Bilim İnsanları, Denizde Buldukları 100 Milyon Yıllık Mikropları Diriltti

Pek çok bilim kurgu eseri, tarih öncesinde yaşamış olan canlıların diriltilmesinden sonra yaşanan felaketleri ele alır. Dinozorları neden diriltmememiz gerektiği gibi konulara değinilen pek çok film olsa da gerçek çok daha farklıdır ve bu tür bir işlemi yapmak istesek dahi yeterli teknolojiye sahip değiliz.

Diğer yandan, mikroplar gibi organizmalar daha farklı yapılara sahiptir. Bu yapıların kendilerini uyku moduna alarak korunmayı başarabildikleri biliniyor. Şartlar yeniden yaşama elverişli hale gelene kadar mikroplar neredeyse tüm yaşamsal faaliyetlerini durdurabiliyor. Bu da onların hayata döndürülebilmesini sağlıyor.

Milyonlarca yıllık mikroplar kuluçkadan çıktı

Her ne kadar en basit organizmalardan biri de olsalar mikropların, kompleks yapılı canlıların yaşamayı başaramadığı ortamlarda hayatta kalabildiği biliniyor. Milyonlarca yıl önce kendini uyku durumuna alan bazı mikropların, besin açısından yetersiz olsa da oksijen açısından yeterince kaynağa sahip Güney Pasifik deniz yatağındaki uykusu son buldu.

Japon bilim insanları, daha önceki çalışmalarında elde ettikleri mikropları bir kuluçka sürecine soktu. Bu sürecin sonunda mikropların yeniden besin almaya başladıkları ve üreme faaliyetlerinin de gözlendiği açıklandı.

Emirates Havayolları, Yolcuların Koronavirüse Yakalanması Durumunda Cenaze Dahil Tüm Masraflarını Karşılayacak

Nature Communications adlı dergide yayımlanan ve Japonya Deniz-Doğa Bilim ve Teknoloji Ajansı tarafından liderlik edilen çalışmaya göre 100 milyon yıldan daha yaşlı olan mikrop türü yeniden yaşama döndü.

Araştırmacılar hata zannetti

Antarktika’daki Böceklerin Bağırsaklarında Mikroplastiğe Rastlandı

Araştırmanın başındaki isim olan Yuri Morono, yaptığı açıklamada bulguları ilk gördüğünde hatalı sonuçlar elde ettiklerini ya da deneyde bir hata yaptıklarını düşündüğünü ifade etti. Öte yandan deniz tabanı altındaki organizmaların bir yaş limiti olmadığını da bildiklerini belirtti.

Araştırmacılardan olan Rhode Island Üniversitesi’nden Profesör Steven D’Hondt, mikropların çıkardıkları en eski toprak örneklerinde bulunduğunu ifade etti. Daha önceki çalışmalarda da oksijen bulunmayan deniz dibi bacalarının etrafında da bakterilerin yaşadığı belirlenmişti. Öyle görünüyor ki denizler daha pek çok sürpriz barındırıyor.