''Bu Yıl Her Ay En Az 1 Kitap Okuyacağım'' Diyenlere 12 Harika Kitap Önerisi

Önümüzde bizi bekleyen upuzun sene için 12 kitaptan oluşan bir okuma challenge'ına başlamak ister misiniz? Evet diyenler için harika bir okuma listesi oluşturdum!

Son yıllarda kitap okumak giderek daha zor hale geldi. Ne yazık ki sosyal medya ve yeni içerik tüketim alışkanlıkları odak süremizi inanılmaz kısalttı ve bir kitaba odaklanıp içinde kaybolmak eskisi kadar kolay değil.

Tüm bunlara rağmen kitap okumaya başlamak ya da kaldığı yerden devam etmek isteyenlerdenseniz, her ay bir kitap hiç de fena bir hedef değil! Böyle bir hedef koymak size de eğlenceli geliyorsa, sizin için her ay birini okuyacağınız, her biri hayata bambaşka bakışlar edinmenizi sağlayacak kitap önerileri hazırladım.

12 ay boyunca okumalık 12 kitap önerisi

Ocak / Hayatımızdaki Algoritmalar: Günlük Kararların Bilgisayar Bilimi - Brian Christian &Tom Griffiths

2023'te de geçen birkaç yılda olduğu gibi bol bol algoritmalardan ve yapay zekadan bahsedeceğiz. Bu konulara farklı bir açıdan bakmamızı sağlayacak bir kitap, yeni yıla hazırlanırken iyi bir başlangıç olabilir.

İnsanın geliştirdiği, eğittiği algoritmalar; artık insanın çözmekte zorlandığı pek çok sorunu kısa sürede çözebiliyor. Peki hayatın sıradan ama içinden çıkılması zor sorunlarını algoritmalar nasıl çözerdi? Bu soruya odaklanan ve ünlü yazar Brian Christian ile bilişsel bilim uzmanı Tom Griffiths'in birlikte kaleme aldığı ''Hayatımızdaki Algoritmalar: Günlük Kararların Bilgisayar Bilimi'', hayata bakış açınızı etkileyecek başarılı bir eser.

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Şubat / Hans Fallada - Herkes Yalnız Ölür

Yanlış tarafta olmak, sonsuza kadar yanlış olmamız gerektiği anlamına gelmez. Bazı hatalardan geri dönmek için hiçbir zaman geç değildir. Senenin ikinci ayı için doğrularımızı ve yanlışlarımızı iyi değerlendirip üzerine düşünmemizi sağlayacak bir kitap seçtim.

Nazi Almanyasının Berlin'inde sıradan bir hayat yaşayan Otto ve Anna Quangel çifti, Hitler'e ve ''mücadelesine'' destek veren bir ailenin annesi ve babasıyken, oğullarının savaşta öldüğü haberini aldıktan sonra hayata bakışları baştan aşağı değişir. Odak noktasında ise artık Hitler rejimini yıkmak vardır. Ellerinde kartpostallar ve yolun sonunda idam tehlikesiyle, bu hedeflerini gerçekleştirmek için mücadeleye başlarlar...

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Mart / İntihar - Edouard Leve

Edebiyat tarihinin en garip parçalarından biri, intihar. İntihar eden yazarlar ve şairler, intiharın psikolojisini yaşam ve ölüm döngüsü üzerinden sorgulayan sayısız roman, hikaye, şiir. Yaşamanın ne demek olduğunu anlatmak ve anlamak için en ilginç seçimlerden biri.

Mart ayı için intiharı olabilecek en garip şekilde hikayeleştiren eserlerden biri olan ''İntihar''ı öneriyorum. Hayatında her şeyin yolunda göründüğü, zengin ve sosyal olarak oldukça iyi konumda olan bir adam, sıradan bir günde, sıradan bir anda neden birden intihar eder? 

Kitabı ilginç kılan detay ise eseri intihar eden bir arkadaşına yazdığı bir mektup gibi kurgulayan ve yayınevine teslim ettikten yalnızca 10 gün sonra benzer şekilde kendini öldüren yazarın yolculuğu... Bahar gelirken, yeni bir başlangıç yapabilmek için aşılması gereken umutsuzluk hissine ilaç gibi gelecek bir kitap...

