Tümü Webekno

Kategoriler

Hakkımızda Yazarlar Ödüllerimiz Künye Gizlilik İletişim
  1. Webtekno
  2. Mobil

Görünce "Bunu Kim, Neden Üretmiş?" Diyeceğiniz Eski Telefonların En Absürt Özellikleri

Günümüzde telefonlar gerçek anlamda tekdüze hâline gelse de geçmişte ciddi ciddi ilginç tasarımlar deneniyordu. Peki aralarında en absürt olanlar hangileriydi?

Görünce "Bunu Kim, Neden Üretmiş?" Diyeceğiniz Eski Telefonların En Absürt Özellikleri

Akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte tasarımların tekdüzeliğe hapsolduğu şu günlerde, eski telefonların o çılgın ve cesur dünyasını hatırlamak insana tuhaf bir keyif veriyor. Hani herkesin elinde birbirinin kopyası siyah dikdörtgenlerin olduğu zamanlardan bahsetmiyoruz... Üreticilerin "Acaba bu sefer ne denesek?" diyerek sınırları zorladığı, bazen dahi bazen de tamamen mantıksız tasarımlara imza attığı o renkli dönemden bahsediyoruz.

Bu içeriğimizde o günlerde teknoloji mağazalarının vitrinlerini süsleyen ancak şimdilerde baktığımızda "Bunu kim, neden onayladı?" dediğimiz en absürt telefon özelliklerine ve bu cihazların sıra dışı hikâyelerine yakından bakacağız.

Nokia 3650 ve yuvarlak tuş takımı kâbusu

Nokia 3650

Nokia 3650, piyasaya çıktığında herkesin ilgisini çekmeyi başarmıştı ancak bu ilgi ne yazık ki kullanım kolaylığından kaynaklanmıyordu. Bu telefonun en absürt özelliği, eski çevirmeli ev telefonlarına özenilerek tasarlanmış dairesel tuş takımıydı. Tasarımcılar belki retro bir hava yakalamak istemişlerdi ama sonuç tam bir mesajlaşma felaketi oldu.

O dönemde SMS yazmak gençler için hayati bir önem taşırken, tuşların dairesel dizilimi yüzünden parmaklar birbirine dolaşıyor ve ezbere mesaj yazmak imkânsız hale geliyordu. Estetik kaygılarla yapılan bu hamle, kullanıcı deneyimini o kadar zorlaştırdı ki Nokia bir sonraki modelde hemen klasik tuş dizilimine geri dönmek zorunda kaldı.

Nokia N-Gage ve "taco" zorunluluğu

Nokia N-Gage

Oyun konsolu ile telefonu birleştirme fikri kâğıt üzerinde harika dursa da Nokia N-Gage bu fikri pratiğe dökerken tarihin en komik görüntülerinden birine sebep oldu. Telefonun en absürt yanı, ahizenin ve mikrofonun cihazın yan tarafına yerleştirilmiş olmasıydı. Yani biriyle konuşmak istediğinizde, telefonu kulağınıza değil, cihazın ince kenarını kulağınıza denk getirecek şekilde yan tutmanız gerekiyordu.

Bu duruş şekli, dışarıdan bakıldığında kulağınıza bir "taco" tutuyormuşsunuz gibi görünmenize neden oluyordu ve bu durum o kadar alay konusu oldu ki cihazın oyun performansından çok bu tuhaf konuşma stili hafızalara kazındı.

Nokia 7280 ve tuşsuz "ruj" telefon tasarımı

Nokia 7280

Moda ve teknolojiyi birleştirme çabalarının en uç noktası olan Nokia 7280, namıdiğer "ruj telefon", telefon olmanın temel kurallarından birini ihlal ediyordu. Üzerinde bir tuş takımı yoktu. Cihazın en absürt özelliği, ince uzun yapısıyla tam bir ruj kutusuna benzemesi ve tüm kontrolün iPod benzeri dönen bir tekerlek ile sağlanmasıydı.

