ABD ile Çin merkezli telekom devi Huawei arasındaki soğuk savaşta bugünlerde yeni gelişmeler yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde bildiğiniz üzere ABD, Huawei'nin 5G altyapı sektöründeki tekelini bozmak için Ericsson, Nokia ve Samsung gibi şirketlere ABD hükümetiyle birlikte çalışmaları için çağrılarda bulunmuştu. Bu olayların ardından geçtiğimiz senenin sonunda Huawei ve ZTE'yi Birleşik Devletler Federal İletişim Komisyonu tarafından verilen Evrensel Varlık Fonundan yasaklayan Federal İletişim Kurulu, bu seferde Huawei ve ZTE'yi 'ulusal güvenlik tehdidi' olarak ilan etti.
Her ne kadar bu olay, Çin'li telekom şirketlerinin ABD'ye erişiminin tamamen kesildiğinden dolayı sembolik bir hareket olsa da, hâlâ bazı kesimlerce çok az da olsa aralık olduğu düşünülen barış kapısının tamamen kapanması anlamına geliyor.
Federal İletişim Kurulu başkanı Ajit Pai'nin açıklamaları:
Federal İletişim Kurulu başkanı Ajit Pai, Huawei ve ZTE'nin ulusal güvenlik tehdidi olarak ilan edilmesi kararının; bu şirketlerin Çin hükümetiyle olan yakın ilişkileri ve Çin hükümeti adına casusluk görevlerini üstlenmeleri konusunda bulunan oldukça açık ve fazla delilin neticesinde alındığı belirtti. Huawei ve ZTE'nin, ABD'nin suçlamalarına yönelik davranışlarda bulunup bulunmadığına yönelik somut ve teknik delil sunulmasa da ABD yetkilileri kararlarında oldukça ısrarcı durumdalar.
Geçtiğimiz Şubat ayında Huawei'yi yasal olmayan yollar kullanarak telekom ağlarına erişmekle suçlayan ABD hükümeti bu konu hakkında da yeterli bir delil sunamamıştı. Huawei ise bu iddiaları reddederek ulaştıkları bütün bilgilerin kendilerine yasal olarak sunulduğunu belirtmişti. Federal İletişim Kurulu'nun Huawei ve ZTE firmalarını ulusal güvenlik tehdidi olarak ilan etmesi, küçük telekom şirketlerinde de büyük yaralar açılmasına sebep oluyor.
Üretim masraflarından kaçınmak için Huawei veya ZTE gibi şirketlerden ekipman satın alan küçük telekom şirketleri, artık başka ülkelerden daha pahalıya ekipman almak zorunda kalıyor. ABD her ne kadar bu küçük çaplı telekom şirketlerinin zararlarını karşılamak için adımlar atıyor olsa da bu şirketlerin alt yapılarının büyük bir kısmı Çin'li telekom şirketlerine bağlı olduğu için, bu zararın kapatılması bir hayli zor görünüyor.