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Nisan / Riske Övgü - Anne Dufourmantelle

Modern dünyanın kalabalık bir nüfusu için hayatın her günü güvenli, konforlu ve risksiz. Üstelik bu yalnızca fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da böyle. 

Ancak 'güvenli, risksiz, garantici' bu hayat tarzı, aslında insan doğasıyla giderek uyumsuz hale geliyor. Riske Övgü, risk almanın aslında ne demek olduğu, hayatımızda kapladığı yeri ve hayatın 'sıradan sorunlarının' risk almakla bağlantısını sorgulayan harika bir eser. 

Fransız filozof ve psikanalist Anne Dufourmantelle, özellikle de bir psikanalist olarak hayatı boyunca karşılaştığı sayısız vaka örneği üzerinden bize 'risk almayı' hatırlatıyor.

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Mayıs / Buraya Kısıldık Sanırım - Aslı Akarsakarya

Kim olursak olalım, hepimizin bambaşka varoluşsal soruları, sancıları var. Buraya Kısıldık Sanırım, bu sancıları ve cevap bulamadığımız soruları sıradan insanların sıradan hayatları üzerinden aktarmak üzere yazılmış başarılı bir eser.

18 farklı öyküden oluşan ve her birinin karakterlerinde kendimizden bir şeyler bulabileceğimiz kitapta toplumun etiketlerinden, beklentilerden, geçmişten, gelecekten ve bize haberimiz bile olmadan biçilmiş rollerden kaçış olanca sıradanlığıyla anlatılıyor.

Yaz kapıya dayanmışken, kısa ve etkileyici öykülerle günleri değerlendirmek için güzel bir seçim!

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Haziran / Pitsim Garı - Gürkan Kadıoğlu

Tamamen hissizleşmiş, sanatı, müziği, duyguları tamamen unutmuş, canı hiçbir şey istemeyen insanların yaşadığı, mevsimlerin olmadığı, zamanın çok hızlı aktığı bir gezegen; Büyük Dünya. 

Hepimize oldukça tanıdık gelen bu gezegenin insanları, bir gün uzayın derinliklerinde bir başka gezegen keşfeder; Küçük Dünya! Bu yeni ve umut dolu gezegeni ziyaret etmek için ise hissizlerin en hislisi, kötünün iyisi 8 kişi seçilir ve Pitsim Garı'ndan Küçük Dünya'ya doğru yola çıkarlar. 

Bu gezegene yaptıkları yolculuk, aynı zamanda bir tür zamanda yolculuğa döner. Mizahi bir dille yazılan eğlenceli bir 'distopya' olan Pitsim Garı, yazın enerjisine yakışır, absürt ve keyifli bir roman.

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Temmuz / Göğü Delen Adam - Erich Scheurmann

Bugün sokağa çıktığınızda karşılaştığınız ve çok sıradan olduğu için farkına bile varmadığınız onlarca şey, doğanın içinde yaşayan ve 'medeniyet' dediğimiz şeye oldukça uzak bir insanın gözünden nasıl görünürdü?

Samoa'lı bir yerlinin modern dünyaya ve 'uygarlaşan insana' bakışını oldukça çarpıcı bir dil ve gerçeklikle aktaran Göğü Delen Adam, yazar Erich Scheurmann'ın arkadaş olduğu bir Samoa'lının yorumlarını hikayeleştirdiği bir eser.

''Gazete bütün insanları tek bir kafa haline getirmeye çalışır. Benim kafama, benim düşünceme karşı savaşır. Tüm insanların kafasını ve düşüncesini ele geçirmeye çalışır. Bunu becerir de.''

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Ağustos / Şu Bizim Kırılganlığımız - Eugenio Borgna

Kırılgan, nazik, acıyı ve hüznü yaşamayı kabul etmiş, 'zayıf insan' olmak günümüzde ne yazık ki bir eksiklik, biz bozukluk, bir 'eziklik' olarak kabul görüyor... Hatta bu konuda birbirimize öğütler veriyoruz; 'sakın ne kadar kırılgan olduğunu gösterme, seni güçsüz sanırlar'

Psikayatri bölümü başhekimliği yapmış, Milano Üniversitesi Sinir Hastalıkları ve Zihinsel Hastalıklar Kliniği’nde öğretim üyesi olarak hizmet vermiş ve insanın 'ruhsal sorunlarına', hastalıklarına ve psikolojisine yönelik eşsiz bir bakış açısı sunduğu eserleriyle ses getiren yazarlardan olan Eugenio Borgina, 'Şu Bizim Kırılganlığımız'da 'zayıf' ve 'kırılgan' olmanın aslında ne demek olduğunu ve bizi nasıl iyileştirdiğini anlatıyor.

