Beyinlerimiz aslında sandığımız kadar mükemmel organlar değiller ve kolaylıkla kandırılabiliyorlar. Optik illüzyon ya da gelişmiş bir el çabukluğu numarası ile bu gerçek çok daha çabuk bir şekilde ortaya çıkıyor. Ancak sanal gerçeklik sistemleri de bundan faydalanıyor ve bu sayede kendimizi dijital dünyaya aktarabiliyoruz. Hatta geliştirilen yeni sanal gerçeklik eldiveniyle bu etkiyi çok daha bariz bir şekilde hissedebileceğiz.
Scientific Reports’ta yayınlanan bir makaleye göre Koreli bir mühendis ekibi, oldukça hafif ve esnek bir eldiven geliştirdi. Araştırmanın yazarları bu eldiveni, sanal dünyada “sanal el” kullanmaya benzetiyor. Bu sadece oyunlar için değiloldukça ciddi teknolojiler için de önemli bir adım.
Sanal gerçeklik eldiveni aslında çok yeni bir teknoloji değil ancak yeni çıkan m eldiven, daha çok dijital komutlardaki hareketleri çevirmeye odaklanıyor. Diğer yönden girdi akışını alarak kullanıcının çevresindeki dijital dünyayı “hissetmesini” sağlıyor. Mevzubahis eldiven, sanal nesnenin şeklini detaylı bir şekilde kullanıcının parmaklarına iletiyor.
Giyilen diğer sanal gerçeklik aparatları gibi sanal gerçeklik eldiveni de bilgisayara sanal elin nereye gitmesi gerektiğini söylemek için sensörler kullanıyor ve akütatörler de kullanıcının gerçek hayattaki eline bir tür his sağlıyor. Sensörler, piezoelektrik teknolojisinden faydalanıyor ve parmağın yaptığı bir hareket, bükülme elektriksel titreşim oluşturuyor. Yazılım da bu komutları, sanal el için çeviriyor.
Araştırmanın yazarının aktardığına göre sanal gerçeklik eldiveninin içerisindeki akütatör, bu proje için özel olarak geliştiriliyor. Bunlardan her biri aslında ince silikon bir derinin içerisine kapatılmış düz küçük hava kabarcıkları. Yani aslında bu küçük hava kabarcıkları, kullanıcının bir şeye temas ettiği hissini yaratıyor.
Yazarlar, sanal gerçeklik eldivenlerini sanal bir satranç atında kullanıyorlar. Kullanıcının gerçek eli sanal nesneyi kavradığında eldivendeki akütatörler, gerçek parmak uçlarına aniden genişleyerek fiziksel boyutunu taklit ediyor. Kullanıcı da bu nasıl objeyi sadece hissetmekle kalmıyor aynı zamanda tutabiliyor.
