Tümü Webekno

Kategoriler

Hakkımızda Yazarlar Ödüllerimiz Künye Gizlilik İletişim
  1. Webtekno
  2. Bilim Haberleri

Evrim, Sanıldığı Kadar ’Rastgele’ Olmayabilir: İşte Yeni Araştırmanın Bilim Dünyasını Şaşırtan Sonuçları

Bilim insanları, yayımladıkları yeni araştırmayla birlikte evrimin 'rastgeleliğini' yeniden sorgulattı. Yapılan araştırmada aynı türdeki yapraklar, birbirbirinden bağımsız bölgelerde yetişen bir bitki türünde görüldü.

Evrim, Sanıldığı Kadar ’Rastgele’ Olmayabilir: İşte Yeni Araştırmanın Bilim Dünyasını Şaşırtan Sonuçları
Ümit Kılınç Ümit Kılınç /

Bilim dünyasında büyük kabul gören evrim teorisi, bugüne kadar genellikle ‘rastgelelik’ üzerine tartışılıyordu. Teori, uzunca süredir türlerin göç ya da türler arası yatay gen aktarımı gibi çeşitli nedenlerden dolayı rastgele mutasyonlar ve çevresel faktörler tarafından şekillendirilmesi olarak kabul ediliyor, bu nedenle de büyük ölçüde tahmin edilemez olarak görülüyordu.

Yale Üniversitesi ve Kolombiya Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırmaysa bu durumun pek de öyle olmayabileceğini ortaya koydu. Bilim insanları, spesifik bir bitki soyunun neotropik bölgesi boyunca dağılmış dağlık yerlerde art arda üç benzer yaprak tipini birbirinden bağımsız olarak geliştirdiğini keşfetti.

Birbirinden bağımsız bölgelerde aynı tür yapraklar görüldü:

Evrim, Sanıldığı Kadar ’Rastgele’ Olmayabilir: İşte Yeni Araştırmanın Bilim Dünyasını Şaşırtan Sonuçları

Bilim insanlarının yeni keşfi, özellikle Kuzey Amerika'da görülen Vibarnum türü bitkilerin bir üyesi olan Oreinotinus ile sağlandı. Söz konusu bitkinin bazı örneklerinde büyük ve tüylü yapraklar, bazılarındaysa küçük ve yumuşak yüzeyli yapraklar görülüyordu. Bilim dünyası, bitkinin yapraklarındaki bu ayrılığın her iki yaprak formunun da bitki türünün tarihinin erken dönemlerinde evrimleştiğini ve daha sonra kuşlar sayesinde çeşitli bölgelere yayıldığını öngörüyordu.

Fakat bilim insanları, türlerin dağılımıyla birlikte bu yaprak formlarının farklı bölgelerde birbirinden bağımsız olarak evrimleşme olasılığını araştırmak istedi. Her biri benzersiz, endemik bir Oreinotinus türü içeren 11 dağlık alanı belirledi. Bu alanlar, birbirlerinden tamamen bağımsızlardı. Toplamda 40 Oreinotinus türü üzerinde çalışan bilim insanları, sadece dördünün 11 alanda birden mevcut olduğunu gördü.

Öte yandan 11 alandan dokuzunda en az iki yaprak formu, dördünde üç ve birinde (Meksika'nın Oaxaca kenti) tam dört farklı yaprak formu görüldü. Yapılan simülasyonlar ve geliştirilen modeller ile birlikte bu yaprak türlerinin bitki türünün dağılmasından önce evrildiği teorisi rafa kaldırılmış oldu. Zira rastgelelik**, birbirinden bağımsız alanlardaki dokuz bölgede aynı formların görülmesini tek başına açıklayamıyordu.** Yani yapraklar, birbirlerinden bağımsız bir şekilde farklı bölgelerde aynı şekilde evrilmişti.

'Çoğaltılmış radyasyon' olarak anılan bu durum, daha önce Karayipler'deki Anolis kertenkeleleri, Afrika yarık göllerindeki çiklit balıkları ve Hawaii'deki örümceklerde de görülmüştü. Yeni keşif ile birlikteyse bu durum, ilk kez bitkilerde de görülmüş oldu.

Çoğaltılmış radyasyon nedir?

Çoğaltılmış radyason, benzer form kümeleri farklı bölgelerde tekrar tekrar aynı şekilde gelişmesi durumunu tanımlıyor. Örnekle açıklamak gerekirse, Sünger Bob'lardan oluşan beş farklı grup, bir anda okyanusun birbirinden tamamen farklı bölgelerine gönderildiğini düşünelim. Bu gruplar birbirleriyle bir daha asla yan yana gelmeyecekler. Ayrımdan milyonlarca yıl sonra da her beş grubun olduğu bölgede türleşme meydana gelecek. Fakat bu beş grup, evrimde kabul edilen çeşitli koşullara bağlı rastgele mutasyonlar geliştirmek yerine, tamamen orijinal Sünger Bob grubuna bağlı şekilde gelişecek.

YORUMLAR

(7)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır. (0)
M
Murat Coşkun 3 yıl önce
Demekki dönüşeceği şekiller önceden belirlenmiş idi. Yumurtanın kuşa dönüşmesine şaşırmıyoruz da yaprağın şeklindeki bir değişime mi şaşıracağız. Bütün bunlar yaratılış sürecidir ve yaratıcı tesadüfe bırakmamış. Ayrıca ölümsüz bir deniz anası türü var. Diğer tüm canlıların ölüme programlanmış vücutları hayatta kalma isteğinin evrimsel bir yapılanmayı sağlamadığı anlamına gelir. Tüm canlılar milyonlarca yılda ölümsüzlüğe ulaşmalıydılar. Hayat ve vücut senin değilse süreyi sen belirleyemezsin. Nokta
M
Muhammed Ekici 3 yıl önce
evrim miş
M
Mustafa Arslan 3 yıl önce
evrimde rastgelelik zaten yoktu doğal seçilim belirsizlik ilkesinden ilerliyor. belirsizlik ilkesi ile doğal koşullara göre belirlenen yeni kuralların canlıya uygulanmasını sağlıyor. fizik ve kimyanın daha karmaşık hali olan biyolojinin bir dalı olan evrimde rastlantının olmamasının diğer nedeni ise fizik ve kimyanın rastlantıya sahip olmaması. fizik ve kimya belirsizlik ilkesine sahiptir. belirsizlik ilkesi ise öyle hiçbir şeyin bilinmediği bir ortam değildir. bazı değişkenlerin bilindiği yada bilinmediği durumlara denir. örneğin bir kaza anında ortaya çıkar koşullarda kaza anı için gerekli koşulların bazıları bilinmediği içiyorum ortaya çıkar. rastgelelikten farkı rastgelelik matematiksel değildir. belirsizlik matematikseldir. rastgelelikde formül bulunmaz formül bulunduğunda rastgelelik süper pozisyondan belirgin bir pozisyona çöker. rastgelelik olarak anılan ise belirsizlik ilkesinin farklı şekillerdekullanılmasıdır. bilgisayardaki random () kodu saat tarih saniye İşlem sayısı kullanıcı adı gibi tüm belirgin koşulların ortaya çıkardığı değere göre uydurulmuş formül sahibi bir başka değerdir.