ABD’de bulunan Çevresel Çalışma Grubu'nun (EWG) ABD’deki su kaynakları üzerinde yaptığı çalışma, insanların kullandıkları içme suyu kaynaklarındaki kirletici bileşiklerin kansere neden olduğunu ortaya çıkardı. EWG’nin yaptığı hakemli araştırmada içme suyu kaynaklarında 22 kanserojen maddenin varlığı belirlendi. EWG’deki araştırmacılara göre bu 22 kanserojen madde, 100.000’den fazla kanser vakasına sebep olmuş olabilir.
EWG’de çalışan bilim insanlarının içme suyu kaynakları üzerinde yaptıkları çalışmaya dair makale bugün Heliyon dergisinde yayınladı. EWG’nin çalışmasında 48.373 içme suyu kaynağı incelendi. Su kaynaklarından alınan örneklerle yapılan analizler sonucunda 22 kanserojen madde ile karşılaşıldı.
Heliyon’da yayınlanan makalenin yazarı ve EWG’de bilim analisti olarak çalışan Sydney Evans, “İçme suyu kaynakları, karmaşık kirletici madde karışımları içeriyor. Devlet kurumları da şu anda içme suyu kirleticilerinin sağlık riskleri üzerinde çalışıyor. İnsanlar içme suyundaki farklı kimyasal kombinasyonlara maruz kalıyor. Bu yüzden çoklu kirleticilerin bileşik etkilerine bakarak sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirmeye başlamalıyız” dedi.
EWG’nin içme suyunun kanser üzerindeki etkisini araştıran yaklaşımı daha önce hava kirliliğine maruz kalan insanlar için uygulanmıştı. Ancak içme suyunun kanser üzerindeki etkisi için böyle bir çalışma daha önce yapılmadı.
EWG, çalışma için ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki su kaynakları üzerine odaklanıyor. Ancak çalışma ABD’nin geri kalanı için de derinleştirilebilir.
Artan kanser riskinin çoğu arsenik, dezenfektan maddeler, uranyum ve radyum gibi radyoaktif elementlerin bileşiminden kaynaklanıyor. En yüksek risk taşıyan su sistemleri, büyük yüzey suyu sistemleri. Büyük yüzey suyu sistemlerini yüksek oranda bir nüfus kullandığı ve çok fazla dezenfektan maddeye maruz kaldığı için, bu sistemler kanser riskini yeraltı sularına göre daha fazla artırıyor. Düşük nüfusun kullandığı yeraltı suları, yüzey sularına göre daha az riski barındırıyor.
EWG’nin bilim araştırmalarından sorumlu başkan yardımcısı Olga Naidenko, “İçme suyu kaynaklarının büyük bir çoğunluğu yasal standartlara uyuyor. Yine de en son araştırmalar, yasal standartlarda olan içme sularının dahi kanseri tetikleyebilecek konsantrasyonda kirleticileri içerdiğini gösteriyor” dedi.
Naidenko, “Bu kirletici maddelerin içme suyu kaynaklarına girmediğinden emin olmamız için kaynak suyu korumasına öncelik vermemiz gerekiyor” dedi.
Türkiye’de su kaynakları üzerinde böyle bir çalışma henüz yapılmadı. Yine de musluk suyundaki kimyasal maddeler konusunda endişeli olanlar su filtreleri kullanabilirler. Su filtreleri, suyun içinde bulunan belli kimyasalları hedef alıyor.