Rehberden birini bulmak veya basit bir numara çevirmek bile sabır testi gerektiriyordu ama asıl işkence mesaj yazmaktı. Harfleri tek tek dönen tekerlekle seçmek zorunda olduğunuz bu sistem, telefonu sadece bir aksesuar olarak taşıyanlar için yapılmıştı çünkü aktif bir iletişim aracı olarak kullanmak neredeyse imkânsızdı.

Siemens Xelibri 6 ve pudra kutusu görünümü

Siemens Xelibri 6

Siemens'in Xelibri serisi, telefon dünyasının en garip deneylerinden biriydi ama Xelibri 6 modeli absürtlükte zirveye oynamıştı. Bu cihaz, bir telefondan çok kadınların makyaj çantalarındaki pudra kutusuna benziyordu. Telefonun kapağını açtığınızda karşınıza biri büyütmeli olmak üzere iki ayna çıkıyordu ve tuşlar bu aynaların etrafına garip bir şekilde dizilmişti.

Ergonominin tamamen çöpe atıldığı bu tasarımda, telefonla konuşmak ve mesaj yazmak ikinci plana atılmıştı. Cihazın amacı tamamen bir moda objesi olmaktı ancak bir teknoloji ürünü olarak o kadar kullanışsızdı ki kısa sürede teknoloji mezarlığındaki yerini aldı.

Samsung Serene ve baş aşağı ekran mantığı

Samsung Serene

Samsung ve Bang & Olufsen iş birliğiyle üretilen Serene, lüks ve farklı olma çabasının kurbanı olan bir başka cihazdı. Bu telefonun en absürt özelliği, alışılagelmişin tam tersine ekranın alt kısımda, tuş takımının (daha doğrusu dairesel kontrol panelinin) ise üst kısımda yer almasıydı. Telefonu elinize aldığınızda sürekli ters tutuyormuş hissine kapılıyor ve parmaklarınız ekrana ulaşmaya çalışırken kamerayı kapatıyordu.

Üstelik kamerası da telefonun yan tarafındaydı, yani fotoğraf çekmek için de garip akrobatik hareketler yapmanız gerekiyordu. Estetik açıdan bir sanat eseri gibi dursa da günlük kullanımda sahibine saç baş yolduran bir ergonomiye sahipti.

Toshiba G450 ve USB bellek sanılan telefon

Toshiba G450

Toshiba G450, bir telefondan ziyade mutfak zamanlayıcısına veya şişkin bir USB belleğe benziyordu. Cihazın ön yüzünde üç ayrı dairesel alan vardı. En üstte minicik bir ekran, alttaki iki dairede ise ikiye bölünmüş tuş takımı yer alıyordu. Bu tasarımın en absürt yanı, numara çevirmek veya mesaj yazmak için parmağınızı iki farklı daire arasında gezdirmeniz gerekmesiydi.

O kadar küçük ve garip bir yapıya sahipti ki insanlar bunu kulağınıza götürdüğünüzde telefonla konuştuğunuzu anlamıyor, muhtemelen yeni nesil bir mp3 çalarla uğraştığınızı sanıyordu. İşlevsellikten tamamen uzak olan bu tasarım, farklı olmanın her zaman iyi olmadığının kanıtı gibiydi.

Nokia 7600 ve ergonomi faciası

Nokia 7600

3G teknolojisinin ilk örneklerinden biri olan Nokia 7600, bir teknoloji harikası olarak tanıtılsa da tasarımıyla tam bir ergonomi faciasıydı. Bir yaprağı veya gözyaşı damlasını andıran bu telefonun en absürt özelliği, tuşların ekranın iki yanına dikey olarak dağıtılmış olmasıydı. Bu dizilim yüzünden tek elle mesaj yazmak veya telefonu kullanmak fiziksel olarak mümkün değildi. Cihazı iki elinizle bir oyun konsolu gibi tutmak zorundaydınız.

Cebinize koyduğunuzda yarattığı şişkinlik ve garip şekli de cabasıydı. Fütüristik görünme çabası, bu cihazı o dönemin en kullanışsız telefonlarından biri hâline getirmişti.

Peki sizce zamanının tasarımın bakımından en absürt telefonu hangisiydi? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

YORUMLAR

(0)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır. (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu sen yaz!