Kendini güçsüz hisseden ve bunu bir yük gibi sırtında taşıyan; kimseye göstermeden gizli köşelerde 'zayıflığını' yaşamak için saklanan herkesin okuması gereken bir kitap...

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Eylül / Küçük Yuvarlak Taşlar - Melisa Kesmez

Anne olmak, baba olmak, çocuk olmak. Aynı hikayeyi bambaşka hallerde yaşayan üç kişinin gözünden, hepsini anlamaya çalışarak okumak ister miydiniz?

Küçük Yuvarlak Taşlar, anne olmanın yükü altında ezilen bir kadının, annesiz büyümek zorunda kalan bir çocuğun ve çocuğuna 'anne' eksikliği hissettirmemek için çabalayan bir babanın üç ayrı hikaye gibi okuduğumuz harika hikayesi

İnsan olmak ile 'anne, baba ya da çocuk olmak' gibi toplumsal yüklerin ezdiği bir karakter olmak arasındaki dengesizliği basit ama vurucu bir dilla anlatan Küçük Yuvarlak Taşlar, empati duygusunu besleyen başarılı bir eser.

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Ekim / İrade Eğitimi - Jules Payot

İnsan olmanın en zorlu savaşlarından biri, irademizle giriştiğimiz sonsuz savaş.

Fransız pedagog, eğitimci, ve Cumhuriyet Dönemi Fransası'nın radikal düşünürlerinden Jules Payot, İrade Eğitimi'nde öğrencilerin ve 'entelektüellerin' iradeleriyle nasıl başa çıkmaları gerektiğini, 'kendimizi kontrol edememe' duygusunu nasıl yenebileceğimizi anlatıyor. 

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kasım / Ben Deli miyim? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Edebiyatımızın en değerli isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın hükümeti eleştirmenin yanında cinsellik ve uyuşturucu kullanımı gibi ögeleri açıklıkla anlatması nedeniyle yargılandığı eseri 'Ben Deli miyim?'...

Deli olduğunundan şüphelenen ancak bunun kötü bir şey olmadığından neredeyse emin olan Şadan ve onun gamsız arkadaşı Nuri'yle birlikte İstanbul'un karanlık arka sokaklarında ve gizli saklı köşelerinde ahlakı, zekayı, aşkı sorgulayan 'çılgın' yolculuklara çıkıyor.

Gürpınar, bu kitap sebebiyle yargılandığı davada kendini ''Susmak, Abdülhamit devrinde bu, meşrutiyette bu, cumhuriyette de mi böyle olacak?'' diyerek savunmuştu...

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Aralık / İnsanlığımı Yitirirken - Osamu Dazai

Hiçbir zaman toplumun bir parçası olmayı başaramamış, bunun yükünü omuzlarında hisseden bir karakterin 'ölüme giden' yolculuğunun hikayesi, ''İnsanlığımı Yitirirken''

Çocukluğundan itibaren kendini 'hiçbir şey başaramamış, utanç kaynağı, hayal kırıklıklarının kahramanı' olarak gören bir aristokrat çocuğu olan Oba Yozo, utançlarla dolu olduğunu düşündüğü hayatını her detayıyla anlatırken bir yandan da savaş sonrası Japonyasının eksiksiz bir haritasını çıkarıyor. Bu harita, toplumların nasıl yalnızlaştığını ve 'birey olmanın' nasıl bir çıkmaza sürüklendiğini de çok iyi açıklıyor.

Japon edebiyatının en önemli isimlerinden Osamu Dazai'nin kendi hayatından da izler taşıyan 'İnsanlığımı Yitirirken', yazarın intiharından önce tamamladığı başyapıtı.

Kitaba göz atmak ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

#işbirliği

Diğer kitap önerilerimize göz atmak isterseniz;