Tümü Webekno

Kategoriler

Hakkımızda Yazarlar Ödüllerimiz Künye Gizlilik İletişim
  1. Webtekno
  2. Sektörel Haberler ve İçerikler

Dünyanın En Büyük Isı Pompalarıyla Tanışın: Dev Tesislerle Tüm Şehir Isıtılıyor!

Almanya ve Danimarka, nehir ve atık sulardan enerji üreten devasa ısı pompaları inşa ediyor. Peki ısı pompası nedir ve binlerce evi nasıl ısıtacak? İşte detaylar.

Dünyanın En Büyük Isı Pompalarıyla Tanışın: Dev Tesislerle Tüm Şehir Isıtılıyor!

Kış ayları geldiğinde doğalgaz faturasını görüp tansiyonu düşenlerdenseniz toplanın. Dünyada ısınma teknolojileri konusunda devrim niteliğinde işler dönüyor. Biz evdeki kombinin derecesini bir tık artırırken elimiz titreyedursun, Avrupa'da işler "bireysel kombi" olayından çıkıp, devasa bölgesel ısıtma sistemlerine dönmeye başladı.

Özellikle Almanya ve Danimarka, şu sıralar kelimenin tam anlamıyla "boyuyla posuyla" görenleri hayrete düşüren ısı pompaları inşa ediyor. İçinden insan geçebilecek büyüklükteki borularla nehirlerden enerji "sömüren" bu sistemler, kömür santrallerini emekliye ayırmaya hazırlanıyor. Peki nedir bu ısı pompası, nasıl çalışır ve bu devasa projeler dünyayı nasıl değiştirecek? Gelin mühendislik harikası bu projelere yakından bakalım.

Önce temelden başlayalım: Isı pompası tam olarak nedir?

Başlıksız-1

Bu içeriğimize konu olan devasa tesislere geçmeden önce, teknolojinin mantığını anlatalım. Aslında bu teknolojiye hiç yabancı değilsiniz; çünkü evinizdeki buzdolabı da tam olarak bu mantıkla çalışıyor, sadece tersten!

Buzdolabı, içerideki ısıyı alıp dışarı atarken, ısı pompası dışarıdaki ısıyı alıp içeriye transfer eder. "Dışarısı -10 derece, ne ısısı?" demeyin. Fizik kuralları gereği mutlak sıfır üzerindeki her maddede enerji vardır. Isı pompası, özel soğutucu akışkanlar kullanarak dışarıdaki düşük ısıyı emer, kompresörle sıkıştırarak sıcaklığını artırır ve evinize pompalar. Yani enerji üretmez, enerjiyi bir yerden bir yere taşır. Bu da onu elektrikli ısıtıcılardan katbekat verimli yapar.

Almanya'da içinden insan geçen borular döşeniyor

Başlıksız-1

Almanya'nın Mannheim kentinde, Ren Nehri'nin suyunu kullanarak çalışacak dünyanın en büyük ısı pompalarından biri inşa ediliyor. Projenin proje müdürü Felix Hack, boruların 2 metre çapında olduğunu ve içine bir insan girip rahatça yürüyebileceğini söylüyor.

Bu devasa borular, Ren Nehri'nden saniyede tam 10.000 litre su çekecek. Sudan alınan ısıyla çalışan sistemin kapasitesi ise dudak uçuklatıyor: Toplam 162 megawatt. Bu güç, yaklaşık 40.000 hanenin ısınma ihtiyacını tek başına karşılamaya yetiyor. Tabii bu teknolojinin bedeli biraz tuzlu; projenin maliyeti yaklaşık 200 milyon euro. Amaç ise çok net: Kömür santrallerini kapatıp yerine bu temiz canavarları koymak.

Danimarka ve Almanya arasında "en büyük benim" yarışı

Başlıksız-1

Teknoloji dünyasında rekabet olmazsa olmaz. Almanya bu işe girer de Danimarka durur mu? Danimarka'nın Aalborg kentinde, Mannheim'dakinden bile daha güçlü, toplam 176 megawatt kapasiteli bir proje üzerinde çalışılıyor.

Bu sistem, 2027'de devreye girdiğinde şehrin ısınma ihtiyacının neredeyse üçte birini tek başına karşılayacak. İşin güzel yanı, bu sistemler sadece kışın çalışmak zorunda değil. Dev ısı tankları sayesinde elektrik ucuzken suyu ısıtıp depolayabiliyorlar, elektrik pahalıyken de sistemi durdurup depodaki sıcağı kullanıyorlar. Yani tam bir "akıllı ev" mantığının şehir ölçeğindeki hâli.

Peki ya çevreye etkisi? "Nehirden o kadar suyu çekip ısısını alırsanız balıklar donmaz mı?" diye düşünenler için proje müdürü Hack'in cevabı hazır: Nehir suyu sıcaklığı sadece 0,1 derece değişecek ve özel filtreler sayesinde balıklar sisteme kaçmayacak.

Denizi olmayan ne yapsın? Helsinki'nin çılgın çözümü

Başlıksız-1

Her şehrin içinden devasa nehirler geçmiyor. Mesela Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de durum biraz farklı. Deniz kıyısındalar ama kıyı çok sığ olduğu için suyu kullanmak verimsiz. "Su bulamıyorsak havayı kullanırız" diyen Finliler, devasa hava kaynaklı ısı pompaları ve elektrikli kazanlar kullanıyor.

Helsinki'deki binaların yüzde 90'ı, 1.400 kilometrelik dev bir yeraltı ağıyla birbirine bağlı. Yani adamlar şehrin altına resmen bir "ısıtma interneti" kurmuşlar.

Dünya, fosil yakıt yakarak su ısıtma devrini kapatıp, doğada zaten var olan ısıyı "bükerek" evlere taşıma devrine geçiyor. Bizde de jeotermal kaynaklar düşünüldüğünde bu teknolojinin potansiyeli büyük.

Peki siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizce Türkiye'de de her apartmanın kendi kombisi olması mı daha mantıklı, yoksa böyle devasa merkezi sistemlere mi geçmeliyiz? Yorumlarınızı bekliyoruz!

YORUMLAR

(0)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır. (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu sen yaz!