Son Zamanlarda Farklı Farklı Yerlerde Küçük Depremler Olmasının Altında Yatan Sebep

Ülkemizin güneydoğusunda yaşadığımız son büyük depremler, bize depremin gerçeklerini en acı şekilde öğretti. İzlerini silemeyeceğimiz o günlerin etkileri sürüyor. Bir yandan yaralarımızı sarmaya çalışırken öbür yandan ülkemizin dört bir yanı büyüklü küçüklü depremlerle sallanmaya devam ediyor.

Kahramanmaraş’ın ardından çok sayıda ilimiz yeni depremlerle sarsıldı. Hatta bu illerden bazıları da bir önceki depremlerde büyük hasar almış olan Malatya, Hatay ve Osmaniye’ydi. Ancak deprem gitgide yayıldı ve Akdeniz, Ege gibi bölgeler de sarsılmaya başladı.

Şu anda bile yaşanan son depremlere baktığımızda deprem bölgesindeki illerimizin yanı sıra özellikle Ege ve Akdeniz’de yaşanan bu küçük depremler hepimizi korkutmaya başladı. Nitekim çok büyük bir yıkımı henüz geride bıraktık.

Şu anda yaşadığımız yıkıcı olmayan ancak 4-5 büyüklüğüne ulaşabilen depremlerin bazıları Kahramanmaraş depremlerinin etkisi.

Aslına bakarsanız yalnızca sayıları artmadı, aynı zamanda neredeyse tüm Türkiye’ye yayıldı. Yaptığı deprem araştırmalarıyla Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla hepimizi bilgilendiren Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt’e, yaşadığımız bu depremlerin sebeplerini sorduk. Kendisinden aldığımız bilgilere göre; ülkemizin çeşitli bölgelerinde görülen bu depremlerin sebebi, yaşadığımız büyük depremlerde fay kollarına uygulanan baskı olabilir. 

Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin ardından, P dalgası saniyeler içinde Kuzey Yarım Küre’ye ulaştı. Bu nedenle diğer fay hatları üzerinde baskı oluştu ve bu durum çeşitli bölgelerde depremlere sebep oldu.  

Kahramanmaraş depremi sonrası sismik dalga hareketlerini buradan izleyebilirsiniz: 

Peki bu “P dalgası” nedir? 

Depremlerde görülen birkaç çeşit dalga çeşidi vardır. Bunlardan ilki biraz önce de bahsetmiş olduğumuz; daha hızlı hareket eden, sıvı ve katı her şeyden geçebilen ve genelde yıkıcı olmayan "P" dalgalarıdır.

Aynı zamanda bir deprem gerçekleştiğinde yeryüzüne ilk bu dalgalar ulaşır. Hızlı hareket etmeleri ve katı, sıvı cisimlerden geçebiliyor olmaları sebebiyle deprem bölgesinden çok daha uzağa gidebilirler. Dolayısıyla P dalgalarının yıkıcı etkisi az olmasına rağmen faylarda ve levhalarda baskı oluşturabilir. Bu sebeple farklı bölgelerde P dalgaları kaynaklı küçük depremler meydana gelebilir.  

P dalgalarına kıyasla %40 daha yavaş hareket eden ancak yıkıcı etkisi daha fazla olan bir başka dalga çeşidi ise "S" dalgaları. Diğer dalga çeşitlerine kıyasla daha yıkıcı etkileri vardır. P dalgaları yatay hareket ederken; P dalgaları dik hareket eder. 

Tarihimizin en büyük yıkımlarından biri olan 99 depreminde de benzer bir duruma şahit olmuştuk. 

  • 17 Ağustos 1999 depreminden bir görsel.

99 depremi sonrasında da P dalgası binlerce kilometre ötedeki Nazca levhasıyla Güney Amerika levhası arasındaki dalma batma yitim zonuna baskı uygulamış ve ardından da farklı bölgelerde depremler meydana gelmiştir.

Basitçe özetlemek gerekirse; büyük bir depremden sonra yayılan P dalgaları, levhalar arası hareketlere veya faylar üzerinde oluşan baskılara sebep olabilir. Bu da tıpkı deprem bölgesinden uzakta da olsa farklı bölgelerde deprem yaratabilir.

Yine Deprem Araştırmacısı Öğüt'ün aktardığına göre bu dalgaların sebep olduğu depremler 1 yıl kadar sürebilir. Zira faylar arasındaki kiriş taşları, baskı sonucunda dayanım direncini aşarak bir süre daha depremlere sebep olabilir. Nitekim ülkemizde her zaman depremler oldu ve maalesef ki olmaya da devam edecek.