Bilim İnsanlarına Göre Yaratıcılık, Yalnızca Çocukluk ve Gençlik Dönemine Ait Değil

Nobel ödüllü bir araştırmanın sonucuna göre, insan hayatına iki farklı yaratıcılık döngüsü bulunuyor. Araştırmaya göre kimi insanlar hayatlarının erken dönemlerinde yaratıcı olarak başarılı sonuçlar elde ederken, kimileri ise hayatlarının ilerleyen dönemlerinde yaratıcılık özellikleriyle büyük işlere imza atıyorlar. Yani kimi insanlar 20'li yaşlarda yaratıcılıklarının zirvesini yaşarken, kimi insanlar ise 50'li yaşlara geldikleri zaman yaratıcılıklarının zirvesini yaşıyorlar. Araştırmalar ekonomi alanında yapılmış olsa da, bilim insanlarına göre bu durum tüm insanları kapsıyor.

De Economist dergisinde yayınlanan araştırma, iki profesör tarafından gerçekleştirildi. Çalışmaya göre insanlar ikiye ayrılıyor: 'Kavramsal' yenilikçiler ve 'deneysel' yenilikçiler. Kavramsal yenilikçiler, kariyerlerinin başında fazlasıyla yaratıcıdılar ve aniden yeni fikirler çıkarma konusunda iyidirler. Deneysel yenilikçiler ise bu durumun biraz daha tersine, işlerindeki tüm verileri toplarlar, bu verileri analiz ederler ve sonrasında büyük atılımlara imza atarlar. Aralarındaki fark; kavramsal yenilikçiler daha erken parlarken, deneysel yenilikçilerin parlaması biraz daha uzun sürer. Çünkü deneysel yetenekçiler için deneme yanılma süreçleri vardır ve bu sürecin sonunda büyük başarılara ulaşırlar. 

Ekonomi alanında 'Nobel Ödül'ü almış olan 31 kişinin çalışmalarını değerlendiren profesörler, deneysel yenilikçilerin çalışmalarında daha çok gerçekliğe dayandıkları, zaman ve mekan gibi ögeleri daha çok kullandıklarını belirlediler. Kavramsal yenilikçiler ise çalışmalarında genel anlamda matematik kullanıyorlardı. Çalışmaları tek tek sınıflandıran profesörler, ödülllerin alındığı tarihte kişilerin kaç yaşında olduğu üzerinde yoğunlaştılar.

Nobel ödülü almış kişilerin yaşlarına bakan profesörler, sırrı çözmüşlerdi. Kavramsal yenilikçiler, 25 ve 29 yaşları arasında ödüllere layık görülürken, deneysel yenilikçilerde bu durum 50 ve 57 yaş aralığında gerçekleşmişti. Sonuçları değerlendiren bilim insanları, aslında insanların kişiliklerinden de kaynaklanan yaratıcılık konusunun, bilinmiş ön yargılarını da yıkmayı başardılar.