin özelliklerin dağıtımı konusunda Türkiye'ye olan yaklaşımı tamamen stratejik ve teknik nedenlere sahip. Umarız yakın zamanda bu tarz durumlar daha da azalır ve tüm özellikleri, hizmetleri ülkemizde de görmeye başlarız.
