Dünyada sıcaklığın giderek artması depremler, tsunamiler, kasırgalar ve toprak kaymaları gibi felaketlere sebep oluyor. Ancak sahil kesiminde yaşayan toplulukları bu tür felaketlerden koruyacak bir yöntem geliştirilmiş olabilir.
MIT Self-Assembly Lab’den araştırmacılar bunun için bir çalıştırma gerçekleştirdi. Araştırma ekibinin ilk projesi, Maldivler’de en sonunda ada olacak olan küçük sahil kordonlarını, okyanus akıntılarını kullanarak toplamak oldu.
Süreç düşük maliyetli, konuşlandırması kolay ve uyarlanabilir sualtı rampalarını farklı bölgelere kurarak başlıyor. Dalgalar, yeterli güçte gelerek rampayı aştığında, beraberinde getirdiği kum parçacıklarını rampanın sınırından aşağı bırakacak. Zamanla buradaki çökeltilere birikecek ve en nihayetinde okyanus seviyesinin üstünde bir sahil kordonu şeklini alacak.
Araştırma ekibinin kurucusu olan Skylar Tibbits, yaptığı bir TED konuşmasında “Depremler, tsunamiler, kasırgalar, toprak kaymaları, çamur kaymaları, yangınlar gibi doğal felaketleri bir şeyler inşa etmek için kullanılabileceği fikri hep aklımda vardı” diyor.
İki organizasyon, Şubat 2019’da Maldivler’de ilk testlerine başladı ve yıl boyunca kum birikintisinin büyümesini kontrol etmeye devam edecek.
Tibbits tarafından geliştirilen bu proje, özellikle Hawaii’deki Waikiki Sahili gibi önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde sular altında kalması beklenen sahil bölgelerini kurtarabilecek potansiyele sahip. Tibbits’in söylediğine göre, geçici sahil kordonlarının kalıcı olabilmesi için buradaki toplumların sualtı rampaları kullanmayı sürdürmeleri gerekiyor.
Tibbits ayrıca bu modelin, Blue Dunes gibi okyanus tabanındaki toprağı kazıyan ve oradaki ekosisteme zarar verebilecek olan statik yapılara göre daha tercih edilebilir olduğunu da söylüyor. Ancak daha doğa dostu olan bu projenin gerçekten faydalı olduğun kanıtlanması gerekiyor.
